Özlem Türeci ve Uğur Şahin'in geliştirdiği koronavirüs aşısı başka bir hastalığa daha umut oldu

Abone ol

Orhan Bursalı, Uğur Şahin Özlem Türeci'nin "Science dergisinde yayımlanan araştırmalarında, koronavirüs aşı teknolojisi mRNA ile ürettikleri yeni aşının, MS fare modellerinde hastalığı durdurucu, engelleyici ve iyileştirici olduğunu gösterdiler." ifadeler

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Bursalı, koronavirüs aşısını tıpta devrim yapacak çalışmalarla geliştiren Uğur Şahin ve Özlem Türeci'nin MS hastalığı konusunda çalışmalarını yazdı.

Orhan Bursalı, "Science dergisinde yayımlanan araştırmalarında, koronavirüs aşı teknolojisi mRNA ile ürettikleri yeni aşının, MS fare modellerinde hastalığı durdurucu, engelleyici ve iyileştirici olduğunu gösterdiler. Klinik araştırmalarda da benzer sonuçlar elde edilirse, MS’in ötesinde, diğer otoimmün hastalıklar için de büyük bir umut ışığı yanmış olacak." ifadelerini kullandı.

Orhan Bursalı'nın "Şahin ve Türeci’nin aşı devrimi sürüyor: Sırada MS tedavisi var" başlıklı yazısı şöyle oldu:

Flaş haberi verelim önce, BioNTech şimdi de otoimmün hastalıklara karşı yeni bir aşı ile sahneye çıktı. MS hastalığını tedavi edebileceklerini gösterdi.

Gerçeği, dünün artık çoğu fosil olmuş kitaplarında arayıp da önümüze sürenler, artık çöp olmuş bilgilerden bugünün gerçeğini anlamaya çalışanlar, “Yahu aşı geçmişte 20-30 yılda ancak geliştiriliyordu, şimdi ise 10 ayda önümüze aşı diye bir şey koyuyorlar, büyük bir komplo ile karşı karşıyayız.. Aşı olmayın, DNA’nıza bir çip takacaklar” diyenlere son söz: Adam kendi kafasını dondurmuş, ona çip taksan neye yarar..

Bir devrim yaşıyoruz biyoteknolojide, tıpta, moleküler biyolojide, genetikte, canlıların yaşamı lime lime bilimin elinde.

10 ayda aşı, tüm bu alanlardaki bilgi birikiminin aşı üretmede patlamasından başka bir şey değildir.

İşte mRNA aşı teknolojisinin büyük isimleri olarak tarihe geçen Uğur Şahin ve Özlem Türeci (ve şirketleri BioNTech), yeni koronavirüse karşı hızla geliştirdikleri aşının ardından, ikinci büyük sürprizlerini yaptılar ve aynı mRNA teknolojisi ile otoimmün hastalıklar adı altında sınıflandırılan MS (Multiple Skleroz) hastalığını geliştirdikleri aşı ile tedavi edebileceklerini gösterdi.

Bağışıklığın bedene saldırısı

Otoimmün hastalıklar, insanın kendi bağışıklık sisteminin, bir şekilde (kısmi) bozulup kendi dokularını düşman görüp saldırmasıyla oluşuyor. İltihaplı romatizmadan tutun sedef hastalığı ve iltihaplı bağırsak hastalıklarına kadar milyonlarca insanı perişan ediyor.

Science dergisinde yayımlanan araştırmalarında, koronavirüs aşı teknolojisi mRNA ile ürettikleri yeni aşının, MS fare modellerinde hastalığı durdurucu, engelleyici ve iyileştirici olduğunu gösterdiler. Klinik araştırmalarda da benzer sonuçlar elde edilirse, MS’in ötesinde, diğer otoimmün hastalıklar için de büyük bir umut ışığı yanmış olacak.

mRNA teknolojisine, kanser aşısı geliştirmek için sarılmışlardı büyük bir inanç ve azimle. O da sırada!

Aşıda 2020 yılı ile birlikte yeni bir çağa girdik!

Toplumsal büyük karmaşa

Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmalar Grubu-Global Akademi ortaklığında gerçekleştirilen “Türkiye Eğilimleri Araştırması”nda bir dizi ilginç bulgu var. Prof. Mustafa Aydın ile yapılan dijital toplantıda veriler tabii ki ağırlıklı ekonominin kötüye gittiği ile dolu.

Araştırmanın siyaset ve yönetimle ilgili bazı verilerini epey tartışmalı bulsam da en ilgi çekici bir sonucu, en güvendiği kurumlar sıralamasında ilk üç sırada Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), jandarma ve polisin olmasının yanı sıra, iktidarın iki de bir defterlerini dürmek istediği Türk Tabipleri Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, en güvenilen kurumlar listesinin üst sıralarında yer aldı. RTÜK, TÜİK, ÖSYM ve medya kuruluşları da en güvenilmez kurumlar...

Güvenilmez medya yaratmak, iktidara uygun istatistikler üretmek, iktidara muhalif basın ve TV’leri karartmak, ceza vermek, dava açmak ve susturmaya çalışmak, iktidarın başlıca işlevlerinden olduğu için halk tarafından güvenilmezler olarak etiketlenmeleri sürpriz değil. İktidar bu temel kurumları başarıyla felç etti.

Ayrıca araştırma, siyasal kutuplaşmanın en üst düzeye çıktığını vurguluyor. Özdemir İnce’nin dünkü Cumhuriyet’teki söyleşisinde “AKP’nin yaptığı, silahsız iç savaştır” sözleri, bu kutuplaşmayı tarif ediyor. Canan Kaftancıoğlu’na karşı en üst düzeyde yapılan saldırılara bakın, CHP’yi düşmanlaştırma politikalarına bakın ve iktidarın 2.5 yıllık bir seçim sürecinde bu kutuplaştırmayı nerelere tırmandırabileceğini hesap edin artık.

Eksik bilgi

31 Aralık tarihli “Koronavirüs sözlüğü denemesi” başlıklı yazıda, öne çıkan konularda bazı bilim insanlarımızın adını vermiştim, böyle birkaç isimle geçiştirmenin haksızlık olacağını bile bile. Toplumu doğru bilgiyle aydınlatan daha pek çok ismi saymamız gerekirdi, hepsinden özür dilerim, bunlar arasında Prof. Ahmet Saltık var. Canla başla çalıştı. Bu çerçevede Prof. Kayıhan Pala’yı anmalıyım. Özellikle bu iki bilim insanını, bağımsız tavır ve anlatımlarından dolayı.

Şırnak'ta göçük altında kalan işçinin cansız bedenine ulaşıldı Güncel TÜRGEV'e verilen yanlış ruhsat sekiz yıl sonra İBB'den döndü Güncel Ertuğrul Özkök: WhatsApp kâbusu, ne o çıplak fotoğrafları başkalarına mı vereceksin? Güncel Meteoroloji'den 5 bölge için sağanak ve fırtına uyarısı Güncel