Osman Sarıgün Kılıçdaroğlu'nun sığındığı eve keser ve demirle gitmiş!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırı soruşturması sürüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimine ilişkin soruşturma kapsamında ifadesi alınan bazı partililer ve milletvekilleri çarpıcı anlatımlarda bulundu.
Çubuk Cumhuriyet Başsavcısı Mesut Güler’e müşteki olarak ifade veren CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Kılıçdaroğlu’nun cenaze törenine katılacağını CHP Çubuk İlçe Başkanı’nın bir gün önceden şehidin ailesine bildirdiğini, ailenin de bunu olumlu karşıladığını belirtti.
Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, Emir, “Cenazeyi taşıyan top arabası geçtikten sonra olayların büyüceği düşüncesiyle makam araçlarına doğru yürümeye başladık. Etraftan bir çok şahıs tarafından fiili saldırı yapılırken aynı zamanda küfürler ‘sizi öldüreceğiz’ şeklinde tehditler, ‘bana silah getirin’ şeklinde bağıranlar ve benzeri şekilde tehdit, hakaret içeren birçok söze maruz kaldık. Milli Savunma Bakanı’nın olduğu bir ortamda yüzlerce deneyimli koruma görevlisinin olduğu bir alanda bu şekilde yalnız bırakılmamızı anlamış değilim. Bu sırada beklediğimiz güvenlik yardımı da gelmedi. Bu esnada o alan içerisinde öldürüleceğimizden, genel başkanımızı korumayacağımızdan ve güvenlik güçlerinin müdahale etmeyeceğinden dolayı çok büyük bir korku içerisinde kaldım. Yarım saatlik bir yürüyüşün sonlarına doğru gücümüzün tükendiğini hissettik ve aracımıza ulaşamayacağımızı anladık ve sağdaki patika yola saparak sığınabileceğim bir ev aradık” dedi.
Sarıgün demirle geldi
Başdanışman Kenan Nuhut da şahısların eylemi doğrudan Kılıçdaroğlu’na yönelik olduğunu da ifade ederek, şunları anlattı:
“Elinde keser ve demir çubuk bulunan bir şahıs genel başkanın içerisinde bulunduğu evin girişinin üzerindeki balkon gibi bir yapıya tırmandı. Ancak yanımızda bulunan güvenlik güçleri şahsı oradan aşağıya indirdi. Bu arada daha önce genel başkanımıza yumruk atan Osman Sarıgün isimli şahıs da elindeki bir demir parçası ile evin yanına geldi ve aynı balkona çıkmaya çalıştı. Ancak güvenlik görevlisi bu şahsı oradan uzaklaştırmaya çalıştı. Özellikle kadınlar, ‘yakın bu evi, yakalım öldürelim bunları’ şeklinde sözlerle bağırıyorlardı.” Nuhut, Kılıçdaroğlu’nun içerisinde bulunduğu aracın gideceği yolların varillerle kesildiğini belirterek “Genel Başkan’ın aracı tarlalara doğru uzaklaşmaya başladı. Bu arada 8-10 kişilik bir grup içerisinde ne olduğunu bilmediğim bir varille içerisinde genel başkanımızın bulunduğu araca doğru bağırarak gidiyorlardı” dedi.
‘Bıçağı düşürdüm’
CHP üyesi Mustafa Yavuz da “Yumruklarla, tekmelerle Genel Başkan’a vurmaya çalışıyorlardı. 30-35 yaşlarında bir şahsın eline yaklaşık 10-15 cm uzunluğunda sustalı veya tam emin olamadığım çakı-bıçak benzeri bir şey gördüm ve anında şahsın eline vurarak bıçağı düşürdüm. Şahsın bıçakla Genel Başkan’a yönelik bir hamlesi olmadı. Çünkü ben görür görmez şahsın eline vurarak düşürdüm” diye konuştu.
‘Yakın’ diyenler dışarıdan
Öte yandan, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, dün Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu. Özkoç, “Şu anda 37 kişi soruşturuluyor. Hepsi o köyden vatandaşlar. Oysa bizim tespit ettiğimizde, provokatörler o köyden değil. ‘Vurun’, ‘bağırın’, ‘saldırın’ diyen insanlar şu anda soruşturulmuyor.
İçişleri Bakanı art niyetli, görevini yapmayan, yalan söyleyen, linci meşrulaştıran, görevini kötüye kullanan bir kişidir. İçişleri Bakanı’na soruyoruz, 2010’da Taner Yıldız’a, daha sonra Ahmet Türk’e atılan yumruklarla Genel Başkan’a atılan yumruk arasında hukuki olarak nasıl bir fark vardır? Taner Yıldız’a yumruk atan kişi tutuklanmış, 3 buçuk ay içeride tutulmuş, 1 buçuk yıl ceza almıştır. Olay, şehit cenazesinde olmuştur” dedi.