Şanlıurfa'da kayıpların bulunduğu bölgede insana ait olduğu düşünülen kemikler bulundu
Şanlıurfa'da Hilvan ve Siverek arasında bulunan Tutumlu köyünde insana ait olduğu düşünülen kemikler bulundu. İHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Mustafa Vefa, “Faili meçhullerin bazıları en son kemiklerin bulunduğu yerde görülmüşlerdi” dedi.
GERÇEK GÜNDEM- FİLİZ GAZİ
Şanlıurfa’da Hilvan ve Siverek arasında bulunan Tutumlu köyünde insana ait olduğu düşünülen kemikler bulundu.
Köylülerin bulduğu, insana ait olduğu şüphe götürmez kemikler için İnsan Hakları Derneği Urfa Şubesi harekete geçerek 1990’lı yıllara ait olduğu tahmin edilen insan iskeletleri ve kemikleri için araştırma yapılmasını istedi.
EN AZ ÜÇ ERKEĞE AİT OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR
İHD Urfa Şubesi Eşbaşkanı Mustafa Vefa, insan kemiklerinin köylülere tarafından bulunduğunu şu sözlerle anlattı:
“Köylüler arazide ıslah çalışması yaparken yani tarladaki taşları çıkarırken çok da derinde bulunmayan insan kemikleri buldular. Hemen akabinde Jandarma’ya haber verdiler. Jandarma gelip kemikleri aldı. Edindiğimiz bilgiye göre, kemiklerin iriliği ve çeşitli bulguların işaret ettiğine göre bulunan kemiklerin en az üç erkeğe ait olduğu düşünülüyor. Şimdi bu kemikler Hilvan Başsavcılığına gönderilecek.”
FAİLİ MEÇHULLERİN EN SON GÖRÜLDÜĞÜ BÖLGE
Konuyla ilgili gerekli başvuruların yapıldığını belirten Vefa, kemiklerin bulunduğu bölgenin geçmiş yıllarda faili meçhullerin en son görüldükleri yer olduğunun altını çizdi:
“Bu köyün bulunduğu bölgede geçmiş yıllarda İHD’ye çokça başvuru var. Faili meçhullerin bazıları en son tam da Siverek’le Hilvan arasında yani bugün kemiklerin bulunduğu yerde görülmüşlerdi. Siverek’ten dönen ya da Hilvan’dan Siverek’e giderken en son orada görülen insanlar var. Şu an İHD Urfa Şubesi olarak çağrı yaptık. Geçmişte başvuru yapanlar ya da o bölgede yakınlarının kaybolduğuna ilişkin bilgisi olanlar bize başvurabilir. Pazartesi günü şubemize beş aile gelecek. Birlikte Hilvan Başsavcılığına gideceğiz. DNA testi için örnek isteyeceğiz.”
ÜSTÜNKÖRÜ, KEPÇELERLE ARAŞTIRMA YAPILMAMALI
Vefa, son olarak kemiklerin bulunduğu alanda üstünkörü bir kazı yapılamayacağına vurgu yaparak şöyle konuştu:
“Minnesota Protokolü’ne* uygun bir şekilde kazı yapılmalı. Üstünkörü, kepçelerle yapılacak kazı ile geçiştirilecek bir şey değil. Geçmiş yıllardan biliyoruzki o bölgede onlarca faili meçhul var ve faili meçhullerin orada toplu olarak gömülme ihtimalleri de var.”
*Minnesota Protokolü, Birleşmiş Milletler Hukuk Dışı Keyfi ve Yargısız İnfazların Önlenmesine ve Soruşturulmasında İlişkin Klavuz. Türkiye’de Minnesota Protokolü, ilk olarak 1993 yılında Aydın ilinde gözaltında iken ölen ve resmi rapora göre ölüm nedeni açlık grevi olan bir tutuklunun ölüm nedenini araştırmak üzere İzmir Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu ve TİHV İzmir temsilciliğinin ortaklaşa yaptığı çalışma sırasında fark edildi.
1991 tarihli Minnesota Protokolü, mezar açma işlemlerinin bilimsel ve aynı zamanda hukuki esaslara uygun olarak gerçekleştirilmesi için temel prensipleri ortaya koyan bir kaynak niteliğindedir. Minnesota Protokolü; hukuk dışı, keyfi ve yargısız infaz şüphesi bulunan haller de dâhil olmak üzere, şiddet sonucu meydana gelmiş, ani, beklenmeyen veya şüpheli tüm ölüm hallerinin soruşturulmasına ilişkin yol gösterici kuralları içermektedir. Bu protokolde farklı alanlardaki uzmanların soruşturma aşamasında yapması gerekenler sıralanmış olup, mezar açma ve iskelet kalıntıların incelenmesine yönelik spesifik bir model otopsi protokolüne de yer verilmiştir. (Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/890011 )