Orhan Bursalı'dan CHP'ye: Karargahınız orası olmalı
Cumhuriyet Gazetesi Orhan Bursalı, yerel seçimlere 8 ay kala CHP'ye belediyeler konusunda önemli uyarılarda bulundu.
Cumhuriyet Gazetesi Orhan Bursalı'nın "CHP yönetimi yerel iktidarlara taşınmalı" başlıklı köşe yazısı şöyle:
Muhalefet yerel iktidarlar üzerinden yeniden yapılanmalı
Geldik yerel seçimlere.. Temel soru şu: Muhalefet, yere seçimlerde iktidarın alanını daraltacak mı, yoksa daha küçük ve az yerel iktidarlarla mı yetinecek. Ancak bu yazıda yerel seçimleri başka bir konsept içinde ele almaya çalışacağız.
CHP Ankara konumlu - düşünceli - odaklı bir parti. Şüphesiz ki tüm partiler öyle. Yani, merkezi hükümeti “ele geçirmeye” planlı hepsi.
Meclis’te var olmak birinci derecede önemli. Belki seslerini duyurması açısından küçük partilerce Meclis’te var olmak öncelik taşıyabilir. Ama bugün tüm yönetim parametrelerinin değiştiği yeni dönemde, bence Ankara’nın ve Meclis’in büyük bir önemi kalmadı. Cumhurbaşkanlığı devleti ve ülkeyi total olarak ele geçirmiş durumda.
‘Modern padişahlık’ sistemi
Devlet, bildiğimiz biçimiyle yoktur. İlçelere kadar Cumhurbaşkanı egemendir ve yöneticidir. Kaymakamlar ve valiler de uygulayıcıları. Başkanlık sistemi Cumhurbaşkanı’na devletle ilgili her şeyi yeniden düzenleme hakkını verdikten sonra, devlet tam bir totaliter birim olarak yeniden kuruldu.
Bu sistem, totaliter medyası ile birlikte milleti - seçmeni de iktidar yanında konumlandırmaya odaklı. Yani “RTE - Devlet - Millet” bütünleşikliğinden bahsediyorum. Bu aynı zamanda “modern padişahlık” sistemidir. Milleti “modern kullar” yapmayı içerir. İnşa edilen totaliter yapılar genellikle bunu hedefler.
Yeni durum budur. Siyaset, millet - seçmen ekseninde sürdürülecek bir mücadeleye dönüşmüştür.
Bu bakımdan muhalefet, Meclis’ten mümkün olduğunda az güç bulundurmalı, epey geri çekilmeli ve “millet ekseninde” yeniden yapılanmalıdır.
Radikal fikri dönüşüm şart
CHP’de böylesine radikal bir “fikri dönüşüm”, “yeni bir zorunlu siyaset konsepti” görmüyoruz. Henüz cılız bir millet içinde olacağız sözleri duyuyoruz, ama bir temel fikri dönüşümün parçası olarak değil. Temel siyaseti Ankara merkezli olmaktan çıkarmıyor.
İnce 1 milyon genci üye yapacağız diyor. Bülent Tezcan hayatın içinde toplumu örgütlemeye başlayacağız, CHP örgütü kanaat önderleriyle ilişkilerini güçlendirecek, diyor.
Yapın.. Ama daha önemlisi en az 10 bin toplum lideri yetiştirmektir. Bu “sosyal demokrat ideolojik kadrolar yetiştirmek” gibi klasik ve bence önemi de kalmayan anlayış ve çalışmadan farklıdır. Toplum liderleri, toplum içinde siyasi - ekonomik toplumsal mücadeleyi tabanda yürütecek olan kişilerdir.
İnce başkanın otobüsü Edirne’den Kars’a dolaşacak diyor.
Bunların hepsi yine klasik merkezi Ankara örgütlü partinin söylemleridir.
En yüksek siyasi rütbeli insanlar olan milletvekilleriyle birlikte halk içinde topyekûn yeni bir çalışma biçimini gündeme getirmiyor.
Oysa merkez, yerel olmalı, yerelle yer değiştirmeli.
Yerel iktidarlarda yeni yapılanma
İşte bu bağlamda yerel iktidarların önemi ortaya çıkıyor.
Yerel iktidarlar deyince akla ilk gelen şüphesiz belediyelerdir.
Belediyelerden yukarı doğru iktidarı inşa eden bir yeni anlayışa geçilmeli.
Her belediye, CHP yönetiminin karargâhı olmalı.
Yerel iktidar deyince sadece de belediyeleri anlamamak gerek. Belediye somut iktidardır ama binlerce soyut yerel iktidar alanı da inşa edilebilir.
Belediye seçimleri bu açıdan büyük önem taşıyor.