Şaban Vatan: Karartmayı belli bir siyasi çevre yapıyor

Abone ol

Şüpheli bir kazada hayatını kaybeden 11 yaşındaki Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan, katıldığı programda açıklamalarda bulundu.

Şüpheli ölümüyle Türkiye'yi yasa boğan ve ölümünün aydınlatılması talebi gündemde yer bulan 11 yaşındaki Rabia Naz'ın babası Şaban Vatan, Halk TV'de Enver Aysever'in konuğu oldu.

Baba Vatan'ın anlattıklarından satırbaşları şöyle oldu:

Bugün kamera kaydı diyoruz, Olay Yeri İnceleme video kaydı yapmamış.

Mehmet Ali Somuncu'nun belirttiği durumlar yalan çıktı. Sokaktaki 20 metre gerideki kameradan Naz'ın geçmediği görünüyor.

Enver Aysever: Mehmet Ali Somuncu'yu arayıp söyleyeceği bir şey varsa katılmasını söyledik, kendisi katılmak istemedi. Buradan sesleniyorum, ben buradayım, baba burada, olayı anlamaya çalışıyorum. Toplum bundan rahatsız. Eğer kendisi bize bağlanıp bir cümle kurmak isterse ekranımız açık. Nihayetinde biz burada kamuyu aydınlatmakla, bir evladımızın nasıl öldüğünü açığa çıkarmakla yükümlüyüz.

Doblo arabayla ilgili maalesef savcılık hiçbir çalışma yapmadı. Doblo araba, olaydan 3 ay sonra ortaya çıktı. Tanık, aracı gördüğünü o mahalleden o zaman diliminde geçtiğini ve arabanın normalden hızlı geçtiğini belirtiyor.

Baba Vatan'ın iddiası: Bir araç hızlıca giriyor, Rabia Naz'a çarpıyor ama olay yerinde değil. Bir tozlu metruk ev olayı var. Naz'ın üzerindeki tozlardan ben o evi buldum. Ana yolun kenarında. O ev ayın 8'inde terk edilmiş, ahır kısmına girdiğimde kızımın üzerindeki tozların aynısını gördüm. Ambulans şoförünü buldum. Tanıklık da ettiler, hemşireler de tanıklık etti. Çocuğum kazanın hemen ardından oraya getirilmiş. Sol ayağı kopma aşamasına gelmiş ama yara tertemizdi. Savcılık dosyasında elbisesinin kolunda önce mavi sonra kırmızıya dönmüş kimyasal bir madde bulunduğu görülüyor. Ayağındaki yaranın bu maddeyle temizlendiği sanılıyor. Elbisesinde ayrıca yeşillik varmış. Ancak kızımın bulunduğu yerde yeşillik yok.

Enver Aysever: Kızınızı kapıya bırakanların kim olduğu bilinebiliyor mu?

Şaban Vatan: 3 ay sonra benim 'siyah Doblo' arabasını Eynesil'de yaygara yaptığım zaman diliminde bir arkadaş, "Şaban, o gece hastanenin kapısında telaşla dönen iki genç vardı" dedi ve bana bir isim verdi. Ben de o isimlerin peşine düştüm ve ulaştım. Onlarla konuştum. Bu isimlerden biri yıkamacı olan kişi. Benim iş yerime rahatça girip çıkabiliyordu araçlarımı yıkamak için. Ben Alper'e (yıkamacı) gittim, "Alper, kızımın öldüğü gün sana siyah bir Doblo araç geldi mi" diye sordum. Bana, "Geldi abi, ertesi günü geldi. Berbat bir haldeydi" dedi.

14 Eylül'de ben bu kişiyi tekrar telefonla aradım. Çünkü orada İbrahim Somuncuoğlu (Eynesil Belediye Başkanı'nın yeğeni) ismi de belirtilmişti. "Alper, sen bu arabayı kiminle yıkadın" diye sordum. "O kısa boylu çocukla yıkadım abi" dedi. Yarım saat sonra tekrar aradım, "Alper, sen o arabayı yıkarken seninle İbrahim Somuncuoğlu da çalışıyormuş" dedim. "Evet abi" dedi. Konuyu orada kapattım.

Aradan zaman geçtikten sonra Alper ifade değiştirdi. Ben öyle bir araba yıkamadım demeye başladı.

Bütün bu karartmayı belli bir siyasi çevre yapıyor.

Ben duruma uyandıktan sonra benden uzaklaşmaya başladılar.

Enver Aysever: Sizin kardeşiniz sizin aleyhinizde ifade vermeye başladı. Kardeşiniz neden onlarla işbirliği yapıyor?

Şaban Vatan: Hastanede nasıl, ne şekilde öldüğünü öğrenen o. Coşkun Somuncuoğlu'nun (Eynesil Belediye Başkanı) direkt ona durumu ileten kişi olduğunun kanaatine vardım.

Otopsi yapılırken, en yakını ben olduğum halde beni oraya almadılar. Oraya, Coşkun Somuncuoğlu da kardeşim de girdi ama beni almadılar.

Kardeşimin Tirebolu'da bir arsa durumu vardı. Petrol istasyonu için uğraşıyordu. Naz'ın olayından önce devredeceğini söylüyordu. Bu olaydan bir ay sonra, Coşkun Somuncuoğlu'yla görüşmeleriyle beraber, Nurettin Canikli'yle (AKP Genel Başkan Yardımcısı) görüştüklerini öğrendim.

Coşkun Somuncuoğlu'nun yakınları tarafından ölüm tehditleri aldım. Tutanaklı bir şekilde suç duyurusunda bulundum ama savcılık bunu dikkate almadı. Can güvenliğim yok ama Coşkun Somuncuoğlu'na koruma verildi. Kardeşime de koruma verilmesi için savcılık yazı yazmış.

Adaletin karşısında cevap vermelerini istiyorum.

3 Ekim'de Nurettin Canikli'ye kızımın mezarının fotoğrafını attım. 10 Ekim'de kızımın adaleti için yaptığım mitingimi attım.

İlk mitingime bin - bin 500 civarında katılım oldu. Ancak benim o mitingde açıkladığım isimlerden sonra herkes korkup köşesine çekilmeye başladı. Coşkun Somuncuoğlu'ndan dolayı çekindiler.

(Yerel seçim sonuçlarını kastederek) Bugün geldiğimiz noktada herkes cevabını verdi.

Bulunduğu yerde düşmeyle ilgili hiçbir bulgu yok. Düştü diyorlarsa da oraya kim getirmiş bana bunu açıklasınlar.

Rabia Naz Vatan’a ne oldu?

Rabia Naz Vatan, hayatını kaybedeli bir yıl oldu, ancak ölümünün ardındaki sır perdesi henüz aydınlatılamadı.

11 yaşındaki Rabia Naz, 12 Nisan 2018’de Giresun’un Eynesil ilçesinde evlerinin önünde yaralı bulundu, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Görgü tanıkları, Naz’ın evlerinin önünde “birisi eliyle getirip koymuş gibi" durduğunu anlatıyorlar. Ambulans şoförü de sağlık ekibinin araba çarpması şüphesiyle müdahalede bulunduğunu söylüyor. Ancak yüksekten düşme ya da intihar da gündemde.

Olay Yeri İnceleme Raporu’nda “intihar veya kaza ile ilgili somut bir delile rastlanılmamıştır” deniyor. Baba Şaban Vatan, kızının ölümünün izini sürerek, olayı aydınlatmaya çalışıyor.

Vatan ailesinin avukatı Emel Bodur Kılıç, olayın ardından şüphe yaratacak durumların olduğunu belirterek, ölümün kesin nedenini belirleyecek Adli Tıp Raporu’nun alınmasını istiyor.

Kılıç, olayla ilişkili olduğundan şüphelenilen bir binadan alınan bir kadına ait vücut sıvısının halen DNA eşleştirmesine gönderilmediğini söylüyor.

Olay, siyasi bir boyut da içeriyor. Şaban Vatan, Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun yeğeninin olaya karışmış olabileceği şüphesiyle, ifadesine başvurulmasını istiyor. Ancak bu ifade henüz alınmadı.

15 metre derinliğinde obruk oluştu! Güncel LGS başvuruları başladı Güncel Dehşet! Çocuğunun gözü önünde öldürdü Güncel TEM Otoyolunda yangın Güncel