Oğuz Demir: Domatesi 40, biberi 50 TL’ye yemek zorunda kalacağız
Temel gıda fiyatlarındaki artışı değerlendiren Oğuz Demir, "Tüm dünyada gıda fiyatlarında rekor artış yaşandığı bir dönemde Türk Lirası’nın değeri ise rekor düşük seviyede." ifadeleriyle ürünlerin Türkiye için pahalı olmaya devam edeceğini yazdı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), mart ayında yıllık enflasyonun yüzde 61,14'e yükseldiğini açıkladı. Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise enflasyonu yüzde 142.63 olarak hesapladığını kamuoyuna açıkladı.
Asgari ücret ise 2022 yılında yüzde 50.54 zamlanarak 4 bin 253 liraya yükseldi. Böylelikle maaşlar kısa sürede enflasyon karşısında erimiş oldu.
MAAŞLAR AÇLIK SINIRININ DA ALTINDA
Türk-İş'in çalışmasına göre Mart ayında gıda enflasyonu rekor düzeye çıktı. Verilere göre gıda fiyatları aylık bazda yüzde 8,24, yıllık yüzde 76,39 arttı. Çalışmaya göre Mart ayı itibariyle yoksulluk sınırı 16 bin 52 TL, açlık sınırı ise 4 bin 928 TL oldu.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Ar-Ge birimi KAMU-AR, mart ayı açlık yoksulluk araştırmasının verilerini yayımladı. Açlık sınırı 5 bin 738 TL ve yoksulluk sınırı 11 bin 611 TL olarak açıklandı.
Karar yazarı Oğuz Demir ise artan enflasyonu, pazarlardaki fiyatları değerlendirdiği yazısında artışın süreceğini aktardı.
Demir, "Yaz aylarının başlaması ile birlikte hükümet üretimde artış ve fiyatlarda gevşeme bekliyor. Ancak burada da iki temel risk var. Birinci risk üretici maliyetlerindeki artıştan ötürü arzın daralması! Son bir yılda girdi maliyetleri TÜİK verilerine göre dahi yüzde 60 üzerinde artan üreticinin ekim-dikim döneminde elindeki imkânlarla daha az üretimi tercih etmesi oldukça olası. Zira çiftçi son üç yıldır ciddi bir sermaye kaybı yaşadı." değerlendirmesinde bulundu.
Oğuz Demir, "İkinci risk ise tam da hükümetin bizi soktuğu kısır döngü ile ilgili. Tüm dünyada gıda fiyatlarında rekor artış yaşandığı bir dönemde Türk Lirası’nın değeri ise rekor düşük seviyede. Yani üretim artsa dahi bu üretilen ürünler, dolarla dış pazarlara satılabilir. Dünya için ucuz, bizim için pahalılığın garantisi de bu olur! Bu sonucu veriler de doğruluyor. Yine TÜİK tarafından yayınlanan Tarım-ÜFE’ye göre üretici fiyatlarındaki artışlar hâlihazırda dünya fiyatlarındaki artış ve dolar/TL’deki değer kaybı dikkate alındığında sadece lifli bitkilerde dünya fiyatlarına yakın artış göstermiş, diğer tüm üretici fiyatları dünyadaki fiyat artışlarının gerisinde kalmış." ifadelerini kullandı.
Ekonomide kötü gidişatın devam edeceğini savunan Demir, "Bu riskler ise fiyatların bırakın düşmeyi, daha da artmasına neden olabilir. Hükümetin şimdiden bu iki riski ortadan kaldıracak politika uygulamalarına yönelmesi şart. Yoksa domatesi 40 TL’ye, biberi 50 TL’ye yemek zorunda kalacağımız bir yaza doğru gidiyoruz." diye yazdı.