Riskli alan bahanesiyle 15 evin elektriği ve doğalgazı kesildi!
‘DÜNYANIN en büyük camilerinden biri’ diye lanse edilen Büyük Çamlıca Camii’nin eteklerinde yer alan Kirazlıtepe Mahallesi’nde yaşayanların ‘kentsel dönüşüm’ mağduriyeti büyüyor.
‘DÜNYANIN en büyük camilerinden biri’ diye lanse edilen Büyük Çamlıca Camii’nin eteklerinde yer alan Kirazlıtepe Mahallesi’nde yaşayanların ‘kentsel dönüşüm’ mağduriyeti büyüyor.
Birgün'den Uğur Şahin'in haberine göre, AKP’li Üsküdar Belediyesi, bir türlü bölge sakinleriyle uzlaşmazken son olarak 15 yurttaşın evinin doğalgazı ve elektriği ‘riskli alan’ bahanesiyle kesildi.
Tartışmalı kentsel dönüşüm çalışmaları koronavirüs sürecinde de sürerken AKP’li Üsküdar Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü, 17 Ağustos tarihinde hak sahiplerine ‘tahliye tebligatı’ gönderdi.
Söz konusu yazıda bölgeye ilişkin ‘riski alan’ kararının 10 Şubat 2018’de yürürlüğe girdiği ve bölgedeki inşaat faaliyetlerinin sürdüğü bildirildi.
Yazıda şöyle denildi: “Yapıların Çevre ve Şehircilik İstanbul Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü yazısı gereğince 20 gün içerisinde tahliye edilmesi, aksi takdirde tahliye ve yıkım işlemlerini mahalli idare ve mülki amir tarafından gerçekleştirileceği hususunda bilgi edinilmesini rica ederim.”
Bu yazıya istinaden 15 bölge sakinin evinin doğalgazı ve elektriği ‘riskli alan’ gerekçesiyle kesildi. Elektrik ve doğalgaz kesimi yapılırken ekiplere polisler de eşlik ederken mahalleli tepki gösterdi.
DİZ ÇÖKTÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR
Bölge sakinlerinin avukatı Onur Cingil, yurttaşların mağdur edildiğini söyledi. Av. Cingil, şöyle konuştu: “Bu karar hukuki bir karar değil, neye istinaden tahliye ve yıkım istiyorlar? Riskli alan kararına dayanarak bunu yapamazlar. Elektrik, su ve doğalgazı da yine bu karara göre kesemezler. Eğer bir işlem yapacaklarsa, o da ancak hak sahiplerinin pay satışı olabilir. Ama o payın satışı karşılığı vatandaşa verecekleri para yok, Zira Hazine tam takır. Bu kişilerin evlerinin yıkımına, muvafakat etmelerine zorluyorlar. Diyelim ki tahliye edildiler. Tapulu arazi sahiplerinin yerlerine inşaat yapamayacaklar. Sonuçta bu kentsel dönüşüm amacıyla yapılmıyor. Tek amaçları var zorbalıkla diz çöktürmeye çalışmak, başka bir şey değil.”