Pınar Gültekin cinayeti davasında 7'nci duruşma: Ara karar açıklandı

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz'da kayboldu.

5 gün sonra yapılan soruşturmanın ardından Pınar'ın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı'nın çıkan kavgada genç kızı boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti.

Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar'ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar, memleketi Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi.

Davanın 7'nci duruşmasına tutuklu sanık Cemal Metin Avcı ve tutuksuz sanık Mertcan Avcı, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklar Şükrü Gökhan Orhan, Selim Avcı ve Eda Karagül ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Rahatsızlığı bulunan Ayten Avcı ise duruşmaya katılmadı.

Duruşmada ilk olarak, Avcı ailesinin bağ evine gitmeden önce ofisine gittikleri ve bağ evinde de Selim Avcı ve Eda Karagün ile 5-6 dakika boyunca telefonda konuştuğu öne sürülen avukat D.U. tanık olarak söz verildi. Cemal Metin Avcı'nın eski avukatı olan D.U., sır saklama yükümlülüğü sebebiyle tanıklık yapmak istemediğini söyledi. Gültekin ailesinin avukatları, D.U.'nun tanıklıktan çekilmesine itiraz etti. Mahkeme heyeti, itirazı reddetti.

PINAR'IN VERİLERİNE ERİŞİLEMEDİ

Mahkeme başkanı, Gültekin'in cep telefonuna ait şifresinin istenmesi için yazılan müzekkereye ABD'den gelen cevabının tercüme ettirildiğini, verilerin ilk olarak Muğla Siber Suçlarla Şube Müdürlüğü ardından da Ankara Siber Suçlarla Şube Müdürlüğü Daire Başkanlığı'na gönderildiğini, Ankara Siber Suçlarla Şube Müdürlüğü Daire Başkanlığı tarafından şifreli dosyalara yönelik çözümleme çalışmaları yapıldığı ancak sonuç elde edilemediğini okudu.

Mahkeme başkanı, sanık Mertcan Avcı'ya olayı öğrendikten sonra neden ailesiyle paylaşmadığını sordu. Bunun üzerine Avcı, “Kimseye söyleyemedim. Çok korktum. Herkese söylemek isteyince de jandarmaya gittim ve her şeyi anlattım. Onları da zan altında bırakmak istemedim. Ailemin psikolojik durumu çok bozuktu. Daha da bozmak istemedim" diye yanıt verdi.

Mahkeme başkanı, daha sonra Eda Karagün'ün ifadeleri doğrultusunda Cemal Metin Avcı'ya olaydan 2 gün sonra neden bağ evine gittiği sorusunu yöneltti. Avcı, bu soru üzerine ise psikolojinin yerinde olmadığını ve tam olarak hatırlamadığını söyledi.

MÜTALAA TALEBİNDE BULUNDU

Duruşmada söz verilen Gültekin ailesinin avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu, dosyada bulunan evrakın yeterli olduğunu savundu. Koçoğlu, “Ne biz ne de Muğla Siber Suçlarla Şube Müdürlüğü ile Ankara Siber Suçlarla Şube Müdürlüğü Daire Başkanlığı telefonu açamadı. 11,5 ay bir evrak bekledik. Sanığın haksız tahrikten yararlanmak istemesi sebebiyle 11,5 ay bekledik. Bir daha ABD'ye müzekkere yazılmasını istemiyoruz. Çünkü bu Pınar'ın özel hayatının kamuya açılmaya çalışıldığı anlamına geliyor. Bu yargılama nereye kadar gidecek? Gelen evraklar yeterlidir" dedi. Avukat Koçoğlu, mütalaa talebinde bulundu. Sanıkların avukatları ise dosyadaki eksikliklerin giderilmesi talebinde bulundu.

'KENDİMİ İYİ HİSSETMİYORUM'

Duruşmada söz olan sanık Cemal Metin Avcı, "Apple'ın yazısının beklenmesini talep ediyorum. Özel hayatla ilgisi yok. Kendi ailesi ve ev arkadaşları da beni tehdit ettiğini biliyordu. Yalan söylemeye ihtiyacım yok, her şey ortada. Tüm ailem gereksiz yere suçlanıyor. Bir suç işledim ve pişmanım. Çok büyük şeyler yaşadım. Yoğun tehdit altındaydım. Kendimi iyi hissetmiyorum" ifadelerini kullandı. Duruşmaya ara verildi.

Aradan sonra mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. Heyet, Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk halinin devamına, diğer sanıkların ise tutuklanma taleplerinin reddine karar verdi. Heyet, Gültekin'in kesin ölüm sebebinin belirlenmesine yönelik adli tıp kurumundan istenen raporun cevabının beklenmesine ve Gültekin'in telefonuna erişim için ABD'den yeniden şifre istenmesi sebebiyle Adalet Bakanlığı'na yazı yazılmasına karar verip duruşmayı erteledi. (DHA)