Raporlarda ortaya çıktı: Bartın'daki facia 'geliyorum' demiş

Abone ol

Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın raporlarında maden ocaklarının ilkel teknikler kullandığı, pek çok konuda mevzuata aykırılıkların olduğu belirtilerek ‘‘İhmallerin iş kazası sayısını artırması muhtemel’’ denildi.

Bartın Amasra’da meydana gelen maden katliamı, gözlerin diğer maden ocaklarının durumuna çevrilmesine neden oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın geçmiş yıllarda hazırladığı raporlar da tıpkı Sayıştaş raporları gibi madenlerdeki mevzuata aykırı hususları ortaya koyuyor. Raporlarda, ilkel üretim tekniklerinin kullanıldığı sektörün iş güvenliği açısından ciddi riskler barındırdığına dikkat çekilerek “Tekrarlanan iş sağlığı ve güvenliği ihmallerinin iş kazası sayısını artırması muhtemeldir” ifadelerinin yer alması dikkat çekti.

BirGün'den Sibel Bahçetepe'nin haberine göre raporlarda ayrıca, işyerlerinde nem, gaz ve sıcaklık ölçümü yapılmadığı, gaz kaçağı, göçük veya su baskını ihtimali olan bölgelerde çalışanların korunması ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanması için plan hazırlanmadığı gibi çok sayıda husus yer alıyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın 2016-2017-2018 raporlarını inceleyen Dr. Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, raporlarda yer alan usulsüzlüklere dikkat çekti. Demir ve Kılıç “Amasra’daki katliama neden olanlar, gerek Sayıştay gerekse Çalışma Bakanlığı teftiş sonuç raporlarında tespit edilen mevzuata aykırı hususları görmezden gelerek işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini almayanlardır" dedi.

BAKANLIK SESSİZ

Raporlarda, madenlerde meydana gelen iş cinayetlerinin artmasının açıkça ifade edildiğini anımsatan hekimler "Tüm bu uyarılara rağmen iş sağlığı ve güvenliği önlemi almayanlar, 41 maden emekçisinin hayatını kaybetmesinden sorumludur. Amasra’daki iş cinayetinin nedenlerini iyi anlayabilmek için Sayıştay raporu ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı raporlarının birlikte değerlendirilmesi gerekli” değerlendirmesini yaptılar. Demir ve Kılıç, 2019 yılına ait raporda madenlerle ilgili bölüme ulaşılamadığını kaydettiler. İş sağlığı ve güvenliğinden sorumlu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, mevcut raporlara rağmen sessiz kaldığını vurgulayan hekimler “İşverenler ve maden sahiplerinin ise maliyet hesabı yaparak maden işyerleri ve madenciliğe dayalı sanayi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği programlı teftiş sonuç raporlarında tespit edilen mevzuata aykırı hususların iyileştirilmesi ve düzeltilmesi için gereğini yapmak yerine maden bürokrasisi ve siyasi ilişkilerini kullanıp, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini almayarak iş kazalarına ve cinayetlerine neden olduğu anlaşılmakta” dediler.

İHMALLER ZİNCİRİ

“Maden işyerleri ve madenciliğe dayalı sanayi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği programlı teftiş sonuç raporlarında” yer alan ifadelerin bazıları şöyle:

•Hava dönüş yolunda sensör bulunmamaktadır. Hidrojensülfür (zehirleyici bir gaz) ve sıcaklık ölçen sensörler mevcut değildir.

•Merkezi gaz izleme sistemi gaz ölçüm sensörü bağlantı yerleri izolasyonu koruyuculuğu kaybetmiştir.

•Ocak içerisinde haberleşme sistemi, ocağı tümüyle kapsayacak şekilde değildir, ayrıca yerüstü merkezi gaz izleme sisteminin ocak içiyle haberleşme irtibatı yoktur.

•Yerüstü merkezi gaz izleme sisteminde gaz değerleri sınır değerlere ulaştığında uyarı verecek uygun nitelikte sesli ikaz sistemi ve merkezi gaz izleme sistemi yoktur.

•Hava hızı ölçümü yapılmamaktadır. Havalandırma sisteminin bağlı bulunduğu yedek güç kaynağı elektrik kesildiğinde otomatik olarak devreye alınmamaktadır.

•İşyerinde nem ve sıcaklık ölçümü yapılmamaktadır. Yeterli temiz hava sağlanmamaktadır.

•Kömürün hava ile temasını önleyecek bir önlem alınmamıştır.

•İşyerinin yeraltı ocağında çalışanlara kişisel solunum cihazlarının kullanımı ile ilgili eğitim verilmemiştir.

•Kömürün hava ile temasını önleyecek bir önlem alınmamıştır.

•Zincirleme toz patlamalarına neden olabilecek yanıcı toz ve/veya grizu patlamalarının yayılmasına karşı patlama barajları bulunmamaktadır.

•İlkel üretim tekniklerinin kullanıldığı sektörde modern üretim yöntemlerinin kullanılmamasının havalandırma, patlama konularına işyerlerinde gerekli önemin verilmemesinin ve işyerlerinde sürekli iyileştirme yapılmamasının iş güvenliği açısından ciddi riskler barındırdığı gözlemlenmiştir. Tekrarlanan iş sağlığı ve güvenliği ihmallerinin iş kazası sayısını artırması muhtemeldir.

•İşverenlerin çoğunluğunun iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının belgelendirme ve dokümantasyon konularına eğildikleri halde, işletmelerinin fiziksel şartlarında yapılması gereken iyileştirmeleri ihmal ettikleri görülmüştür. Madencilik sektöründe istihdam edilen işçilere mesleki eğitimin verilmediği, bu doğrultuda gerekli altyapının oluşturulmadığı gözlenmektedir.

15 yaşındaki Büşra'nın katili Taner Yaylacı, cezaevinde intihara kalkıştı Güncel 'Karşı hamle'nin detayları netleşti: İşte Erdoğan'ın masasındaki teklif! Güncel