PORTRE I Osman Kavala: Erdoğan’ın hedefindeki hak savunucusu
Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Osman Kavala, iktidarın hedefinde... İşte, iş dünyasından hak savunuculuğuna farklı alanlarda çalışan Kavala'nın hayatı ve dava sürecinde yaşanılanlar...
GERÇEK GÜNDEM - Türkiye’nin ünlü iş insanlarından Mehmet Kavala’nın oğlu olan Osman Kavala, 1957 yılında Paris’te doğdu. Robert Kolej’in ardından ODTÜ’de işletme eğitimi alan Osman Kavala, Manchester Üniversitesi’nde ekonomi üzerine yüksek lisans yaptı. 1982’de babasının ölümü üzerine ailesinin işlerinin başına geçti.
Özellikle bilişim teknolojileri, cep telefonu gibi yeni alanlarda yatırımlar yaptı. 1990’lı yıllarda F-16 uçakları için kurduğu yazılım firmasını Korkut Eken’in devreye girmesiyle yerli bir şirkete 4’te bir fiyata sattığını Sedat Peker açıklamıştı.
Kavala, başarılı iş yaşamından daha çok insan hakları ve kültür alanındaki çalışmalarıyla tanınıyor. 1980’lerin başında İletişim Yayınları’nı kuran Osman Kavala, 2002’de bir grup iş insanı ve sanatçıyla Anadolu Kültür’ü kurdu. Kar amacı gütmeyen bu kültür kurumunun başkanlığını yürüttü. Türkiye’de risk altındaki kültürel mirasın korunmasındaki çalışmaları nedeniyle 2019’da Avrupa Arkeoloji Mirası Ödülü’ne layık görüldü.
Birçok kültür kurumu ve sivil toplum örgütünün kuruluşunda yer alan Osman Kavala, Uluslararası Af Örgütü’nün de bağışçıları arasında.
TUTUKLANMA VE DAVA SÜRECİ
Osman Kavala, 18 Ekim 2017’de Gaziantep’te yapılması planlanan bir kültürel projenin toplantısından döndüğü sırada Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alındı. Uzatma kararlarıyla 13 gün gözaltında tutulan ünlü iş insanı ve insan hakları savunucusu, 1 Kasım 2017’de tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldu.
Kavala’nın tutukluluğuna yapılan onlarca itiraz mahkemeler tarafından reddedildi. 19 Şubat 1919’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame düzenlendi.
22 Mayıs 2019’da Anayasa Mahkemesi 5’e karşı 10 oyla Kavala’nın ‘kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine’ ilişkin başvuruyu reddetti.
24 Haziran 2019’da ilk kez hakim karşısına çıkan Kavala, ‘Gezi direnişinin finansörü olmakla’ suçlandı.
11 Ekim 2019’da, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan re’sen tahliye edildi.
10 Aralık 2019’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Osman Kavala’nın tutukluluğunun AİHS’ne aykırı olduğunu belirterek, hak ihlali yapıldığına ve derhal serbest bırakılmasına karar verdi.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi AİHM’in kararını hiçe sayarak oy birliğiyle Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
18 Şubat 2020’de Gezi davasından oy birliğiyle beraat etti. Ailesi, duruşmayı izleyenler, arkadaşları, insan hakları savunucularının Silivri’de karşılamak için saatlerce bekledikleri Kavala, cezaevinden çıkmadan gözaltına alındı.
İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, Osman Kavala hakkında daha önce Savcılık tarafından re’sen tahliye kararı verilen soruşturmada TCK’nin 309. maddesi uyarınca yeniden tutuklama kararı verdi. Avukatların daha önce re’sen tahliye kararı verilen suçlamadan yeniden tutuklanamayacağı itirazı üzerine Kavala’ya bu kez casusluk suçlaması yöneltildi. Ve bu suçlama gerekçe gösterilerek tutuklama kararı verildi. TCK 309. maddede düzenlenen Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs suçundan bir kez daha re’sen tahliye edildi.
12 Mayıs 2020’de iktidarın AİHM’e yaptığı itiraz reddedildi. Osman Kavala’nın tutuklanmasının hak ihlali olduğu ve siyasi amaçla gerçekleştiği kesinleşti.
29 Eylül 2020’de Kavala hakkında bir iddianame daha düzenlendi.
Anlatılmaya çalışılanın aksine, Kavala 2010’da Anayasa referandumunda ‘hayır’ oyu vermiş, Balyoz, Ergenekon davalarındaki hukuksuzlukları anlatmak için çaba göstermişti.
Aynı dosyadan üç kez tutuklanıp bir kez beraat, iki kez tahliye edilen Osman Kavala hakkında hiçbir hüküm olmamasına rağmen başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli olmak üzere iktidar yetkililerinin suçlayıcı açıklamaları dikkat çekti. Hukukçular iktidar tarafından gelen bu suçlamaların ve tehditlerin yargıyı etkilediğini söyledi.
Bugün görülen duruşmada Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.