Patronların Kod-29 kıyımını direniş yıkacak: 'Yaşasın mücadelemiz'

Abone ol

Salgın döneminde patronlar Kod-29 zorbalığına dört elle sarılırken işçiler, mücadelesine sahip çıkıyor. PTT, Migros Depo, Sinbo, SML Etiket ve Mapfre Sigorta direnişinden emekçiler “Yaşasın mücadelemiz” diyor.

İktidarın salgına karşı çalışanları korumak iddiasıyla getirdiği işten çıkarma yasağı ile patronlar Kod-29’a sarıldı. Kod-29 olarak bilinen “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” maddesi ile yasağı diledikleri gibi delen patronlar, 2020 yılında her gün yaklaşık 500 işçinin mağduriyetine yol açtı.

Pandemide daha çok çalıştırılan emekçiler haklarını istedikleri ve sendikalaştıkları için ücretsiz izin veya Kod-29 zorbalığıyla karşılaşıyor. Ancak tüm bu baskı ve mobbinglere karşı mücadeleden vazgeçmeyen emekçiler direnişlerine devam ediyor.

PTT, Migros Depo, Sinbo, SML etiket ve Mapfre Sigorta Tur Assist direnişinden emekçiler BirGün’den Yaren Çolak'a konuştu.

Sendikalaştıkları için Kod-29’la işten atıldıklarını aktaran PTT-Sen Yöneticisi Süleyman Şen 103 gündür devam eden direnişlerini şöyle anlatıyor: “Anayasaya baktığımızda TCK 118 Sendikalar Kanunu 24, 25, 51 hepsi işçinin yanında, sendikalaşmanın yanında. Ancak devletin kanunlarını çiğneyen de 180 yıllık devlet kurumu PTT. Devletin kanunu çiğneyen devlet kurumu mu olur? Bu Anayasalar kalktıysa da açık açık deyin ki siz işçisiniz hak falan arayamazsınız. Anayasa zenginin Anayasası deyin.”

Kod-29’un patronların eline verilen bir silah olduğunu vurgulayan Şen sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Pandemi dönemi geldiğinde Cumhurbaşkanı çıktı dedi ki ‘işten atmalar yasaklandı’. Sayın Cumhurbaşkanı öyle bir şey yok. Siz hatta işçileri namussuzlukla, haksız hukuksuz bir şekilde yaftalayarak işten atılmasının yolunu açtınız.”

HİÇBİR GELİRİMİZ KALMADI

Kod-29’la işten çıkarıldıklarını kaydeden Migros Depo işçisi Tayfun Güneş de “Maruz kaldığımız mobbing, taciz, şiddete tepki gösterince önce ücretsiz izne gönderildik. Ardından da ne sebeple bizi ücretsiz izne gönderdiniz dediğimizde bize içerideki performansımızın düşüklüğü ve işçilerin huzurunu bozmaktan dediler. Biz de buna karşı çıktığımız için direnişe başladık. Direnişe başladığımızın 54’üncü gününde ise Kod-29’dan işten atıldık” ifadelerini kullandı.

Açlığa mahkûm edildiklerinin altını çizen Güneş, “Kod-29’la işten atıldıktan sonra hiçbir gelirimiz kalmadı. 95 gündür direniyoruz. Benim iki çocuğum var ve ben eve giderken çocuğuma süt alacak param yok cebimde. Evime ekmek alamıyorum. Kiramı ödeyemiyorum. Bunun sebebi bu yasaları çıkaran ve uygulatan hükümetle patronlardır. Hükümet pandemi döneminde işten çıkarmalar yasaktır dedi. Peki, 177 bin işçi neden Kod-29’da işten çıkarıldı. Bu nasıl yasak?” diye sordu.

KADINLAR HEDEFTE

Sinbo direnişçisi Dilbent Türker de sendikalaştığı için önce ücretsiz izne çıkarıldığını ardından da Kod-29’la işten atıldığını belirtti. Türker, “Ücretsiz izne çıkarıldığımızda direnişe geçtik. 31’inci gününde de iş başı yaptık. Ancak Sinbo patronunun Anayasal suç işlediğini tespit etmelerine, sendikal faaliyetleri engellediğini bilmelerine rağmen hiçbir yaptırım uygulanmadı. İş başı yaptıktan sonra da tacize mobbinge maruz kalmaya devam ettik ve bu kez de Kod-29’dan işten atıldık. Şimdi de Kod-29’a karşı direnişteyiz. Bugün 75’inci günümüzdeyiz” ifadelerini kullandı.

Kod-29’la adeta işçilerin damgalandığını kaydeden Türker sözlerine şöyle devam etti: “Kod-29 özellikle kadın işçileri hedef alıyor. Ülkede cinsiyet eşitliği olmadığı için ‘ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış’ denilerek uygulanan Kod-29, kadın işçiler tarafından altına kalkılması daha zor bir durum yaratıyor.”

SML etiket önünde iki aydan fazla süredir direndiklerini kaydeden Seçil Arı ise “Devlet tarafından işten çıkarma yasak olduğu dönemde bize devlete ödeyeceğimiz parayı size ödeyelim diyerek rüşvet teklif ettiler. Bir emekçinin işten çıkarılmasının cezası 3 bin 100 TL olmamalı. Biz sendikalaşarak insanca yaşayabileceğimiz insanca çalışabileceğimiz ücretler talep ediyoruz” diye konuştu.

Pandemi döneminde artan baskı mobbing ve ağır çalışma koşullarını işaret eden Arı, “Pandemide hastalananların da yerine mesaiye kalıyorduk. 12 saat fabrikada çalışıyorduk. Yüzde 70’in hasta olduğu dönemde bile hiç ara verilmeden çalışıldı. Kadınların üstündeki baskı mobbing düşük ücretler ise daha çok. Bizler bunlara karşı mücadele ediyoruz. Bizler haklarımızı geri alana kadar fabrika önünde direnmeye devam edeceğiz” dedi.

HASTAYA İŞ YOK

Mapfre Sigorta Tur Assist’te çalışan Mesut Toprak da Kod-29’la işten çıkarıldığını aktardı. Toprak, “Rahatsızlığım kaynaklı aldığım raporları şirkete sunduğumda tehditkâr şekilde benimle konuştular. Şirket CEO’sunun burası bakım yurdu değil diyerek raporluların işten çıkarılmasını istediği öngörüsünü söylemişlerdi. Evden çalışmaya geçtiğimiz dönemde de baskılar arttı. Mesai kavramı ortadan kalktı. Bunlara da itirazlarımız devam etti. İtirazlarım nedeniyle de önce beni idari izne çıkardılar akabinde de Kod-29 ile işten atıldım” diyerek yaşadıklarını özetledi.

MÜCADELE VERİYORUZ

Kod-29’la işten atıldığı için işsizlik maaşı, kıdem tazminatı gibi haklarından da faydalanmadığını aktaran Toprak, “10 yaşında bir kızım var. İş bulamadığım için semt pazarlarında limon sattım, su sattım. Açıkçası ne bulursam onu satmaya çalışıyorum. Hem bize atılan damgayla mücadele ediyoruz hem de ekonomik mücadele veriyoruz. 212 gündür direniyorum” ifadelerini kullandı.

Konyaaltı Sahili'nde güneşlenen tek turist Güncel Konservatuvar öğrencilerinden tarihi binadan taşınma kararına tepki Güncel İsmail Saymaz: İlhami Balı'nın Türkiye-Suriye sınırını cihatçı otobanına çevirmesini seyredenler hesap versin Güncel Koronavirüse yakalanan ikiz kardeşler aynı gün öldü Güncel