RTÜK üyesi İlhan Taşçı, tehditler savuran Sevda Noyan için harekete geçti
RTÜK’ün CHP’li üyesi İlhan Taşcı verdiği dilekçe ile iktidara yakın Ülke TV’de Esra Elönü'nün sunduğu “Arafta Sorular” programının skandal sözler nedeniyle RTÜK tarafından “derhal üst kurul gündemine alınması" istendi.
RTÜK Üyesi İlhan Taşçı, “cebinde ölüm listesi” taşıdığını söyleyerek yurttaşları ölümle tehdit eden Sevda Noyan’ın ifadelerinin RTÜK gündemine alınması için kuruma dilekçe verdi.
Taşçı, verdiği dilekçede Noyan’ın toplumu kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini belirterek “RTÜK’e yapılan şikâyetler de durumun vahametini ortaya koyan önemli göstergelerdir. Bu akıl ötesi sözlerin bir televizyon ekranında dile getirildiği gerçeğinden hareketle RTÜK’e de önemli görev düşmektedir” dedi.
Sevda Noyan katıldığı bir televizyon programında yurttaşlara ölüm tehdidinde bulunmuş ve “15 Temmuz kursağımızda kaldı, vallahi yapamadık istediklerimizi. Boş bulunduk. Bizim aile şöyle bir 50 kişiyi götürür yani. Biz liderimizin yanındayı ve asla yedirmeyiz. Benim listem hazır açıkçası” ifadelerini kullanmıştı. Ardından ifadelere yayıncı kanaldan tepki gelmiş ve Noyan’ın ailesi de sözlerine katılmadıklarını, hakaret davası açacaklarını belirtmişti.
Konuya ilişkin bir açıklama da RTÜK Üyesi Taşçı’dan geldi. Taşçı, konunun kurum gündemine alınmasını istediği dilekçede, Noyan’ın sözlerinin ardından “O zaman dört ayaklarını denk alsınlar” ifadelerini kullanan sunucu Esra Elenölü’nün de Noyan’a destek verdiğini belirtti.
‘RTÜK BUNU GÖRMEZDEN GELEMEZ’
Noyan’ın ailesinin, çıktığı kanalın ve yurttaşların duruma tepti gösterdiğine dikkat çeken Taşçı, şunları kaydetti:
“RTÜK’e yapılan şikâyetler de durumun vahametini ortaya koyan önemli göstergelerdir. Bu akıl ötesi sözlerin bir televizyon ekranında dile getirildiği gerçeğinden hareketle RTÜK’e de önemli görev düşmektedir. 6112 Sayılı Yasa uyarınca, yayınlarda toplumun kin ve düşmanlığa tahrik edilmesini veya toplumda nefret duygularının oluşturulmasını önlemek RTÜK’ün en önemli görevleri arasında yer almaktadır.
RTÜK’ün toplumda böylesine infial yaratan, kutuplaştırıcı, tehdit edici, tepeden tırnağa şiddet ve nefret söylemine ekranda yer verilmiş olmasını görmezden, duymazdan gelmesi düşünülemez. Aksi halde, RTÜK’ün Anayasadan aldığı güç ve yasanın kendisine verdiği televizyonları denetleme görevini yerine getirmemiş olur. Bunun da hukuki sonuçları olması kaçınılmazdır.
Belirttiğim kanun maddesi uyarınca söz konusu yayın için derhal değerlendirme raporu düzenlenerek, ilk Üst Kurul gündemine alınması hususunda gereğini arz ederim.”