Sağlık sisteminde de eller halkın cebinde

Abone ol

Ekonomik kriz etkileri iyiden iyiye hissedilirken, sağlığın ücretsiz olduğu iddia edilen Türkiye'de katkı-katılım payı vatandaşları acil birimlerine yöneltiyor.

Doktor Ergün Demir ve doktor Güray Kılıç, Birgün gazetesine sağlık sisteminde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini yazdı.

O yazı şöyle;

2006 yılında yasalaştırılan ve Ekim 2008’de yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, vatandaşlara prime dayalı katkı üzerinden sağlıkta güvence sağlamayı amaçladığı iddiasında.

Ancak, sağlık hizmetlerine ‘insana yaraşır bir biçimde’ ulaşabilmek için maalesef sadece Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi ödemek yetmemekte. Öyle ki; vatandaş, sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren muayene, tetkik, tıbbi malzeme, ilaç, reçete vs adı altında ek olarak cepten Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) katılım payı ve özel sağlık kurumlarına da ayrıca ilave ücret ödemek zorunda.

SGK, hak sahiplerine sunduğu sağlık hizmeti için kamu ve özel ayrımı yapmaksızın tüm sağlık hizmet sunucularından (kamu ve özel sağlık hizmet sunucuları, eczaneler, optisyenler) protokol ve sözleşmeler yoluyla hizmet satın almakta ve sağlık hizmetlerini finanse ederken GSS kapsamında topladığı gelirlerden sağlık hizmet sunucularının sundukları hizmet karşılığı olarak ödeme yapmakta.

Genel sağlık sigortası fon gelirlerini; işçilerin, kamu çalışanlarının ve diğer çalışanların ödedikleri sağlık sigortası primleri, devlet katkısı ve vatandaşlardan alınan tedavi katılım payları oluşturmakta.

Genel sağlık sigortası fon gelirleri sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterli gelmekte ve fazla vermekte.

Sosyal Güvenlik Kurumu faaliyet raporu ve Sayıştay denetim raporlarından elde edilen resmi verilerin gösterdiği gibi; tedavi katılım paylarının da içinde yer aldığı genel sağlık sigortası fon gelirleri, genel sağlık sigortası kapsamında sağlanan sağlık hizmetlerini karşılamak için yeterli gelmekte hatta fazla vermekte.

Ancak, SGK, genel sağlık sigortası fon varlığında kalması ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için kullanılması gereken fon varlığını fonlar arası aktarımı yasaklayan ilgili yasa maddesini hiçe sayarak açıkları kapatmak için sosyal sigorta fonuna aktarmıştır. (5502 Md. 37-5510 Md. 74)

Ekonomik kriz ortamında, neden vatandaştan hâlâ tedavi katılım payı alınmakta ve üniversite hastanelerinin iflasın eşiğine gelmesine göz yumulmakta?

Ekonomik kriz giderek derinleşmekte ve başta yoksullar olmak üzere toplumun tamamını etkiler hale gelmekte. İşsizlikle boğuşan ve yoksulluk sınırının altında kıt kanaat yaşam sürmekte olan yurttaşlar ise sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyduğunda rakamların da açıkça gösterdiği gibi SGK tarafından hiç de gerek olmadığı halde katılım payı alınmakta. Sosyal Güvenlik Kurumu, GSS fon varlığı fazla vermesine rağmen gözünü hâlâ yoksullukla yaşam mücadelesi veren vatandaşın cebindeki üç kuruşa dikmekten çekinmemekte.



Diğer yandan üniversite hastaneleri başta olmak üzere kamu ve özel birçok hastane finansal sıkıntı yaşamakta ve faaliyetlerini sürdürmekte zorlanmakta.

Bugün için nitelikli ve komplike sağlık hizmetlerinin büyük kısmını veren üniversite hastanelerinde , “yeter artık, ilaç ve tıbbi malzeme borçlarımızı ödeyemiyoruz, birçok önemli ameliyatı da yapamayacak duruma geldik’’ haykırışlarını duymayan kalmadı. Bu durum sadece sağlık hizmetinin kalitesini ve gelişimini değil; bilimsel araştırmaları, tıp ve uzmanlık eğitimini de olumsuz etkilemekte.

Tabloda da görüldüğü gibi GSS kapsamında sunulan sağlık hizmetlerinin nitelik ve niceliğinin artırılması, kamusal sağlık yatırımları yapılması ve kapsamlı koruyucu ve önleyici sağlık atılımları gerçekleştirilmesi için yeterli kaynak bulunmakta.

Sosyal Güvenlik Kurumunu;

♦ Vatandaştan aldığı tedavi katılım payı uygulamasını iptale,

♦ Başta üniversite hastaneleri olmak üzere finansal sıkıntı yaşayan hastanelerin sorunlarını çözmeye,

♦ Üniversite ve Eğitim Araştırma Hastaneleri’nin eğitim fonunun desteklenmesine yeterli katkıyı vermeye,

♦ GSS fon gelirlerini ise kanunla belirtildiği şekilde sadece sağlık hizmetleri harcamaları için kullanmaya çağırıyoruz.

♦ Ayakta tedavide muayene katılım payı: Devlet 2.basamak 6 TL, S.B eğitim ve araştırma hastaneleri 7 TL, Üniversite hastaneleri 8 TL, Özel hastaneler 15 TL.

♦ Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar; Kurumca bedeli karşılanan ilaçlar için Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerden %10, diğer kişilerden %20 oranında katılım payı alınır. Ayrıca her bir reçete için; üç kutuya kadar ilaçlar için 3 TL, ilave her bir kutu ilaç için 1 TL olmak üzere katılım payı alınır.

♦ Vücut dışı protez ve ortezlerden, Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler için %10, diğer kişiler için %20 oranında katılım payı alınır. Ancak katılım payı tutarı vücut dışı protez veya ortezin alındığı tarihteki brüt asgarî ücretin %75’ini geçemez.

♦ Yardımcı üreme yöntemi tedavisi İlk denemede %30, ikinci denemede %25, üçüncü denemede %20 oranında katılım payı alınır.

♦ Tahsil işlemleri; Muayene ve ilaçlar için, Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler için gelir ve aylıklarından, diğerleri ise eczanelerce kişilerden tahsil edilir. Tıbbi malzemelerin katılım payı tıbbi malzemeyi temin eden sağlık kurumlarınca kişilerden tahsil edilir.

Dr. Mehmet Öz, vefat eden babası Mustafa Öz’ü anlattı Sağlık Epilepsi nöbeti geçiren birine nasıl müdahale edilmeli? Sağlık Karaciğer sağlığını korumanın püf noktaları Sağlık Dikkat! Bu ilaçlar öldürüyor… Sağlık