Rabia Naz Raporu: Çatıdan atlamadı düştü!

Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre, HSK’nın gönderdiği müfettişler de adli soruşturmanın etkin bir şekilde yapılıp yapılmadığını kontrol ediyor. 60’a yakın şahit yeniden dinleniyor.

İnceleme ekibindeki 8 polis hakkında soruşturma başlatılan olayla ilgili bazı ifade ve detaylar şöyle:

O KİLOYLA ZOR

Rabia Naz, 12 Nisan 2018’de evinin önünde yaralı olarak bulundu, hastanede öldü. Polis olay yerinde inceleme yaptı. Çantası evlerinin çatısında bulununca Rabia Naz’ın düştüğü veya atladığı kanaati oluştu. Aile ise kızlarına otomobil çarptığını, yaralı olarak evin önüne bırakıldığını ve bir siyasetçi yakınının olayla ilgisi olduğunu iddia etti. Adli Tıp Kurumu’ndan ve çeşitli uzmanlardan bilirkişi raporları alındı. Olayın nasıl gerçekleştiğine dair herhangi bir görgü şahidi bulunamadı. İlk olarak aile Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’nda görevli bir profesörden mütalaa alıp dosyaya sundu. Mütalaada “Trafik kazasına bağlı çarpma sonucu meydana gelmiş olabileceği” kanaati yer aldı.

Savcılık olay yerinde keşif yaptırdı ve 31 Ekim 2018’de bilirkişi raporu hazırlandı. Raporun sonuç bölümünde şu ifadeler yer alıyor: “Rabia Naz’ın durgun halden kendisini aşağı bırakması durumuyla düşmediği, hızlanarak atlaması durumunda hızının en az 11.3 km/s olması gerektiği fakat maktûlün fiziki özelleriyle (yaşına göre fazla kilolu olması ve aletik bir yapıya sahip olmaması) birlikte değerlendirildiğinde bu hıza ulaşmasının orta olasılıkla mümkün olabileceği...” İlk adli tıp raporu ise 18 Ocak 2019’da geldi. Giresun Adli Tıp Şubesi’nin hazırladığı raporunda, “Rabia Naz’ın ölümünün yüksekten düşmeye bağlı genel beden travması neticesinde meydana gelmiş olabileceği” belirtildi. Adli Tıp Kurumu’nun 1. İhtisas Kurulu’nun hazırladığı raporda şöyle denildi:

ÇARPMADAN DÜŞEBİLİR

“Apartman çatısından koşarak aşağıya atlaması durumunda söz konusu sundurmaya çarpmadan düşebileceği, ölümünün trafik kazasına bağlı olmadığı oy birliğiyle mütalaa olunur.” Rabia Naz’ın bilgisayarında ise intihara teşvik edebilecek, ruhsal çöküntüye sebeb olabilecek nitelikte bir veri bulunmadı.