Sarah Jessica Parker, Selahattin Demirtaş kitabıyla görüntülendi
Oyuncu Sarah Jessica Parker elinde hakkında 142 yıl hapis cezası istenen eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın kitabıyla görüntülendi.
Parker, New York'ta bir etkinlikten çıkarken elinde Demirtaş tarafından kaleme alınmış "Seher" isimli kitabını tutarken görüldü. Geçen aylarda "Seher" kitap, "Dawn: Stories" ismiyle İngilizce'ye çevrilmişti.
T24'te yer alan habere göre, Parker'ın ABD'de Nisan 2019'da yayımlanması planlanan kitaba erkenden ulaşmış olması ayrıca dikkat çekti.
"Seher" kitabının arka kapağında Oya Baydar kitap hakkında şunları yazmıştı:
"Seher’deki hikâyeler, heveskâr işi değil insana ve yaşama duyulan derin sevginin ince bir mizahla harmanladığı has yazar işi metinler. Karşımızda, tutsaklık günlerinde vakit doldurmak için yazan biri değil, bugüne kadar ortaya çıkmamış, okura ulaşmamış bir edebiyatçı var.
Demirtaş’ın hikâyelerini okuyunca, keşke halkına, ülkesine, dünyaya karşı duyduğu sorumluluk ağır basmasaydı da yazar olsaydı diye hayıflandım. Sonra, edebiyat-sanat damarımın bencilliğinden utandım: o zaman, edebiyat bir yazar kazanacak ama Türkiye Demirtaş kalibresinde bir siyasetçiden, geleceğin önemli bir liderinden, barış ve özgürlük umudundan yoksun kalacaktı."
E-ticaret Amazon'un sitesinde Demitaş'ın kitabı özetle böyle tanıtılıyor:
"Demir parmaklıklar arkasında yazılmış olan bu kitap, Selahattin Demirtaş'ın kendisiyle özdeşleşmiş kıvrak zekasını, sıcaklığını, mizahından izleri taşıyor. Seher, Türkiye ve Orta Doğu'da manşetlerin arkasındaki yaşamı anlatıyor; bütün güçlük ve zorlukları- bütün umut ve özgürlükleriyle beraber."
Demirtaş, kitabı hakkında ne demişti?
Edirne F Tipi Cezaevi'nde 4 Kasım 2016'dan bu yana tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinde yazdığı “Seher” isimli kitabını şu sözlerle anlatmıştı:
Kitapta ben kadınların 'mazlumluğuna' değil 'erkeklerin zalimliğine' dikkat çekmek istedim. Kadına acınacak bir figür olarak değil, erkeğe acınması gereken bir bakış açısını ortaya koymaya çalıştım.
Kitabı kadınlara ithaf ettim, ama mesajlar erkekleredir. Kadınların bu öykülerden çıkaracakları fazla bir ders yoktur, haddime de değildir. Ben sadece kadın özgürlük mücadelesini yürüten cesur kadınlarla dayanışma ortaya koymak ve erkek zihniyetinin kendisiyle yüzleşmesi için bir katkı sunmaya çalıştım. Çünkü bu yüzleşmeyi hakkıyla yapmayan hiçbir erkeğin özgür bir insan olma ihtimali yoktur. Bu açıdan baktığımızda bu kitabın esas muhatabı erkektir.