'Önlem alınmazsa Karadeniz ve Ege için alarm çanları çalabilir'

Abone ol

Marmara Denizi’nde son dönemde artış görülen deniz salyası. canlılar için büyük tehlike oluşturuyor. Prof. Bayram Öztürk, “Mutlaka bir şeyler yapılmalı, hala geç değil" dedi.

Marmara Denizi’nde son dönemde yüzeyden çok özellikle deniz altında etkili olan, halk arasında “deniz salyası” olarak bilinen “müsilaj” tehlikesi canlıları olumsuz etkiliyor.

Eğer gerekli önlemler alınmazsa başta Marmara olmak üzere Karadeniz ve Ege’de alarm çanları çok kısa süre içinde çalmaya başlayacak.

İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, konuyla ilgili olarak Birit-İş Yaşam TV’den Ergin Balabeyoğlu’nun sorularını yanıtladı.

Bayram Öztürk, deniz salyasının balıkçılığa, biyoçeşitliliğe, gemiciliğe ve turizme zarar verdiğini söyledi.

Marmara Denizi’nde yoğun olarak görülen deniz salyasının yeni bir şey olmadığını belirten Öztürk, “1980’lerde kırmızı plankton vardı, 2007’lerden sonra ise sarı renk üreten canlılar çoğalmaya başladı” dedi.

DENİZ SALYASI NEDEN GÖRÜLÜYOR?

Prof. Dr. Öztürk, müsilajın oluşma nedenleri ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Birinci sebep, arıtma sistemlerindeki zayıflıktır. Denizlerde azot ve nitrat fazla olunca aşırı çoğalıyorlar. Daha sonra başka tek hücrelileri alıp çorba yapıyorlar. Battıklarında canlıların üstlerinde toplanıp ölümlere neden oluyor. Solungaçlarına girdikleri balıkları öldürüyorlar. Deniz suyunda fotosentez yapılmasını önlüyor, oksijen azalmasına yol açıyorlar.”

“ÇÖZÜM İÇİN İŞBİRLİĞİ LAZIM”

“Bu ciddi sorun, sadece Türkiye’nin sorunu değildir” diyen Öztürk, “Bu bölgesel bir sorundur. Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’yı da ilgilendiriyor” dedi.

Türkiye’nin inisiyatif alması gerektiğini söyleyen Öztürk, “Kurumsal bir iş birliği gerekiyor. Devlet, belediyeler, bilim insanları ve sivil toplum kuruluşları birlikte çalışmalıdır. Suyun üstündeki müsilajın toplanması gerekiyor. Öncelikle yüzey temizliği yapılmalıdır. Petrol kirliliği gibi hapsedilerek bir yerde toparlanmalıdır. Bu salyalar uydudan bile görülebiliyor. Denizlerde nerede var, bunun tespiti yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin şu an ekonomi ve salgın gibi pek çok sorunla mücadele ettiğine dikkat çeken Öztürk, “Biz büyük bir devletiz ancak Marmara, Ege ve Karadeniz’in korunabilmesi için daha büyük çaba beklerdim. Marmara Denizi’nin korunması basit değil, kararlılık gerektiriyor” diye konuştu.

“MUTLAKA BİR ŞEYLER YAPILMALI, HALA GEÇ DEĞİL”

Sorunun çözümü için eylem planı hazırlanmasını gerektiğini savunan Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Öztürk, “Marmara Denizi gibi bir denizin sahipsiz bırakılmaması lazım. Mutlaka bir şeyler yapmalıyız, hala geç değil” dedi.

İstanbullular dikkat: Yasak bugün başladı! İstanbul İstanbul barajlarında son durum! İSKİ verileri açıkladı İstanbul Akif Beki: İBB'yi zarara uğratan 50 dosyaya İçişleri el koydu, müsterih olabiliriz öyle mi? İstanbul Türk Şiirinin unutulmaz iki ustası Kartal’da anılacak İstanbul