Özhaseki: Projeleri sormak zorundayım

AK Parti Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki, seçim propagandalarının proje bazlı gitmediğini söyleyerek, "Şahsı ile ilgilenmem kimsenin. Millet takdir eder zaten neyse; ama projelerini konuşurum. Nihayetinde söz konusu olan Ankara'mız. Bu memleketin gözde şehri, tek şehri; herkes memleketinde yaşar; ama göz ucu ile Ankara’yı takip eder. O yüzden projeleri sormak zorundayım" dedi.

AK Parti'nin Ankara adayı Mehmet Özhaseki, Gölbaşı Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda esnafla bir araya geldi. Özhaseki, çocukluk yıllarından bu yana esnaf olduğunu söyleyerek, "Anons eden arkadaşın söylediği gibi atadan, deden, babadan esnafız, o kültürle büyüdük. Annemiz sabah okuldan geldikten sonra önlüğümüzü çıkarır babamızın yanına gönderirdi veya öğlenci isek mutlaka sabah dükkânda iş başı yaparız. Öğlene doğru yavaş yavaş eve gelir, oradan okula giderdik. Orada aldığımız kültür, ahilik kültürü" dedi.

'ESNAF GRUPLARIMIZ EN SAVUNMASIZ GRUPLARDIR'

Esnaflığın öneminden bahseden Özhaseki, "Esnaf gruplarımız aslında en savunmasız gruplardır. İşçilerin sendikası vardır. Memurun 657'si vardır, herkesin bir savunma refleksi gelişmiş; ama esnafların nesi var arkadaşlar? Onların mesleklerini icra edebilmenin yolunu doğrusu biliyorum. İşte ticareti geliştirerek, sanayiyi canlandırarak, onların iş ortamlarını en uygun hale getirerek emin olun herkesin bulunduğu ortamda daha iyi şekilde pastadan pay almasını sağlamamız mümkün bizim" diye konuştu.

'PROJELERİ KONUŞURUM'

Seçim propagandalarının proje bazlı gitmediğini ifade eden Özhaseki, şunları söyledi:

"Şahsı ile ilgilenmem kimsenin, zaten yıllardır belediye başkanlığı için aday olurum, bir tek rakibin şahsı ile ilgili özeli ile ilgili, ailesi ile ilgili, ırkı ile, dini ile, milleti ile ilgili tövbe estağfurullah beni ilgilendirmez. Millet takdir eder zaten neyse; ama projelerini konuşurum. Nihayetinde söz konusu olan Ankara'mız. Bu memleketin gözde şehri, tek şehri; herkes memleketinde yaşar; ama göz ucu ile Ankara’yı takip eder. Adam Sivas’ta yaşar, Kırşehir’de yaşar, Çorum’da yaşar; ama burayı da göz ucu ile takip eder. Burası başkent. O yüzden projeleri sormak zorundayım. Ankara'yı nereye götüreceksin, neler yapacaksın Ankara'ya, bilmek durumundayım ben."

Yaptığı projelerin daha sonra 'Haseki Modeli' olarak adlandırıldığını vurgulayan Özhaseki şöyle devam etti:

"Stadyumu Türkiye'de ben yaptırdım. Hem de öyle bir formül buldum ki; bir lira devletin cebinden para çıkmadı, bir tek lira stadyum yapılırken devletin cebinden çıkmadı. O zamanki bakanımız Suat Kılıç benim projeleri aldı, 'Haseki modeli' diyerek tüm Türkiye’de 25 vilayette uyguladı. Stadları öyle yaptırdım."

'100 MİLYON LİRAYA YAKIN BİR BÜTÇE AYIRDIK'

Bakanlığı döneminde özellikle Gölbaşı Gölü için büyük projeler yaptığını söyleyen Özhaseki şunları söyledi:

"Bakanlığım dönemimde sağ olsun Fatih Bey geldi Gölbaşı’nın durumunu söyledi. Cemil Bey falan da zaten gayret ediyorlardı. Projeleri inceledim, ihaleyi yaptık, 100 milyon liraya yakın bir bütçe ayırdık. Neydi buradaki sıkıntı? Dipteki çamurlar artmış, epeyce yükselmiş, canlılık sona eriyor. Eğer böyle bırakılırsa birkaç sene sonra tam kestiremiyorum; ama 8-10 sene sonra göl tamamı ile bir balçık, çamur havzasına dönerdi. Sonra bir müddet sonra üzerini otlar kaplar ve 20-30 sene sonra burada yaşayan herkes derdi ki; 'şurada bir göl varmış, eskiden burası gölmüş, şimdi gördüğünüz gibi kapanmış'. Şimdi çalışmalar devam ediyor. Ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Bilim adamlarının orada verdikleri rapor çerçevesinde dip çamurunun sıyrılmasını istediler. Yani metrelerce aşağıya ineceksiniz, çamuru sıyıracaksınız, çekeceksiniz onu oradan gemiye çekeceksiniz, oradan sahile basacaksınız, kilometrelerce öteye basacaksınız. Orada sıvılaştırılmış o sıvıları dışarıya verdikten sonra toprak kalacak, o toprağı sağda solda kullanırsınız; ama önce dipte bir çamurun sıyrılması işi vardı. Çoğunluğu tamamlandı ve devam ediyor. Su biraz bulanık gibi gözükebilir. Ama 2-3 sene sonra emin olun burada masmavi bir göl olacak, bunu herkes bilsin ve buranın kurtuluşu da buydu, bunu yaptık zaten, çalışmaya devam ediyoruz."