Rasim Ozan, Ahmet Hakan'ın 'sahte' ismini açıkladı: Köşe yazıyor, muhafazakar mahalleye sallıyordu
"Kudret Köseoğlu bendim" diyen Rasim Ozan Kütahyalı, “Benim Türk medyasında yaptıklarımın milyonda biri değildir. O dönemde Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan’a ‘Ahmet Arslan’ diye köşe yazdırıyordu. Muhafazakâr mahalleye sallıyordu” dedi.
Rasim Ozan Kütahyalı, Haber Global’de Buket Aydın’ın sorularını yanıtladı. Aydın, Kütahyalı’nın geçtiğimiz haftalarda Ertuğrul Özkök’ü hedef alan yazılar yazdığını canlı yayında itiraf etmesi hakkında, “Kumpas değil miydi” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Değil, ben 2008’de köşe yazarı olarak başladığımda siyasi bir amaçla da girdim askeri vesayeti devirmek için genç bir ihtilalci olarak. O dönemde medyada iki zirve vardı. Ertuğrul Özkök ve Zafer Mutlu. Fatih Altaylı bunların çok altındaydı. Messi ve Ronaldo gibiydi. İlk olarak girdiğinde insan zirveleri hedefler. Tüm gün benle uğraşan genç gazeteciler var belgesel yapıyorlar saygı duyuyorum.
Kimse söylemedi. Ben tamamen kendim Özkök ile uğraştım. Orada Özkök’e her şeyi anlattım. Yayında öğrenmedi biliyordu. O dönem Taraf’ta da yazıyordum bir proje geldi aklıma. Rahmetli Ahmet Kekeç’e söyledim ilk. 2009’un Ekim’de başladık Aralık’ta devrildi. Bir anlamı kalmadı. Benim Türk medyasında yaptıklarımın milyonda biri değildir Kudret Köseoğlu.
“AHMET HAKAN ‘AHMET ARSLAN’ İSMİYLE MUHAFAZAKAR MAHALLEYE SALLIYORDU”
O dönem de Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan’a ‘Ahmet Arslan’ adıyla köşe yazdırıyordu. Oradan muhafazakar mahalleye sallıyordu”
Kütahyalı, Aydın’ın FETÖ’nün kumpaslarını savunan Taraf gazetesinde yazmaya başlaması hakkındaki sorusuna şu yanıtı verdi:
“FETULLAHÇILAR İŞİN İÇİNE SAHTE DELİLLER EKLEYE MAHVETTİ. ESKİ DARBECİLER MERTTİ”
“Benim Taraf gazetesi hikayem çok yalındı. Her şeyin arkasında komplo arıyorlar. Ben Sinan Çetin ile birlikte çalışıyordum. Sinan da benimle aynı kafada bir adamdır. O dönem bir kavga var 27 Nisan muhtırası verilmiş asker resmen darbenin eşiğinde. Bir sürü olaylar var onların önemli kısmı gerçekti kardeşim. Sonradan Fetullahçılar işin içine sahte deliller ekleyerek mahvetti. Veli Küçük’ün ne olduğu belli, Kemal Kerinçsiz’in ne olduğu belli. Bunlar bizim alakamız yok diyor. Biraz mert olun. Eski darbeciler mertti. Cemal Madanoğlu anlatırdı, ‘Gittik şunu yaptık’ diye. Kenan Evren bunların yanında çok mert.
O dönem ben dışarıdan yazılar yazmaya başladım. Taraf, Star Yeni Şafakta yorum yazıları. İsmi yok o dönem. Yazılar çok tuttu. Ben bu Denizlerin Yolu bizi nereye götürdü diye çok sert yazı yazdım. Bunlar solcu bile değil diye yazdım. Çok yıkıldı ortalık. Dışarıdan maça girmiş bir adamın yıldızlaşması gibi.
Ahmet Altan ve Yasemin Çongar yazarlık teklif etti. Ama para falan yok. Taraf’ın durumu o zaman belli. Yalan onlar, para var…. Sonradan Taraf başka hale sürüklendi kabul ediyorum.
“TARAF ÖZGÜRLÜKÇÜ BİR GAZETEYDİ”
Hataları vardır yanlışları vardır ama Taraf, özgürlükçü sol ve liberal aydınların askeri vesayet rejimin bitirmek Türkiye’yi AB standartlarında Batılı demokratik ülke yapma hedefinde bir gazeteydi. Başarısız oldu. Niyeti öyleydi. FETÖ devreye girdi o oldu bu oldu. Kitap yazmayı düşünüyorum.”
“TUTUKLANMAKTAN KORKMUYORUM”
Taraf yazarlığı sonrası ‘tutuklanmaktan korktunuz mu” sorusuna da ‘Hiçbir şeyden korkmayan bir insanım” yanıtı veren Kütahyalı şunları sarf etti:
“Tayyip Erdoğan da korkusuz bir adam. Diyelim, Türkiye de öyle bir şey oldu seçim sonrası. Tayyip Erdoğan’ı yıldırımasınız. Bazısı korkaktır. O dönemde hakikaten risk vardı. Şimdi unutuldu ama 2013’te Fettulahçılar sabah akşam bizi Silivri’ye atmakla tehdit etti. Ergenekoncular ile birlikte hapse gireceksiniz diye. En çok yazan da Mehmet Baransu’ydu.
“DEVLETİN PROJESİNİ AÇIK ETMEM”
O dönem unutuldu. 2013 – 16 arası bizlerin mücadelesidir. 2016’dan sonra FETÖ bitince fırsatçılık yaptı. Onları da devlet kendi lehine kullandığı için ses etmiyorum. Muhalif gözüküp devletin kontrolünde olan insanlar. İsim veremem. Devletin projesini açık etmem.
“İLKER BAŞBUĞ İLE UĞRAŞMAKTAN PİŞMAN DEĞİLİM”
Aydın’ın ‘hiç pişmanlığınız var mı sorusuna yanıt veren Kütahyalı, Başbuğ ile uğraştığını ve bu durumdan pişman olmadığını söyleyerek şunları dile getirdi:
“Çok ihtilalci davrandım. Kalp kırdım. Bir sürü şey oldu. İlker Başbuğ ile çok uğraştım. Başbuğ, tamamen sivil otoriteye bağlı değildi. Uğraşmalarımdan pişman değildim. Sonrasında hapse girdi hakikaten FETÖ ona kumpas kurdu. Hapislik bir durum yoktu. Haklı bir mücadele başka bir yere evrildi. Hapse girdiğinde başta üzülmedim. Orada Tayyip haklıydı hemen karşı çıktı. Başbuğ olayından sonra Hakan Fidan’ı tutuklamaya çalıştılar.”