Öğretmenlik Meslek Kanunu'na tepkiler sürüyor: 'Yasadaki muğlak metinleri baskı unsuru olarak kullanacaklar'
Sendikaların karşı çıktığı ve Meclis önünde protesto ettiği Öğretmenlik Meslek Kanunu, tepkilere rağmen Meclis'ten geçerek yasalaştı.
Eğitim sendikalarının karşı çıktığı Öğretmenlik Meslek Kanunu, Meclis'ten geçti. Kanun teklifinde beklediklerini bulamayan sendikalar ise tepkili. Yasa teklifinin içine 3600 ek gösterge vaadinin konulduğunu söyleyen Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "3600 ek gösterge için kanuna gerek yoktu" dedi.
Meclis'ten geçen yeni düzenlemeye göre; öğretmenlik, kariyer temelli meslek grupları arasına girecek ve 3 grupta sınıflandırılacak. Buna göre, öğretmenlik mesleği, aday öğretmenlik döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılacak.
Kanunda uzun süredir beklenen 3600 ek gösterge de yer alıyor. Birinci dereceli kadroda görev yapan öğretmenlerin ek göstergeleri 3600'e çıkarılacak. Diğer derecelerde bulunan öğretmenler bakımından da bu artışa göre düzenleme yapılması öngörüldü. Ek gösterge, ikinci derecede bulunan öğretmenler için 3000, üçüncü derecede bulunanlar için 2200 olarak belirlenirken dördüncü derece için 1600, beşinci derece için 1300, altıncı derece için 1150, yedinci derece için 950, sekizinci derece için 850 olacak. Bu madde, 15 Ocak 2023'te yürürlüğe girecek.
YASADA NELER VAR?
- Öğretmenler, öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarından ve bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından seçilecek.
- Adaylık süresi bir yıldan az, iki yıldan çok olamayacak. Bu süre içinde zorunluluklar dışında aday öğretmenlerin görev yeri değiştirilemeyecek.
- Aday öğretmenler, eğitim ve uygulamadan oluşan Aday Öğretmen Yetiştirme Programı'na tabi tutulacak. Aday öğretmenlerden adaylık süreci sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olanlar öğretmenliğe atanacak.
- Yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar, uzman öğretmen unvanı için öngörülen doktora eğitimini tamamlayanlar ise başöğretmen unvanı için öngörülen yazılı sınavdan muaf tutulacak.
- Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı alanlara her unvan için ayrı ayrı olmak üzere bir derece verilecek. Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanlar, cezaları özlük dosyasından silindikten sonra uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı için başvuruda bulunabilecek.
PROTESTOLARA RAĞMEN KABUL EDİLDİ
Sendikalar ise bu yasanın öğretmenler arasındaki eşitsizliği arttıracağını ve velilerin öğretmenle iletişimi dahil okul içinde sorunlar yaşanacağını söyleyerek 1 Şubat'ta Meclis'in önünde protesto eylemi gerçekleştirdi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifinin geri çekilmesi talebiyle TBMM’nin Dikmen Kapısı önünde eylem yapmak isteyen Eğitim-İş üyelerine polis müdahale etti. Daha sonra aynı yerde açıklama yapmak için toplanan Eğitim Sen üyelerine de izin verilmedi. Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul ve diğer yetkililerin polisle sürdürdüğü müzakerelerin ardından, Eğitim Sen üyeleri MEB önünde toplanarak taleplerini kamuoyu ile paylaştı.
Sendikaların tepkisine rağmen Öğretmenlik Meslek Kanunu Meclis'ten geçerek yasalaştı.
"BU YASA BÜTÜN EĞİTİMCİLERE RAĞMEN ÇIKARILDI"
Konuyla ilgili ulaştığımız Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Bu yasa eğitimcilere, öğretmenlere rağmen hazırlanmış, katılımcılıktan uzak bir yasa. Kendi yandaş sendikalarının bile savunamadığı bir kanundan bahsediyoruz. Bu durumun vehametini anlatıyor. Bütün öğretmenlere rağmen çıkarıldı. Kanun dediğimiz şey net olmalı, bu yasa taslağında muğlak ifadeler yer alıyor. Bu ifadeler gelecekte idarenin öğretmenler üzerinde daha baskıcı olacağı bir sürecin önünü açacak. Bu anlamda ciddi riskler taşıyor. Daha büyük sorunların da önünü açacak bir kanun. Öğretmenlerin yararına diyebileceğimiz bir şey yok. İçerisinde 3600 ek gösterge var. 3600'ü çıkarmak için de kanuna gerek yoktu, zaten yapabilirlerdi. AKP'nin alışılageldiğimiz mantığında her zaman içerisinde bir tane güzel bir şey katarak, gelecekte sorun çıkarabilecek yüzlerce şeyi barındırıyor." diye konuştu.
"ANAYASA'YA AYKIRI"
Özbay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çalışma barışını bozacağını ve Anayasa'ya aykırı olduğunu söyledik. Çünkü aynı ortamda, aynı işi yapan kişileri farklı şekilde tarif edecekler, farklı sıfatlandırma yapacaklar. Hem Anayasa'ya aykırı hem de okul ortamını bozucu nitelikte. Öğretmenler odasını, velileri ve öğrencileri bölecek, parçalayacak nitelikte.
Nasıl ki AKP döneminde okullarımız nitelikli-niteliksiz diye ayrıştırıldı. Bugün birçok okulumuzun eğitim kalitesinin veliler tarafından çok tercih edilmeden, mecbur kaldığı için gittiğini biliyoruz. Şimdi aynı okulda bu şekilde bir parçalama, ayrıştırma olacak maalesef.
"İLERİDE DAHA NET ANLAŞILACAK"
Hiçbir öğretmenin istemediği bir yasayı neden çıkardıkları, bu muğlak metinler ileride düzenleyecekleri yönetmeliklerle daha net anlaşılacak. Öğretmenlerin mesleki ve kariyer gelişimlerini baskılayıcı, muhalefet yapan, eleştirel bakan, düşüncelerini özgürce ifade etmek isteyen insanların üzerinde de kanunla yaptıkları muğlak metinleri dayanarak olarak çıkaracakları metinlerle baskı unsuru olarak kullanmak isteyecekler. Ama buna izin vermeyeceğiz. Bu yasa taslağı içerisinde hazırladığımız hukuki raporları tüm siyasi partilerle paylaşacağız. Hukuki görüşlerimizi alan tecrübemizi paylaşan bir rapor sunacağız. Oluşabilecek her türlü mağduriyete karşı öğretmenlerimize hukuki olarak destek olacağız."
EĞİTİM BİR-SEN "EN AZINDAN ŞİDDET DÜZENLEMESİ OLMALIYDI" DEMİŞTİ
Hükümete yakın sendikalardan Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi ise, geçtiğimiz günlerde ANKA'ya yaptığı açıklamada, sendika olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu önemli bulduklarını söylemişti.
Selvi, “Öğretmenlik, meslek kanunuyla bir kariyer mesleğine dönüşüyor. Kariyer mesleğini olumlu olarak görüyoruz. Bu meslek, kamu sistemi içerisinde özellikli meslek demektir. Bunun için kanunun bizatihi kendisi son derece önemlidir. Ancak meslek kanunu, kapsamı itibariyle başka kariyer mesleklerinde olduğu gibi daha kapsamlı olarak düzenlenmiş olsaydı daha iyi olurdu. Mesela en azından öğretmenlerin uğradığı şiddete dair bazı düzenlemelerin olması, özel okullarda çalışan öğretmenleri kapsıyor olması gerekiyordu. Öğretmenlik mesleğinin kariyer mesleği olması, öğretmenlerin özellikli bir meslek olmasını sağlıyor. Kariyer mesleği, kamuda tanımlanmış bir kavram. Özel meslek statüsü kazanmak öğretmenler için çok önemli. Kariyer basamakları önemli. Kariyer basamaklarındaki sınav puanlarında bazı düzenlemeler yapılması gerekiyor. Sınav puanının 70’ten 60’a indirilmesi daha doğru olurdu. Kanununda 3600 ek göstergenin 2023 yılına bırakılmış olması gerekmezdi. Düzenlemeden itibaren geçerlidir ifadesi yer alabilirdi. Ücretli öğretmenliği bir istihdam biçimi olarak benimsemiyoruz ama devlet ihtiyaç duymuş. Ücretleri de asgari ücretin üzerinde bir rakamla belirlenmeli, atama ve yer değiştirme muhakkak olmalıydı." ifadelerini kullanmıştı.