Prof. Dr. Yılmaz: Vatan haini olarak adlandırdığım bir grup var
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yılmaz, Kovid-19’la mücadeleye yönelik son dönemde alınan önlemlerin, hasta sayısında azalmaya neden olduğunu söyledi.
AÜ Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Yılmaz, "Koronavirüsle mücadelede kurallara uymayan, vatan haini olarak adlandırdığım bir grup var. Biz cephede 24 saat savaşırken onlar villalarda parti veriyor. Siz istediğiniz kadar cephede savaşın, arkada vatan hainleri bu tutumlarına devam ederse bizim bu işin üstesinden gelmemiz çok zor" dedi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yılmaz, Kovid-19’la mücadeleye yönelik son dönemde alınan önlemlerin, hasta sayısında azalmaya neden olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Murat Yılmaz, “Hasta sayısında her gün azalma olduğunu memnuniyetle görüyoruz. Eğer kurallara uymazsak salgının üstesinden gelmemiz çok zor. Daha çok ölürüz, daha çok ağlarız” dedi.
'Vatan haini olarak adlandırdığım bir grup var'
Bilinçli kişilerin bu kurallara uymasının yeterli olduğunu aktaran Prof. Dr. Yılmaz, “Maalesef içimizde bu kurallara uymayan, benim vatan haini olarak adlandırdığım bir grup var. Bizler cephede savaşırken, onlar villalarda parti veriyor. Yaklaşık 40-50 kişinin aynı evin içinden çıktığını görüyoruz. Siz istediğiniz kadar cephede savaşın, arka planda vatan haini tarzında kişiler bu tutumlarına devam ederse bizim bunun üstesinden gelmemiz çok zor” diye konuştu.
'Bizim çalışma arkadaşlarımız dövülmüş Maraş dondurmaları gibi'
Yoğun bakım ünitesinde 24 saat aralıksız çalışmanın söz konusu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yılmaz, şöyle konuştu:
“Biz randevu ile çalışmıyoruz. Gecenin üçünde, beşinde, günün her saatinde sürekli bir hareketlilik ve tedavi süreci var orada. Biz nelerle karşılaştığımızı biliyoruz. Tecrübeli bir ekibiz. İçerde çalışan süper kahramanlar var. Hatta onlara gerçek kahramanlar diyebiliriz. Ben onlara ayrıca şunu da söylüyorum, içerde çalışan arkadaşlarımız hazır fabrikasyon dondurma değiller, hazır dondurmayı alırsınız birkaç adımda erir gider. Bizim çalışma arkadaşlarımız dövülmüş Maraş dondurmaları gibi. Bu kişilerle yüzlerce adım atabilirsiniz. Dirençli ve dayanıklı bir ekip var içerde. Bu dirençli ekip çok iyi işler başardı. Ekipçe çok mutluluk yaşadık ama üzüntülerimiz de oldu. Yoğun bakımda tedavi gören 20 yaşında hastamız var. 20 yaşında bir hasta ölmemeli, bir cenaze törenine gidip, cenazede Kovid-19 hastalığına yakalanıp şu anda burada yatıyorsa, bizim için üzüntü verici bir durum. Bizim onu yaşatmamız gerekiyor. Şu an içerde 30-40 arkadaşım bu insanlar ölmesin diye çaba harcıyor ve bu insanlar ölmemeli. Çok böyle hastamız var.”
'Turizmin başkentinin belediye başkanını tedavi ettik'
Antalya’nın turizmin başkenti olduğunu, dolayısıyla turizmin başkentinin belediye başkanını tedavi ettiklerini ve sağlığına kavuşturduklarını ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, “Daha sonra da gündeme geldik. Bu yoğun bakımdan nice hastalar, nice başkanların tedavilerini tamamlayıp taburcu ettik. Dolayısıyla başkan tanınan biri olduğu için biz gündeme gelmiş olabiliriz. Ama biz tedavisini tamamlayıp evine gönderdiğimiz çok sayıdaki hastayla mutluluklar yaşadık. Umarım hep mutluluk yaşarız, hüzünler az olur” dedi.
'Eşim bana, ‘Az dik dursana omuzların çökmeye başladı’ diyor'
Görevleri dışında özel yaşamları olduğunu, her birinin zorlandığı anlar olabildiğini ifade eden Prof. Dr. Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Benim gibi tüm arkadaşlarımın hayatı kapalı bir ortamda geçiyor. Bizim gecemiz gündüzümüz yok. Eve gittiğimizde çocuklarımız uyuyor, işe gelirken de uyuyorlar, biz onları gerçekten çok az görüyoruz. Yorgunluk had safhada. Eşim bana, ‘Az dik dursana omuzların çökmeye başladı’ diyor. Kısacası içerdeki tüm arkadaşlarımızın omuzları çökmeye başladı. Rica ediyoruz, bu kurallara daha sıkı uymamız gerekiyor. Yetkililerin cezai yaptırımları daha mı artırmaları gerekiyor. Artık ne yapılması gerekiyorsa, bu toplu eğlencelerden, asker uğurlamalarından, cenaze törenlerinden uzak dursunlar. Belli bir gurubu evlerine tıkarak bu işlerin üstesinden gelmemiz çok zor. Eğer bu parti veren grupları engelleyemezsek biz daha çok ağlarız”