'Recep Bey, Yahudiler tarafından verilen madalyanı iade etsene'
Sözcü yazarı Emin Çölaşan AKP- İsrail ilişkilerini değerlendirdi. Çölaşan, "Bunlar seçim öncesinde seçmen tavlamak için yapılan ucuz atraksiyonlardır." dedi.
Emin Çölaşan'ın bugünkü "AKP’nin İsrail çıkmazı" başlıklı yazısı şöyle:
Sevgili okurlarım, Filistin'deki olayları dehşetle, ibretle izledik. Peki bütün bunlar olur ve insanlar orada can verirken, sözde İsrail düşmanı (!) Arap ülkeleri ve öteki İslam ülkeleri nerede?
Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Irak, Mısır, Fas, Tunus, Cezayir, Libya vesaireden tık var mı?
Bu herifler niye böyle sessiz kalıyor?..
Nedenini hemen söyleyeyim, bunlar aslında Filistin'in değil, İsrail'in dostu.
Ama sahtekârlık yapıp tam tersini göstermeye çalışıyorlar.
Özellikle petrol zengini olan Suudi Arabistan ve Katar'ın dünyanın en büyük hırsızları, en büyük vurguncu çeteleri tarafından yönetildiğini artık bütün dünya biliyor.
Bunlar Müslüman geçinir ama dünyanın en alçak, en haysiyetsiz adamlarıdır. Hepsi de ABD'nin kucağında oturmaktadır.
Dolayısıyla bu hırsızlar çetesinin İsrail'e tavır koyması asla söz konusu olamaz.
* * *
Şimdi gelelim bizimkilere!..Yakında seçim var. Bu yüzden İsrail'e karşı en sert tepkiyi bizim hükümet sergiliyor.
Şu hale bakınız, Türkiye'de bugün dahil üç günlük ulusal yas ilan edildi.
Kim farkında bunun?
Ayrıca kimin umurunda?
Bunların bütün amacı İsrail'e karşı böyle “Sert (!)” çıkışlar yapıp 24 Haziran'da oyları cebe atmak.
* * *
Yarın İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı düzenlediler. Dünyanın dört bir yanında 50'den fazla İslam ülkesi var, kaçı gelecek bu toplantıya…
Ayrıca gelseler kaç yazar, gelmeseler kaç yazar?
Olacağı şudur:
Boğaz'da tekne gezileri düzenlenir, iftar sofraları kurulur, İsrail'i kınayan göstermelik bir bildiri yayınlanır ve her birinin temsilcileri “Hadi abicim bize eyvallah, daveti ve konukseverliği için Türk hükümetine teşekkür ederiz” deyip ülkesine döner.
İki gün daha bekleyin, göreceksiniz.
* * *
Sonracığıma, hükümetimiz yarın Yenikapı'da İsrail'i kınamak amacıyla miting düzenleyecek, bütün olanaklar seferber edilecek, kalabalık toplanacak, kürsüde Kur'an okunacak, nutuklar verilecek ve yine aynı masallar tekrar edilecek:
“Kahrolsun İsrail!..”
* * *
Beğenelim veya beğenmeyelim, sevelim veya sevmeyelim, orada bir yanda avuç içi kadar İsrail, öbür yanda ise kalabalık bir İslam dünyası var.
Peki nasıl oluyor da bu avuç içi kadar ülke, koskoca İslam alemi ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor, inanılır şey değil. Nedeni şu:
İsrail örgütlü, İslam dünyası değil.
İslam dünyasının çoğu hırsız yönetimlerden, entari ve terlikle gezen ahlâksız krallardan ve şeyhlerden oluşuyor.
Osmanlı'ya ihanet eden bu, Arap ülkeleri Birinci Dünya Savaşında iyi ki elimizden çıkmış! Yoksa bir de onların başımıza açacağı nice belalarla uğraşmak zorunda kalacaktık.
* * *
Sevgili okurlarım, bizimkiler sürekli nutuk atıyor da, bu işler nutuk atmakla düzelmez.
“İsrail'e dünyayı dar edeceğiz!..”
Nasıl dar edeceksiniz, böyle palavralar sıkarak mı?
Şimdi bir şey anlatayım, belki şaşıracaksınız.
Türkiye'ye gelen İsrail vatandaşlarına vize uygulamıyoruz. Pasaportunu cebine koyan geliyor.
Buna karşın herhangi bir Filistin vatandaşı Türkiye'ye gelmek isterse vize almak zorunda.
Gülünç bir manzara!
* * *
İsrail'le karşılıklı ticaret hacmimiz yaklaşık beş milyar dolar.
Peki İsrail, tanklarında, uçaklarında ve sivilde kullandığı akaryakıtı nereden sağlıyor? Onların petrolü yok, nereden geliyor petrol?..
Türkiye'den, Akdeniz bölgesindeki boru hatlarından ve bizim rafinerilerimizden!
Barzani'nin petrolü Ceyhan'a geliyor, bir bölümü oradan gemilerle İsrail'e gönderiliyor.
İsrail'i akaryakıt dahil her açıdan biz besliyoruz…
İsrail limanları Türk bandıralı gemilerle dolu.
Şimdi tablo bu olacak, sen ise her gün “Katil İsrail'i kınıyoruz… Dünyayı dar edeceğiz” diye bağırıp, seçim öncesinde seçmen tavlamaya çalışacaksın!
* * *
Bu avuç içi kadar ülke almış başını gidiyor, ortalığı mahvediyor ve İslam alemi sessiz…
Zira pek çoğu aslında Yahudi dostu.
Bazıları açıktan destek veriyor, bazıları çaktırmadan ve sessiz kalarak.
İsrail büyükelçisini ülkesine göndermek, ulusal yas (!) ilan etmek, mitingler düzenlemek falan işe yaramaz…
Bunlar seçim öncesinde seçmen tavlamak için yapılan ucuz atraksiyonlardır.
Sıfırlasana İsrail'le ticaretini…
Türkiye'den İsrail'e petrol sevkiyatını yasaklasana…
Yahudi kuruluşları tarafından Recep Bey'e verilen onur madalyasını iade etsene…
Yok hayır, bunları yapmazlar, yapamazlar. Yürekleri yetmez.
Ama her gün nutuk atıp iç siyasete oynarlar, bu oyunlarına Türk Milleti'ni de alet etmeye yeltenirler.