Özdil, paylaştı: AKP protokolünün 'dava adamı' diyerek rahmet okuduğu İskilipli Atıf'ın 'dava'sı işte buydu
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, bugünkü köşe yazısında Kuvayı Milliye düşmanı İskilipli Atıf'a ait bildiriyi paylaştı.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, AKP Çorum Milletvekili Erol Kavuncu ve Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın'ın Milli Mücadele döneminde İngilizlerin desteği ile Kuvayi Milliye’ye düşmanlık yapan Teali İslam Cemiyeti’nin yöneticisi İskilipli Atıf’ı anmasına tepki gösterdi.
Özdil, "Akp protokolünün 'dava adamı' diyerek rahmet okuduğu İskilipli Atıf'ın 'dava'sı işte buydu" diyerek, İskilipli Atıf'a ait olan bir bildiriyi de köşesinden paylaştı.
Özdil, yazısında şunları kaydetti:
Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye'ye “hain, şaki, namert, yalancı, yağmacı, mahluk, katil, canavar” diyen, “derhal öldürülmeleri gerektiğini” söyleyen, Anadolu halkını Kuvayı Milliye'ye karşı savaşmaya çağıran bu utanç vesikası bildiri… Yunan uçakları tarafından Anadolu'ya atıldı.
★
İskilipli Atıf'ın başkanı olduğu bu cemiyet, İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin emri altında faaliyet gösteriyordu.
İngiliz Muhipleri Cemiyeti düpedüz casusluk teşkilatıydı, kukla başkanı Sait Molla'ydı, Kurtuluş Savaşı'nın sonunda İngiliz pasaportuyla yurtdışına kaçtı, Yunanistan'da öldü.
★
İngiliz Muhipleri Cemiyeti'ni rahip Frew kurmuştu.
Kanada kökenli İngiliz'di.
Beyoğlu'ndaki Evanjelik Birlik Kilisesi'nin papazıydı.
Din adamı kimliği kamuflajdı.
İngiliz istihbarat teşkilatının casusuydu.
1902-1922 arasında İstanbul'da görev yaptı.
Yunan işgal bölgelerinde, İzmir ve Ege'de de yeraltı faaliyeti yürüttü, oralarda rahip olarak değil, “albay Emiling” adıyla tanınıyordu.
★
İskilipli Atıf gibi vatan haini imamlar, bu casus papaz'ın emrindeydi.
★
Akp protokolünün “dava adamı” diyerek rahmet okuduğu İskilipli Atıf'ın “dava”sı işte buydu.
İşte o bildiri:
Ey Anadolu'nun mazlum ahalisi!
Bir zamanlar ne kadar şen ve bahtiyar idiniz.
Size ne oldu?
Acaba şu halin neden ileri geldiğini biliyor musunuz?
Aziz milletimizin ve mukaddes vatanımızın başına gelen belaların ve afetlerin esbabını size biraz anlatalım.
Anadolu'da Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye maskaraları Yunan askerlerinin önünden namert şekilde kaçarken, zavallı saf ve gafil ahaliyi düşmanla harbe tutuşturuyorlar, “siz burayı tutun, biz şu taraftan onların arkasını çevireceğiz” tarzında yalanlar ve hilelerle savuşup kaçarak, zavallı ahalimizi boşu boşuna kırdırıyorlar.
Biçare millet, bu yankesicilerin hilelerini hâlâ tamamen anlayamadı.
Yazık, bin kere yazık ki, memleket bunların uğruna milyonlarca evladını telef ediyor, Mustafa Kemal vesaire gibi beş on şakinin vücudunu ortadan kaldırmak için icabeden küçük fedakarlığı göze alamayarak, memleketi ebedi tehlikeden kurtarmayı idrak edemiyor.
Millet aldanıyor, aldatılıyor, aklını başına toplayamıyor!
Kendisini hâlâ aldatmaya çalışan heriflere niçin diyemiyor ki, ey hainler, ey Allah'tan korkmayan mahluklar, muharebe ettiniz, başımızı bin türlü belaya soktunuz, bizi perişan ettiniz, pay-i tahtımızı teslim ettiniz, şimdi niye gücünüzün yetmediği devletleri kızdırarak, üzerimize gazaplarını davet ediyorsunuz?
İngiltere gibi muazzam devletlere meydan okudunuz, İngilizleri kızdırdınız, üzerimize Yunanlıları musallat ettiler.
Yunanlılardan kaçıyor ve şöyle mukavemet ettik, böyle zayiat verdirdik gibi yalanlarla halkı iğfale çalışıyorsunuz!
Düşünmüyorsunuz ki, Yunanlılara fazla zayiat verdirmek bile bundan sonra bizim için hayırlı ve menfaatli bir şey olmaz.
Sizler, ey yalancı şakiler, kendi milletimize karşı, ecnebi milletlerin bile yapmadığı kötülük ve alçaklığı yaparken, eşrafı, ulemayı asıp keserek mallarını yağma ederken, kendinize ne utanmazlıkla Kuvayı Milliye namını veriyorsunuz?
Milleti öldürerek, mahvederek, milletin hukukunu müdafa edeceksiniz öyle mi?
Utanmaz hainler, artık yeter, yakamızı bırakın, Cenab-ı Hakk'ın gazap ve laneti üzerinize olsun.
Galip devletler bize “eğer Anadolu'da Kuvayı Milliye isyanını devam ettirirseniz, bastırmazsanız, İstanbul'u elinizden alacağız” diyorlar.
Kuvayı Milliye eşkıyası, İstanbul'u elimizden çıkarmak ve memlekete son ihanetlerini yapmak için çalışıyor.
Bu asilerin kötülüklerinden alçaklıklarından halk bunaldı.
Bu asileri en kısa zamanda topluca ortadan kaldırmak, cümlemiz için farzdır.
Sevgili hakanımız efendimiz ve halife-i zişanımız, bu asileri ortadan kaldırmak için kuvvet hazırlıyor, hazır olunuz, bu hainlerden bu canilerden vatanı kurtarmak için size düşen vazifede kusur etmeyiniz.
Sizi cephe cephe sürükleyen, aç susuz süründüren, beyhude ölmenize sebep olanlar, Mustafa Kemal, Ali Fuat, Bekir Sami gibi zalimlerdir.
Sizi mahvetmek için şeytanın aklına gelmeyecek işler yapıyorlar.
Siz bu zalimlerin cinayetlerine daha ne kadar gözyumacaksınız?
Elinize aldığınız bu fetva, padişahımızın fermanıdır.
Bu katil canavarları daha fazla yaşatmamakla memur ve mükellefsiniz.
Bunları vücudlarını külliyen dünyadan kaldırmak beşeriyet için, Müslümanlık için farz olmuştur.
Memleketin başına bu kadar felaket getirmiş olan bu hainler daha yaşatılacak mı?
Bu kadar uyuduğunuz artık yeter.
Padişahımız halifemiz efendimiz hazretlerinin merhamet ve şefkat kucağı size açılmıştır.
Hepiniz koşunuz.
İşte size ihtar eyliyoruz.
Allahını, peygamberini ve padişahını seven bu tarafa gelsin!