Pandemide her 4 kişiden 1'i kredi çekti! Artık salgın değil, gelecek kaygısı korkutuyor
“Yeni Normale Doğru Türkiye” araştırmasına göre hastalıktan korkanların oranı Nisan ayında yüzde 65 iken Temmuz’da yüzde 38’e geriledi ancak ekonomik kaygılar yüzde 15’den yüzde 24’e yükseldi.
Pandemi süresince toplumdaki kaygı düzeylerini ölçmek üzere yapılan “Yeni Normale Doğru Türkiye” araştırmasına göre hastalıktan korkanların oranı Nisan ayında yüzde 65 iken Temmuz’da yüzde 38’e geriledi ancak ekonomik kaygılar yüzde 15’den yüzde 24’e yükseldi.
Pandemi döneminde ekonomik sıkıntı çektiğini söyleyenlerin oranı yüzde 61 çıkarken her dört kişiden biri kredi çektiğini söyledi. Geleneksel gayri resmi dayanışma ağlarından, resmi kaynaklara göre daha fazla yardım alındı. İhtiyaç nedeniyle altın satanlar çoğalırken az sayıda tasarruf yapabilenler de altın satın aldı ve nakit olarak birikimlerini yastık altına attı. İşsizlik en çok servis sektöründe güvencesiz çalışanları vurdu.
Kısa Dalga Podcast’ten Melis Tufur’un İlham Verisi programında açıkladığı verilere göre, saha çalışması bin 243 kişi ile gerçekleştirilen ve Temmuz ayı başında tamamlanan “Yeni Normale Doğru Türkiye” araştırması, Unicersal Mccann tarafından finanse edildi.
Araştırmaya göre Nisan’ın başında Covid-19 odaklı yüksek kaygı duyanlar yüzde 65, ekonomik kaygıları her şeyin önüne geçenler yüzde 15, salgın sürecini sükunetle karşılayan ise yüzde 20 idi.
Temmuz başında ise Covid-19 odaklı kaygı yüzde 65’ten yüzde 38’e geriledi. Buna karşın yoğun ekonomik kaygı yüzde 15’ten yüzde 24’e yükseldi. “Sükunet” ise yüzde 20’den yüzde 37’ye çıktı.
Nisan başında “korku, kaygı, tedirginlik ve üzüntü” duygu haritasının baskın temalarını oluşturuyordu. Bu negatif duygular yoğunlukla Covid-19 etrafında yoğunlaşıyordu. Temmuz ayında ise Nisan ayında çok düşük düzeyde seyreden “sıkıntı ve bunalma” ifadelerinin yükseldiği görüldü.
“Sıkıntı”nın kaynağı ise büyük oranda ekonomik, bunalımın kaynağının ise sosyal kısıtlanma kaynaklı olduğu görüldü. Duygu durumlarına yapılan segmentasyona göre “Kaygılılar” yüzde 80’den yüzde 63’e geriledi. Kaygının kaynağı ise hastalıktan ekonomiye döndü. Nisan başında sükunetini koruyanların sayısında artış oldu. Sakinler 3 ay sonra yüzde 20’den yüzde 38’e yükseldi.
Pandemi 37 milyonu ekonomik olarak vurdu
“Koronavirüs sürecinin hane ekonominizde yarattığı etkiler için okuyacağım tedbirlerden hangisi ya da hangilerini almak durumunda kaldınız?” sorusuna katılımcıların yüzde 39’u bu durumdan ekonomik anlamda olumsuz etkilenmediğini söyledi. Araştırmaya katılanların yüzde 61’i ise ekonomik sıkıntı hissettiklerini söylediler.
Bunların yarısı banka veya kişilere borçlandı. Bankaya kredi çekerek, kredi kartı limitini arttırıp, ödemesini erteleyerek borçlananların sayısı 23 milyon civarında oldu. Her 4 kişiden 1’i kredi çektiğini söyledi.
22 milyon kişi de kurum ve kişilerden yardım aldı. Yardım daha çok resmi olmayan kişi ve gruplardan alındı. 9 milyon kişi resmî kurumlardan yardım aldığını söylerken neredeyse bunun iki katı kişilerden yardım aldı.
11 milyon kişi hem bankacılık sistemi içinde borçlanmış hem de resmi ve gayri resmi kaynaklardan yardım aldı.
Yaklaşık 10 milyon kişi menkul ve gayri menkullerini sattı. Yani pandemi döneminde yaklaşık 37 milyon kişi ekonomik olarak dara düştüğü hesaplandı.
En çok etkilenenler vasıfsız işçiler ve esnaf
Çalışan nüfus Nisan başında 26 milyon iken Temmuz’da bu sayı 23 milyona düştü. Evden çalışma normalde 1 milyonun altında iken pandemi nedeniyle Nisan başında 4,3 milyona kadar yükselmişti. Bu sayı Temmuz’da 2,3 milyona geriledi.
Nisan başında ücretli ücretsiz izin kullandırılan 7,7 milyon çalışanların önemli kısmı işine döndü çünkü izindeki çalışan sayısı 2 milyona gerilerken tam zamanlı çalışanların sayısı 7 milyondan 12 milyona çıktı.
En çok kaygı duyan meslek grupları ise vasıfsız işçilerle esnaf-tüccar sınıfları yüzde 76-77 kaygı düzeyi ile ilk sırada yer aldı.
Emekli-öğrenci-işsizler ikinci yani dar gelir grupları ikinci yüksek kaygı grubunda yer aldı. Kamu çalışanlarının yarısından biraz fazlası yani yüzde 53’ü kaygılı. Çiftçilerin sadece yüzde 45’i kaygılı olduğunu söyledi.