Özgür Özel'den Erdoğan'a sert tepki: Sahnenin ortasında mescidin ne işi var?

Abone ol

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekilli Özgür Özel, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan'ın geçtiğimiz gün yaptığı 'müzik yasağı' açıklamasına sert tepki gösteren Özel, Rumelihisarı'nda açık hava tiyatrosunun ortasına yapılan mescidi eleştirdi.

Özel, ''Recep Tayyip Erdoğan, müzikli mekanların 12’ye kadar çalışabileceğini söyledi, ‘kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok’ dedi. Bu yanlıştan bir an önce dönmezse, turizmin beline baltayı vurmuştur. Belki farkında değiller. Kuşadası, Bodrum, Antalya’da akşam 9’da güneş batıyor, insanlar evlerine girip yemek yiyip kalkasıya, dışarı çıktığında mekana vardığında mekanın kapanmasına bir saat kalmış olacak. Ayıptır yanlıştır. Sonra ‘benim müzikle sanata düşmanlığım yok.’ Rumeli Hisarı, en prestijli konserlerin olduğu bir yerdi. Bu sahnenin ortasına bu mescidi yaptılar.

Şimdi der ki bunlar ‘Özgür Özel mescide karşı.’ Bu mescidin yapılacağı başka yer yok mu? ‘200 yıl önce mescit vardı.’ Ama 100 yıldır da Rumeli Hisarı’na dünyadan turist geliyor, buraya bu mescidi kondurmanın ne manası var, sanata düşman değilsen? Kamera şakası değil yaptılar bunu, AK Parti yaptı. ‘Buna bakıp da ‘Özgür Özel mescide karşı çıktı’ diyeceksiniz, söylemezsem itibar suikastlarınız amacına ulaşmış olur. Bu mescidi Rumeli Hisarı sahnesinin ortasına kondurmanın manası varsa ben bir şey demiyorum. Demek için siyaset sınırları dışına çıkar'' ifadelerini kullandı.

Özel'in açıklamaları şöyle:

''İSTANBUL’U KAYBETTİNİZ, TÜRKİYE’Yİ DE KAYBEDECEKSİNİZ''

''Kendimi en yalnız ve en mutlu hissettiğim gündeyiz. Milletvekillerimiz İstanbul’da. İmamoğlu’nun belediyecilik anlayışının ikinci yıl dönümünde, göğsümüzü gere gere İstanbul sokaklarındayız. Milletvekillerimiz, ‘sözümüzü tuttuk, çalmıyoruz, çaldırmıyoruz’ diyorlar.

Şükürler olsun ki 25 yıllık harami düzeninden sonra ‘ne diyorsunuz nasılsınız’ diyen siyasi anlayışa sahibiz. ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ demişti. İstanbul’u kaybettiniz, Türkiye’yi kaybedeceksiniz Sayın Recep Tayyip Erdoğan. İki yıl önceki İstanbul zaferinden sonra en geç iki yıl sonraki Türkiye zaferi herkesin yüzünü güldürecek.

''YALANLARIN YENİSİ''

Erdoğan’ın uykusu kaçadursun. Bu yalanları nasıl söylüyor, bilmiyoruz. ‘Partimizin üye sayısı iki milyonu aştı’ demişti, ‘yok artık’ demiştik, baktık son dönemde ciddi istifalar var. Hani ‘İsmet Paşa, Demokrat Partilileri darbe ile tehdit etmişti?’ Hangi tutanak, hangi gün? Şimdi yalanlara bir yenisi. ‘Bizim zamanımızda 10 öğrenciden 1 tanesi girebiliyor, şimdi 10’da 10’ diyor.

Açık öğretimi de katarsanız, üniversite sınavına giren 100 gençten 37’si kazanabiliyor, açık öğretimi de çıkarırsanız 32. Söylediğinin yüzde 68’si yalan. Aynı konuşmada üniversite sayısını 250’ye çıkardıklarını söylüyor, baktık 207 üniversite var. Biz, gençlerin bir ağabeyi olarak doğru rakamları tekrar etmekle mükellefiz.

''BU MU TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞI''

MHP’ye oy verenler, bu kısımla ilgilenmeleri gerekir diye düşünüyorum. Uluslararası rakamlar açıklandı. Türkiye’ye gelen yatırımların büyük bölümü ev, arsa, dükkân ve ofis satın almak için geliyor. Bu sene her 100 dolardan 64’ü gayrimenkul yatırımı için geliyor. Partisinin adında, her lafında ‘milliyetçilik’ olanlar, ‘vatandaşlığa elverişli daire.’

Bunu AK Parti ilk 1 milyon dolar yapmıştı, patron çıldırdı, indirimle 250 bin dolara indirdi. ‘Alırsanız daireyi pasaport bedava’ diyorlar. Bu mu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı? Bu daireyi alana, pasaport veriyor adama. MHP, bu iktidarın küçük ortağıdır. Dün çıkacaksın, 32 kez Kılıçdaroğlu diyeceksin, bu rezaleti görmeyeceksin. Bu iktidarı desteklemeye devam edin, muhalefete muhalefet yapmaya devam edin. 32 kez Kemal Kılıçdaroğlu. Kılıçdaroğlu, gelecek bitirecek. Türkiye’ye neden yatırımcı gelmiyor? Gelmez tabi.

''15 AKP VE MHP’Lİ MİLLETVEKİLİ REZALETE ORTAK OLMAMIŞ''

Üniversite rektörlerini kayyım olarak atıyorsan, orada ders veremeyecek bir adamı üniversite tepesine oturtursan, gelir mi adam? Gelmiyor zaten. Dün ne yaptılar? TBMM’deki AKP-MHP Grubu’ndaki 15 arkadaş hariç, emir komuta zinciri içinde Sayıştay başına kayyım atadılar. Sayıştay’ın kapısından içeri girmemiş. Sayıştay geleneğinden gelmeyen birisi başına neden konur?

Mevcut başkanını eleştiriyoruz, raporların içinden bulduklarımıza bile dayanamıyorlar. ‘Muhalefetin eline çok koz verdi’ diyor. Sayıştay, usulsüzlük var mı diye bakıyor, eski gücünün çok altında denetim yapıyorken, saraydan genel müdür koydular. Kabine sadece AK Parti ve MHP’liler girdi. Boş, geçersiz, biri diğer adaya atmış, toplamda 15 AKP ve MHP milletvekilleri, bu rezalete ortak olmamış. 15 tane ümit veren arkadaşımızın olması çok bir şey değildir, ümit vericidir. Dünkü ayıba ortak olmadınız, tebrik ediyoruz. Bir tek ben atacağım diye girdiniz bakın 15’mişsiniz. O 15 arkadaşın kıymetli direnişini selamlıyoruz.

''YALANSA TEKZİP YAYINLAYIN''

Cahit Özkan’ın partisi, ‘reform yapacağız’ dediğinde bir takvim hazırlamıştı ve bir hafta sonra ‘birden fazla maaşı yasaklayacağız’ diyor, şu anda var olduğunu ifade ediyorlar. Cahit Özkan, bunun ‘yalan olduğunu’ söylüyor. Bir tekzip yayınlayın, Sözcü yayınlasın. Tutanak elimde, kendisiyle davalık olduk. Tutanakta, kişiye ekonomik durumunu söylemesini söylüyorlar.

İşim Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı. Maaşı 13 bin 583, o gün için. Eşini soruyorlar. Eve dört maaş girdiği çok belli. Adamın mahkemedeki tutanağı bu. Daha ne konuşuyorsunuz. ‘Pandemiyi iyi yönettik’ diyorlar ya, bizden kötü yapan Myanmar var. En zengin yüzde 20, milli gelirden aldıkları payı yüzde 49 buçuğa yükseltmiş. En yoksul yüzde 5’lik kesimin aldığı pay, yüzde 0,85’e düşmüş. Son bir yılda bile zengin en zengin, yoksul en yoksul olmuş. Burada Fahrettin Altun var, AK Partililer var. En düşük alanlarda ise asgari ücretliler var. Millet acından yatamıyor, siz beş maaşla adam donatıyorsunuz.

''FAHRETTİN ALTUN GEREKLİ GÖRDÜĞÜ VERİYE ULAŞACAK''

Kötü bir karar çıktı. Sarayın dört maaşlı Fahrettin Altun’un başında bulunduğu İletişim Başkanlığı’nın ‘gerekli gördüğü kişisel verilerin elde etmesine’ izin çıkardılar. Gerekli gördüğü veriye erişme hakkı var. Fahrettin Altun uygun gördüklerini o kanuna rağmen elde edebilecek. İstanbul seçimlerinde, ‘ruh ve sinir hastalıklarına başvurmuş herkesin belgelerini aldılar, YSK’ya verdiler, bunların deli raporu var, oy kullanmış iptal edin.’ Fahrettin Altun seçim iptal ettirecek. Kimsenin mahrem verileri güvende değil. Fahrettin Altun makas, veriyi alacak A Haber’e yapıştıracak.

''SÜLEYMAN ÖZIŞIK’A ULAŞAMASA MEMURİYETE DÖNEMİYOR''

FETÖ borsası meselesi, var ki artık mızrak çuvala sığmıyor. Yargıtay üyesinin dediğini de bir kenara not etmek lazım. Süleyman Özışık, Süleyman Soylu’ya yakın gazeteci. Diyor ki ‘binlerce kişinin masumiyetine inandığım binlerce kişinin ismini Süleyman Soylu’ya verdim’ diyor. Süleyman Özışık’a ulaşamasa memuriyete dönemiyor. OHAL var, OHAL Komisyonu sonuç vermiyor ama Süleyman Özışık senin masumiyetine inanıyorsa, Süleyman Soylu memuriyetine geri döndürüyor. Dün Genel Başkanı’mız Kılıçdaroğlu söyledi.

İsmail Çataklı, ‘aktörler aynı’ diyor. İsmail Çataklı sen yalanlayabiliyorsan, Süleyman Özışık’a yalanlayacaksın. Kemal Kılıçdaroğlu ne yapsın? Şunun 10 binde biri Japonya’da olsa harakiri yaparlar. Bu AK Parti’de kuyruk oldu ‘beni haksız yere attı’ diyenler. Sonra Süleyman Özışık ikna olursa, mahkemesiz işe başlatıyorsunuz. İsmail Çataklı seni de not ediyoruz.''

4. yargı paketi TBMM'de kabul edildi Siyaset Bahçeli'nin Deniz Poyraz sözleri sonrası MHP'den savunma gibi açıklama Siyaset Gündemi sarsacak iddia: 'Binali Yıldırım 2017 yılında Paramount Otel'de kaldı' Siyaset İngiltere-Rusya gerilimine ilişkin Türkiye'den ilk açıklama Siyaset