Reuters'tan çarpıcı yorum: 'Erdoğan daha önce de ülkeleri tehdit etmişti ama sonra...'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 10 ülkenin büyükelçisini "istenmeyen adam" ilan edeceğinin sinyalini vermesinden sonra bu konuda bir gelişme yaşanmadı. İngiliz haber ajansı Reuters, "Erdoğan daha önce de tehdit edip bunun için harekete geçmemişti" yorumunu yaptı
Kanada, Danimarka, Fransa, Almanya, Hollanda, Norveç, İsveç, Finlandiya, Yeni Zelanda ve ABD’nin büyükelçilerinin 18 Ekim’de yaptığı ortak Osman Kavala açıklamasının yankıları sürüyor…
Kavala davasının hızla çözüme kavuşması ve Kavala’nın serbest bırakılmasının talep edildiği açıklama sonrasında tansiyon yükselirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istenmeyen adam (persona non grata) çıkışı ipleri kopma noktasına getirdi.
“19 YILIN EN BÜYÜK GERİLİMİNE SEBEP OLABİLİR”
Henüz Ankara’dan istenmeyen adam konusunda bir hamle gelmezken İngiltere merkezli haber ajansı Reuters kapsamlı bir analiz yazdı. Analizde, “Pazar akşamı itibariyle Dışişleri Bakanlığı’ndan Erdoğan’ın 19 yıllık görevi süresince Batı ile yaşayacağı en derin gerilime sebep olacak çağrısına göre bir hareket geldiğinin işareti yok” denildi.
Reuters, “Erdoğan daha önce de tehditlerine uygun olarak harekete geçmiyordu. 2018’de Türkiye, Washington ile anlaşmazlığa girince Erdoğan ABD’nin elektronik cihazları ve ürünlerini boykot edeceklerini açıklamıştı, fakat satışlar bu çağrıdan etkilenmemişti. Geçen yıl Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un İslam karşıtı olduğunu söyleyerek Türklerin Fransız mallarını boykot etmesini istemişti fakat bu konuda da bir gelişme yaşanmamıştı” yorumunu yaptı.
“BU AKŞAM NETLEŞECEK”
Öte yandan Reuters’a konuşan bir diplomatik kaynak, bu akşam gerçekleşecek kabine toplantısında bir karar alınabileceğini söyledi. Diplomatik kaynak, “Tansiyonun hafiflemesi halen gündemde” dedi.
İSTENMEYEN ADAM NEDİR?
Diplomaside sıklıkla kullanılan istenmeyen adam (persona non grata), yabancı diplomatları ağırlayan ülkenin başvurduğu bir yöntemdir. İstenmeyen adam ilan edilen diplomatların dokunulmazlığı kaldırılabilirken, bu kişiler bulundukları ülkede diplomatik temsilcilik çalışanı olarak görülme statüsünü yitirirler.
Viyana Konvansiyonu'nun maddelerine göre diplomatın bulunduğu ülke, önceden haber vermeksizin bir diplomatı istenmeyen adam ilan edebilir. İstenmeyen adam ilan edilen diplomatlar genelde ülkeleri tarafından geri çağrılırlar. Casusluk şüphesiyle diplomatları sınır dışı etmek için de kullanılan bu yöntemde anlaşmazlığın olduğu ülkeden de aynı şekilde bir yanıt gelmesini doğurabilir.
NE OLMUŞTU?
18 Ekim'de Osman Kavala'nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda'nın imzaladığı ortak bir açıklama yayımlandı. Açıklama, ABD, Almanya ve Kanada başta olmak üzere bazı ülkelerin Ankara'daki büyükelçiliklerinin sosyal medya hesaplarında da paylaşıldı.
Açıklamada, “Bugün, Osman Kavala'nın tutukluluğunun başlamasının 4. yıl dönümü. Daha önce verilen beraat kararının ardından farklı davaların birleştirilmesi ve yeni davaların açılması yoluyla davasında süregelen gecikmeler, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargı sisteminin şeffaflığına gölge düşürüyor. Kanada, Fransa, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilikleri olarak birlikte, Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri ve iç hukukuyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz” şu ifadeler yer almıştı.
Açıklamanın ardından, 10 ülkenin Ankara büyükelçileri Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Salı günü büyükelçiler dışişleri bakanlığına gittikten sonra Bakanlık'tan yapılan açıklamada, “büyükelçilerin uyarıldığı” belirtilmişti.
21 Ekim'de 10 ülkenin Ankara Büyükelçilerinin Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönündeki açıklamaları sorulduğunda Erdoğan, “Bizim bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz” demişti.