Özkök: Duymadığınız başka bir Emine Bulut olayı

Abone ol

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Fransa'da yaşanan 101. kadın cinayetini yazarak , Türkiye ve Fransa arasındaki kadın cinayetlerine bakışın farklarını yazdı.

Ertuğrul Özkök, bugünkü "Duymadığınız başka bir Emine Bulut olayı" başlıklı yazısında, Fransa'yı ayağa kaldıran ve tüyleri diken eden kadın cinayetini yazdı.

Emine Bulut cinayetini anımsatan olaydan sonra Fransız Hükümeti, bir dizi çalışmaya başladı, kampanyaları duyurdu ve bunun kadın soykırımı olduğunu belirtti.

iŞTE ÖZKÖK'ÜN YAZISINDAN O BÖLÜM:

GENÇ kadın bundan bir süre önce polise başvurdu ve aynen şunu söyledi:
“Birlikte yaşadığım eski partnerim, hafta sonu çocukları zorla yanına almak istiyor. Ruhsatlı silahı var, beni öldürecek...”

Polisin cevabı aynen şu oldu:

“Hanımefendi, ancak o silahı size doğrultursa ruhsatı geri alabiliriz...”

*

Bu konuşmadan 48 saat sonra kocası kadını o silahla öldürdü.

Komşusunun ifadesine göre kadın son nefesini verirken şunu söyledi:

“Beni öldürdü...”

*

Tam bir Emine Bulut vakası değil mi...

*

Evet ama Türkiye’de değil...

Bu olay geçtiğimiz günlerde Fransa’da oldu.

Kadının adı Julie Duoib...

Şimdi eğitim düzeyi yüksek, dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Fransa hakkında bazı rakamlar vereceğim:

- Bu, yılbaşından bu yana Fransa’daki 100’üncü kadın öldürme vakasıydı.

- Julie Duoib bu yıl eşi veya birlikte yaşadığı erkek tarafından öldürülen 30’uncu kadındı.

- Öteki öldürme vakalarıyla birlikte olduğu kişi tarafından bu yıl öldürülen 100’ncü kadındı.

- Ve devletin verdiği resmi rakamlara göre Fransa’da her 3 günde bir bir kadın öldürülüyor...

*

Bu rakamlara bakarak, “Bakın böyle olaylar dünyanın her yerinde oluyor”diyebilirsiniz...

Ama bu bahanenin arkasına sığınamazsınız...

Çünkü Türkiye ile arada çok büyük bir fark var.

Çünkü Fransa bu olayın adını çok açıkça koydu.

AYNI DEĞİL ÇÜNKÜ 1... FRANSA ADINI ŞÖYLE KOYDU: ‘FEMİSİD’: KADIN SOYKIRIMI


FRANSA Cumhurbaşkanı Macron bu olaylara yeni bir isim koydu:

Femisid...

Yani kadın jenositi...

21’ici yüzyıl, maalesef popülist liderlerle birlikte bir kadın jenosidine de tanık oluyor...

Aslında bu kavram ilk defa 1970’lerde, “cinsiyet ayırımı”temelli cinayetlerle ilgili olarak kullanıldı. Bu haliyle Fransız ceza yasasına da girdi. Fransa şimdi “aile içi şiddeti” bütün toplumda tartışmaya açıyor.

3 Eylül günü başlatılan bu kampanya 25 Kasıma kadar devam edecek.

12 hafta boyunca bütün Fransa’da 91 konferans yapılacak.

Bu toplantılarda Fransız devlet yetkilileri, parti gözetmeksizin siyasetçiler, hukukçular, savcılar, hâkimler ve sivil toplum kuruluşları katılacak.

AYNI DEĞİL ÇÜNKÜ 2... BAŞBAKANIN AĞZINDAN ÇIKAN ŞU İKİ CÜMLE ÖNEMLİ

FRANSA Başbakanı Edouard Philippe şu çok önemli ayrımı yaptı:

“Aile için şiddet, çiftler arasında iki tarafa ait bir anlaşmazlık değildir...”

Cümlesini şöyle tamamladı:

“Bu, bazı erkeklerin hiçbir cezaya maruz kalmadan yıllar boyunca geliştirdikleri cinsiyetçi bir kontrol mekanizmasıdır.”

Bu cümlelerin altını çizin... Çünkü Türkiye’de herhangi bir iktidar bu teşhisi bu kadar açık cümlelerle koymadı.

Erkeklerde hâlâ bunu aile içinde çözülmesi gereken bir geçimsizlik, anlaşmazlık olarak görme eğilimi yaygın. Polisinde de, hâkiminde de, savcısında da...

KOCASI EVDEN ATINCA POLİS BAKIN NE DEMİŞ

- ÖLDÜRÜLEN Fransız kadını Duoib, daha önce beraber yaşadığı erkek tarafından dövülüp evden atılmış.

Eşyalarını almak istemiş ama kocası vermemiş.

Polise gidince de şu cevabı almış:

“Eşyaları almak için eve giremezsiniz, çünkü evin kira kontratı sizin üzerinize değil...”

Fransa şimdi böyle olaylarda erkek hâkim ve savcılarla polislerin davranışını da mercek altına
alıyor.

AKP'li belediyeden TÜRGEV'e süresiz kıyak! Belediye her yıl 600 bin ödeyecek Güncel İzmir'de şüpheli olay... TOMA ve çevik kuvvet nöbet tuttu Güncel MEB okullarında cemaatten şükür eğitimi: Ölüm nimet Güncel Saman yüklü kamyon yandı Güncel