Öğrenciler patronlara teslim edildi!
Sınav Koordinatörlükleri ve Başvuru Merkezleri Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle patronların ve dinci vakıfların eğitimde daha fazla söz sahibi olmasının önü açıldı.
BURCU CANSU - BİRGÜN / Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı Sınav Koordinatörlükleri ve Başvuru Merkezlerinin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik değişikliği Resmi Gazete’de yayımlandı.
Yapılan değişikliğe göre, özel kurumlar ve STK’ler başvuru merkezleri açabilecek ve öğrenciler bu merkezlerde kısmi zamanlı çalıştırılacak. Yapılan bu değişikliklerle patronlar ve dinci vakıfların eğitimde daha fazla söz sahibi olacağı ifade edildi.
Öğrenciler ucuz iş gücü
Yönetmeliğin “kısmi zamanlı ve hizmet alımı yoluyla personel çalıştırılması” başlıklı 10’uncu maddesi, “kısmi zamanlı öğrenci çalıştırılması” olarak değiştirildi. Yapılan değişiklik ile kısmi zamanlı öğrenci çalıştırılmasının önü açılarak ilgili maddede şunlara yer verildi: “Bu şekilde çalıştırılan öğrenciler, bu çalışmalarından dolayı işçi olarak kabul edilmez. Kısmi zamanlı olarak çalıştırılan öğrencilere bir saatlik çalışma karşılığı ödenecek ücret, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince belirlenmiş olan günlük brüt asgari ücreti geçemez.”
“Sermaye ve cemaatlere...”
Yapılan yönetmelik değişikliğini BirGün’e değerlendiren Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, kamusal eğitimin ideolojik bir tercih olarak ortadan kaldırdığına dikkati çekerek, “Özel kurumların karşılığı sermayedir, patronlardır. Paran varsa o da yetmez paran kadar eğitimdir. Yönetmelikte yer alan STK’ler ifadesinin iktidar cephesinden karşılığı da cemaatlerdir” dedi.
AKP hükümetinin eğitimde neoliberal ve muhafazakâr hattı sürekli hale getirdiğini söyleyen Aydoğan, şöyle konuştu:
“ÖSYM’nin yaptığı bu değişiklikle aslında yapılan tüm yasa, yönetmelik değişikliklerinde olduğu gibi verilen mesaj nettir. Bu mesaj, ‘Eğitim artık sermayenin, patronların ve cemaatlerin kontrolünde olacak ve bu süreç devam edecek’ cümlesinin deklare edilmesidir. Biz eğitim ve bilim emekçilerinin ve öğrencilerimizin, çocuklarımızın geleceğinden endişe duyan herkesin sorumluluğu ve tek çözüm de ısrarla, inatla ve umutla kamusal ve bilimsel eğitim mücadelesini yükseltmekten geçmektedir.”