Prof. Dr. Atasoy: Pandemi döneminde psikiyatrik hastalıkların yaygınlığı arttı
Prof. Dr. Nuray Atasoy, pandemi döneminde koronavirüs geçirenler, yakınlarını kaybeden ve sürekli hastalık tehdidi altında çalışmanın psikiyatrik açıdan insanların zorlanmasına neden olduğunu söyledi.
ZONGULDAK Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Atasoy, pandemi döneminde koronavirüs geçirenler, yakınlarını kaybeden ve sürekli hastalık tehdidi altında çalışmanın psikiyatrik açıdan insanların zorlanmasına neden olduğunu belirterek, "Araştırmalar gösteriyor ki pandemi öncesinde ve pandemi sonrasında depresyon ve kaygı bozuklukları olmak üzere bazı psikiyatrik hastalıkların yaygınlığı oldukça arttı" dedi.
Tüm dünyada 1 yıldan fazladır etkili olan koronavirüs salgını nedeniyle insanların ruhsal sağlıklarını da olumsuz etkilendi. Prof. Dr. Nuray Atasoy, koronavirüsün insanlarda ruhsal problemlere de yol açtığını söyledi. Koronavirüs geçirmiş, bir yakını yoğun tedavi süreci geçirmiş veya hayatını kaybetmiş kişilerin polikliniklerine başvurduğunu belirten Prof. Dr. Atasoy, hasta sayılarında da artış yaşandığını ifade etti. Prof. Dr. Atasoy, sürekli hastalık tehdidi altında yaşamanın bazı insanlarda problemler yaratabileceğini belirterek, "Korona hastalığı geçirenler, yakınlarını kaybedenler, sürekli korona tehdidi altında çalışmak ve yaşamak, hayatın kısıtlanması, sürekli bir hastalanma korkusuyla yaşamak psikiyatrik açıdan genel olarak insanların zorlanmasına neden oldu. Araştırmalar gösteriyor ki pandemi öncesinde ve pandemi sonrasında depresyon ve kaygı bozuklukları olmak üzere bazı psikiyatrik hastalıkların yaygınlığı oldukça arttı. Bizzat kendisi korona yaşayan ya da yakını korona hastalığı geçiren veya ölen kişilerin yakınları çok daha fazla. Özellikle yoğun bakım ihtiyacı belirdiyse bu hastalık süreci korona süreci oldukça travmatik anılar, etkiler bıraktı. Tekrar hastalanma, iyileşememe korkusu, sağlık sistemine bağlı kalma korkusu oldu." dedi.
'ETKİLERİNİ HASTALARIMIZDA GÖRÜYORUZ'
Pandemi sürecinin sadece hastalığın doğrudan etkisi değil, toplumsal strese de neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Atasoy, şöyle konuştu:
"Sadece hastalığın doğrudan etkisi değil pandemi sürecinin yarattığı toplumsal stres, çocukların eğitimden uzak kalması, kadınların ev yükü üzerine çocukların eğitim yükü de eklendi. İş kayıpları, ciddi ekonomik zorlanmalar yaşattı. Bunun da ruh sağlığında etkilerini hastalarımızda görüyoruz. Yaşlılarda ve çocuklarda izolasyon ve sosyal ortamdan uzaklaşma olumsuz yönde etkiledi. Yaşlılarda özellikle bilinçsel gerilemeler meydana geldi. Hafıza ve aktivite sorunları oluştu. Pandemi, hem ülkemizde hem dünyada yarattığı yük ciddi stres ve kayıplarla gidiyor. Süreç halen zorlu geçmeye devam ediyor."
BAŞA ÇIKAMAYANLAR MUTLAKA UZMANA DANIŞMALI
Prof. Dr. Atasoy, pandemi süreciyle başa çıkmak için her insanın ilgisini çeken aktiviteleri daha fazla yapmaya çalışmasını önerdi. Ayrıca pandemi konusunda doğru bilginin güvenilir haber kaynaklarından alınması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Atasoy, "Stresli dönemlerde stresle mücadele etmek için olabildiğince negatif ve güvenilmez haber kaynaklarından uzak durmayı öneriyoruz. Çünkü sürekli her korona hastası ölecek gibi hava yaratılıyor. Öyle bir şey yok. Korona yüzde 3'e kadar ağır seyredebiliyor. Özellikle genç insanlar ayakta geçiriyorlar. Tabi ki burada amaç pandeminin önüne geçmek için virüsün yayılımını önlemek. Maske, mesafe ve hijyene önem vermeye devam edilmeli. Eğer yoğun bir duygusal problem varsa, yoğun stres günlük yaşamı etkileyen yoğun duygular var ise mutlaka psikiyatrik yardım istemek gerekiyor. Aktiviteyi arttıracak etkinlikler yapılmalı. Her insan kendi ilgi alanına göre aktiviteler yapması bu süreçte kendilerini daha iyi hissetmelerine yardımcı olacaktır" dedi.