Prof. Dr. Ceyhan gençleri uyardı: Virüs yaş ayırt etmiyor

Abone ol

Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: "Koronavirüs yaş ayırt etmiyor. Gençler, başta maske olmak üzere tüm koruyucu tedbirleri almalı. Kalabalıklara girmemeliler ve sosyal mesafeyi de korumalılar" dedi.

Covid-19 vakaları giderek artıyor… Üstelik hastalanan grupta artık gençler de yaygın olarak yer almaya başladı. Dolayısıyla ‘Virüs sadece yaşlıları hedef alıyor. Ben gencim, bana bir şey olmaz' diye düşünmek çok yanlış. Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, büyük küçük herkesin Covid-19'a karşı tedbirli olması gerektiğinin altını çizdi.

Sözcü'de yer alan habere göre; Prof. Dr. Ceyhan'ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle:

– Vakalar giderek artıyor. Bugüne kadar nerelerde hata yapıldı?

Nisan ve mayıs ayında yapılan ilk çalışmalarda, çocukların corona virüsünü az bulaştırdığı, hatta bulaştırmadığı söylendi. 5 yaş altına maske takmaya gerek olmadığı da dile getirildi. Hatta bu, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı Ghebreyesus tarafından açıklandı. Dünyada ve bizdeki danışmanlık hizmeti veren bilim adamları tarafından da bu şekilde açıklandığı için insanlar yanıltıldı. Bu kişiler, hükümetleri yanıltarak yanlış kararlar alınmasına neden oldu. Bizde de böyle oldu, dışarıda da. Özetle devletler yanıltıldı, birden bire tedbirler kaldırıldı. Başımıza gelen işin en büyük sorumlusu bu kişiler oldular.

5 ETKİLİ YOL VAR

– Vaka artışının önüne geçmek için yeni pandemi stratejisi nasıl olmalı?

11 Mayıs'tan bu yana binli rakamlar civarında gidiyoruz. Dolayısıyla tedbirleri gözden geçirmemiz lazım. Bu süreçte yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz: 1- Mesailer bütün ülkede, hem kamuda hem özel sektörde kademelendirilmeli. 2- Toplanmalara sayı sınırı getirilmeli. 3- Şehirlerarası dolaşım kontrol altına alınmalı. 4- Sadece 65 yaş üstüne uygulanan önlemler yeterli olmuyor. Çünkü bir taraftan ağır vaka sayıları artıyor. Tedbirler tüm ülkede, bütün yaş gruplarına aynı şekilde uygulanmalı. 5- Test stratejisi değişmeli. Daha çok bulaştırma potansiyeli yüksek sağlık personeline ve hizmet sektöründe çalışanlara tarama testleri yapılmalı.

MASKE SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR?

– Hâlâ maske ve sosyal mesafe kurallarını hiçe sayanlar var. Bu kişilere nasıl ulaşılabilir?

Bunun için farklı iletişim yöntemleri kullanılmalı. Mesajların iletilmesinde bu grupların lafını dinlediği ya da bu gruplarda etkili olan öğretmen, muhtar, sosyal gruba liderlik yapanlar, imamlar aracılık etmeli. Örneğin Diyanet'in camilerde, cuma namazlarında bu mesajları vermesi gerekiyor. Yoksa onlara devletin, basının ulaşması pek mümkün olmuyor.

ÇOCUKLAR DA YETiŞKiNLER GiBi KORUNMALI

– Geçen hafta vakalarda yaş ortalamasının düştüğünü açıklamıştınız. Çocuklar ve gençler için tavsiyeleriniz nelerdir?

Pandemi sürecinde çocuklar için yanlış açıklamalar yapıldı, risk altında olmadıkları söylendi. Çünkü o dönemde bu çalışmalar yapıldığı sırada çocuklar dışarı çıkmıyordu. Çocuklar dışarı çıkmaya başladıktan sonra, özellikle kreşler ve anaokullarının açıldığından beri bu düşüncenin son derece yanlış olduğu anlaşıldı. Çocukların da en az yetişkinler kadar virüs bulaştırabildiği, hatta adolesan yaş grubunun yetişkinlerden daha fazla virüs bulaştırdığı anlaşıldı. Ayrıca ‘Adolesanlara, yani büluğ çağındaki çocuklara hiçbir şey olmuyor, çocukları korumaya çok uğraşmamak lazım' gibi görüşler de çöktü. Bizim yaptığımız çalışmada 220 çocuk vakamızı açıkladık. Bunların içerisinde 6 tanesi uzun süre solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakımda yattı. İkisini de kaybettik. Hatta Sağlık Bakanlığı ülke genelinde 12 çocuğun kaybedildiğini açıkladı. Yani çocuklar hiçbir şey olmayan bir grup değil. Dolayısıyla çocuklar için de yetişkinlerin aldığı tüm korunma tedbirleri alınmalı.

GENÇLERE HAYATİ UYARILAR

Gençler hem kendilerinin hem de yakınlarının sağlığını riske atmamak için maske takmalı. Kalabalıklara girmemeliler. Diğer insanlarla maskeli bir şekilde en az 1.5 metre mesafeden ilişki kurmalılar. Çok bağırarak konuşmak ve kalabalık bir ortamda şarkı söylemek, bunlar riski artıran faktörlerdir.

– Peki sizce okullarla ilgili nasıl bir yol izlenmeli?

Okulları belli bir tarihe ertelemek son derece anlamsız. Çünkü virüsün hangi tarihte, hangi durumda olacağını bilemezsiniz. Bu yüzden bunun belli sayısal kriterler konarak ona göre yapılması lazım. Okulları açma acil eylem planı hazırlanmalı. Planda hangi sayıda okulların karma bir eğitime başlayacağı, kriterimiz günlük vaka sayısıysa hangi sayıda okulların yüz yüze eğitime geçeceği, hangi sayıda eğitime ara vereceği bunların hepsi belirlenmeli. Yoksa günlük değerlendirmelere bırakırsanız, örneğin 31 Ağustos'ta durum tehlikeli diye açmadığınız birinci sınıfları, şimdi çok daha riskli bir durumda açmak zorunda kalacaksınız. O yüzden bunlar böyle tarihlerle değil, sayısal kriterlerle değerlendirilmeli.

GİZLİ BULAŞTIRICILARA DİKKAT

Bakanlığın bir tarama çalışması var ve o tarama çalışmasında görüldü ki Türkiye'de 20 bin aktif vaka varken 215 bin tanı konmamış. Belirtisiz ya da az belirtili olduğu için test yapılmamış ama pozitif olan kişiler vardı. Dolayısıyla minimum 10 katı kadar (bu sadece bizim ülkemizde değil, en iyi test yapan ülkelerde bile) virüs taşıyan insan var. Şu anda aktif vaka sayımız 25 bin civarında. Demek ki en az 250 bin tane virüs taşıyan ve etrafa bulaştırma potansiyeli olan insan var.

Koronavirüs hakkında 4 bağışıklık senaryosu Sağlık Bakan Koca, salgına karşı en büyük silahlarını açıkladı: Olmasaydı perişan olurduk Sağlık İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek koronavirüs aşısı için tarih verdi Sağlık SGK, ilaçlar için kanser hastalarından mahkeme kararı istiyor Sağlık