Öğretmenlerden MEB'e tepki
Öğretmenlik Performans Değerlendirme Yönetmeliği taslağına Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven tepki gösterdi.
Öğretmenlik Performans Değerlendirme Yönetmeliği tartışma yarattı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) internet sitesinde yer almamasına rağmen, kimi memur sitelerinde yayınlanarak tartışma yaratan yönetmelik taslağına ilişkin Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven bir açıklama yaptı.
Güven “Sürekli güncellenen eğitim sistemleri içinde, her değişlikle bir öncekinin başarısızlığını itiraf eden MEB yalnızca sözde öğretmen niteliğini yükseltmek amacıyla öğretmenlerin huzurunu bozmaya kafayı takmış görünmektedir" dedi.
“BAKANLIK TEMSİLCİLERİNİN KİMLİĞİ HAKKINDA BİLGİ SAHİBİ BİLE DEĞİLİZ”
Açıklamasında “Öğretmen yetiştirme ve atama sisteminde de onulmaz yaralar açan kurum, öğretmen performansını yükseltmek konusunda da hatalı düzenlemeler yapmak üzeredir” diyen Cansel Güven şu ifadeleri kullandı:
“Tabela üniversiteleri, dağıtılan formasyonlar yanında KPSS + mülakat kaygısı, yetersiz atamalarla en nitelikli öğretmenin dahi mesleğe başlamadan yıpratılmasının sonuçları elbet tartışılmalıdır, talebimizdir.
Bir şekilde atanmış öğretmen de sınıf geçirtme sistemi ile disiplinsizlik kıskacında demoralize olmaktadır. Başarılı olmak adına inisiyatif alan meslektaşlarımız liyakatsiz idareciler tarafından mevzuat düzenlemesi ile korkutulmaktadır. Söz konusu mevzuat ve müfredatları hazır eden Bakanlık temsilcilerinin uzmanlığı, hatta kimliği hakkında ise bilgi sahibi bile değiliz.”
“SIZDIRILAN TASLAK BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR!”
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Cansel Güven açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Kimi önlisans mezunu 100 bine yakın ücretli öğretmen çalıştırırken liyakat ve performansı dert etmeyen Milli Eğitim Bakanlığı geri kalan öğretmenleri veli, öğrenci, meslektaş ve idarecilere puanlatmaya, 4 yılda bir sınava sokmaya kararlı görünüyor. Birkaç yıldır dillere dolanan, geçen dönem uygulamaya alınan performans değerlendirme; sendikamızın başı çektiği eylemlilikle boykot edilmiş, sonucunda da bakanlık yumuşak bir geri adım atmıştı. Bu konuda nabız ölçtüğünü söyleyebiliriz. Eylem kararımız ile meslektaşlarımız için, çocuklarımızın öğretmenleri için, idarecisi olduğumuz kurumlardaki öğretmenler için form doldurmayı reddetmiştik, eylem kararımız halen geçerlidir.
Bakanlığın kendi resmi sitesinde yer vermeyerek “dış paydaşlara gönderdik” dediği, sendikamızın diğer eğitim sendikalarıyla kurduğu iletişim zinciri ile ‘BİR-SEN’dika hariç çok dışarıda bir paydaş olduğumuz anlaşılan, adeta sızdırılan taslak bizim için YOK HÜKMÜNDEDİR!
Bilinmelidir ki; öğretmenlik zaten kanunla belirlendiği şekilde ‘bir ihtisas mesleği’dir. Asaleten görev yapan öğretmeni 4 yılda bir sınava almakta iyi niyet gibi hukuki dayanak da yoktur. Soruları bir sendikaya malum olan kimi sınavlar göstermiştir ki; bakanlık bu noktada sabıkalıdır. Dilerse MEBSİS üzerinden kendi yapacağı bir anketle sözlü ve yazılı sınavlarına duyulan güveni bizzat ölçebilir. Öğretmenin kendi alanında kendini ölçebileceği online bir deneme sınavında ise tembellikten yandaş kimilerinin nal toplayacağına da eminiz, kendimizden, alan bilgimizden ve liyakatimizden zerre şüphemiz yoktur.”
“BU ÜLKEDE EĞER MESLEK ONURUNA SAHİP ÇIKAN ÖĞRETMENLER…”
Taslakta okul müdürlerine ilişkin yer alan düzenlemeye de değinen Güven “Sendikalardan dahi kaçırılan taslakta bir başka ayıp okul müdürlerinin performansına ilişkindir. İstatistikler ve üstün becerileri dahilinde ¾’ü Eğitim Bir Sen’li olduğu bilinen okul müdürlerinin performansı ilçe Milli Eğitim Müdürlerince değerlendirilecektir” dedi. Açıklamasında “Öğretmeni herkese soran MEB, müdürünü başka bir müdüre havale etmektedir, neden?” diye soran Cansel Güven şöyle devam etti:
“Okul müdürünün performansını okuldaki öğretmen, veli ve öğrenci yerine kurum ziyaretlerinde makamda ağırlanan ilçe milli eğitim müdürü nasıl bilecek? Sormak isteriz. Cefakârca çalışıp okulunu başarıya taşıyan kimi müdürlerin de ilçe MEM’ler tarafından hiç muteber bulunmadığı da bilgimiz dahilindedir. Bu taslakta açılan “müdür” parantezi bile niyet ve muhtemel akıbetimiz hakkında fikir verebilir.
İddiamız şudur ki; bu ülkede eğer meslek onuruna sahip çıkan öğretmenler çoğunluktaysa ve mevcutlu STK lar gerçekten eğitim sendikasıysa bu taslak resmileşemez, resmiyet kazansa da uygulanamaz. Anadolu Eğitim Sendikası olarak açıkça ilan ediyoruz, hukuki tarafız. Yürürlüğe girmesi halinde hem dava hem eylem konumuzdur. Aynı tepkiyi vermeyen her sendika müstafidir, sarının en koyusudur.
Eğitimde akademik başarının artması, öğretmen performansının daha da yükselmesi için yasal düzenlemeler yapmak isteyen bakanlığa gönüllü ve sınırsız danışma verebiliriz. Zaten alt sınırda olan çalışma barışımızı, huzurumuzu 44 çeşit formla, dayanaksız ve şaibeli sınavlarla, endişe ve ispiyonla, not rüşveti, sendikal baskı ve tehditlerle daha fazla bozmanın alemi yok!”