Prof. Yılmaz, ekonomideki gelişmeleri irdeledi: Sonbaharda erken seçim ihtimali yüksek

Abone ol

Prof. Dr. Kamil Yılmaz, Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararının AKP hükümetinin seçim sürecine yönelik planı hakkında bazı ipuçları verdiğini söyledi; sonbaharda bir erken seçim olasılığını gündeme getirdi.

GERÇEK GÜNDEM - Türkiye'nin önde gelen ekonomistlerinden, Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz indirimi kararından yola çıkarak bazı değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, uzmanlarca altı hiçbir şekilde doldurulamayan 'düşük faiz' ısrarı doğrultusunda Eylül 2021'den itibaren dört ay boyunca faiz indirimine giden kurum, Türk lirasının yabancı paralar karşısında tarihi seviyede değer kaybetmesi üzerine bu ralliye 'ara vermişti.'

Uzunca bir süre politika faizini sabit tutan kurum, bu ağustos ayına gelindiğindeyse 100 baz puan indirime gitti.

Yılmaz, sürpriz olarak değerlendirilebilecek bu kararın hükümetin seçim sürecine yönelik oyun planı hakkında bazı ipuçları vermesi itibarıyla önemli olduğu görüşünü dile getirdi.

'MERKEZ BANKASI'NIN GELECEK AY DA FAİZ İNDİRMESİ SÜRPRİZ OLMAZ'

"Bu oyun planına göre, Merkez Bankası'nın gelecek ay da faiz indirmesi sürpriz olmayacaktır" diyen Yılmaz, kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımlarına şöyle devam etti:

"KGF'yle desteklenen kredi genişlemesine gidilecek. Kamu bankaları özellikle konut sektörüne yönelik düşük faizli kredi musluklarını açacak. Kredilerle birlikte gerçekleşecek talep artışı yavaşlayan ekonomik aktivitede toparlanmaya yol açacak.

Son haftalarda Rusya ve Körfez ülkelerinden 55 milyar dolar geleceğine dair dolaşan fısıltının Rusya ayağının kısmi olarak gerçekleşmesi üzerine Merkez Bankası rezervleri son üç haftada 15.4 milyar dolar arttı.

Politika faizi düştükçe kurda yukarı yönlü bir hareket olmaması için el kapısında mendil açarak bulunan döviz arka kapıdan satılacak. Ancak, bu dövizin Haziran 2023'e kadar yeterli olması mümkün değil. O yüzden bu planda sonbaharda bir erken seçim ihtimali oldukça yüksek.

'EKONOMİDE SUNİ BİR BAHAR HAVASI'

Gelen paranın önemli bir bölümü borsaya yönelecek. Hali hazırda yönelmeye başladı bile. Borsa endeksindeki hızlı yükseliş talepteki canlanmayla birlikte ekonomide suni bir bahar havası yaratacak.

Faiz indirimleri ve kredi genişlemesiyle birlikte talebin güçlü devam etmesi fiyat artışlarının devam etmesini ve enflasyonun daha da yükselmesini sağlayacak. Bu durumda sorulacak soru 'hangi enflasyonu?'dur. Bu artışların TÜİK'in TÜFE enflasyonu üzerindeki etkisi az olacak.

Ama biz iktisatçılara sorarsanız, Nisan'dan bu yana 1995 bazlı İTO İstanbul ücretliler geçinme endeksi enflasyonundan 19 puan daha düşük (tarihssel olarak aradaki fark +/- 5 puan arasındayken) açıklanan resmi TÜFE verilerini dikkate almamız mümkün değil.

'GÜÇLÜ BİR EKONOMİ VE KONTROL ALTINDA BİR ENFLASYON RESMİ ÇİZİLECEK'

Yayınladığı verilerle TÜİK hem enflasyon hem de işsizlikle mücadele etmeyi (nitekim sürekli düşen işsizlik verilerinde de düzensizlikler söz konusu) kendisine görev edindi. Bu eğilim güçlenerek devam edecek; güçlü bir ekonomi ve kontrol altında bir enflasyon resmi çizilecek.

Bu şartlarda TÜİK de Merkez Bankası da aynı statüde buluşuyor: İktisatçılar, ülke ekonomisi için kilit önemde olan iki kurumu da artık dikkate almıyor; bu gidişle de yeni bir hükümet gelinceye kadar da almayacaklar.

'AKP'NİN ÜLKE EKONOMİSİYLE KUMARINDA SON DÖNEMEÇTEYİZ'

Seçim hızla yaklaşırken, AKP'nin ülke ekonomisiyle kumarında son dönemeçteyiz. Bu değerlendirmeyi bir hatırlatmayla bitireyim: Geçmişte ülkeyi büyük ekonomik darboğazlara sürükleyen partiler Türkiye siyaset sahnesinden silinip gittiler. AKP'yi de farklı bir son beklemiyor."

Türk İş Başkanı Atalay'dan vergi çıkışı: "İşçi üzerindeki baskı arttı" Ekonomi Benzine zam geliyor! Pazartesi gece yarısından itibaren... Ekonomi Kira fiyatları yüzde 300 arttı! Ev sahipleri 1 yıllık kirayı peşin istiyor Ekonomi Hazine Bakanlığı, ABD ile görüştü Ekonomi