Saray bütçe açığını kapatmak için 'ÖSYMBANK'a sarıldı!
CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ücretlerine getirilen %25’lik zammı Meclis gündemine taşıdı.
Bir milyonu aşkın üniversiteli işsizin umut bağladığı Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ücretlerine getirilen %25’lik zammı Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a yönelttiği soru önergesi ile Meclis gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, “Cengiz İnşaatın 400 milyon TL’yi aşkın vergi borcunu bir kalemde sıfırlayanlar ÖSYM’nin adaylardan topladığı sınav ücretlerini bütçe açıklarını kapatmak için bir gelir kapısı olarak görüyor” dedi.
Ülkemizde resmi işsiz sayısının 4 milyon 668 bin kişi iken gerçekte 8 milyon kişi olduğunu söyleyen CHP’li Şeker, “İşsizlik oranı %14.7 iken, bu oran gençlerde %26.7. Üniversiteli işsiz sayısının 1 milyonu geçtiği ülkemizde, gençlerimizin iş bulma umudu günden güne tükenmekte. Bu vahim tablo karşısında işsiz gençlerimiz bulabildikleri her iş imkanının peşinden umutla koşarken yeni açıklanan Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) ücretleri kamuoyunda ciddi ve haklı bir tepkiye sebep oldu” dedi.
Enflasyonu %19.50 Olarak Açıklayanlar, Sınavlara %25 Zam Yapıyor!
Geçtiğimiz yıla oranla KPSS ücretlerine %25 zam yapılan ücretler, bu zam sonucunda KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür Oturumu/Eğitim Bilimleri Oturumlarının her biri için 60 TL’den 75 TL’ye, KPSS Alan Bilgisi Sınavlarının her bir oturumu için 40 TL’den 50 TL’ye ve Her Bir ÖABT Alanı İçin 60 TL’den 75 TL’ye çıkarıldı.
CHP’li Şeker, TUİK tarafından açıklanan verilerde yıllık enflasyonun %19.50 olduğunu hatırlatarak “Bu durumda iş bulma umuduyla KPSS’ye girecek olan gençlerimizin halihazırda yüksek olan enflasyon oranından daha yüksek bir zam oranına mecbur bırakılması kabul edilebilir bir uygulama değildir. Ya halktan gerçek enflasyon rakamları gizleniyor ya da ÖSYM gençlerimizin umudunu ticari bir gelir kapısı olarak görüyor” diye konuştu.
Yeni Nesil Umut Tacirliği: ÖSYMBANK
ÖSYM tarafından 2018 yılı faaliyet raporunda Gelirler ‘2018 yılında Yükseköğretim Kurumları Sınavları (TYT-AYT-YDT), Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS), Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), Dikey Geçiş Sınavı (DGS) ve Kurum Sınavları, e-sınavlar için adaylardan alınan sınav ücretleri ÖSYM’nin parasal kaynağını oluşturmuştur’ şeklinde açıklanırken giderler de ‘2018 yılı gider bütçesi, yıl içinde yapılan tüm sınavlarda kullanılan testlerin hazırlanması, gizlilik esasına uyularak soru kitapçıklarının basılması, paketlenmesi, nakliyesi, sınav uygulamalarına ilişkin her türlü organizasyon, sınav sonuçlarının değerlendirilmesi ve adaylara duyurulması vb. cari harcamalar ile yatırım harcamalarını kapsamaktadır’ şeklinde açıklanıyor.
ÖSYM gelir ve giderlerini değerlendiren CHP’li Şeker, “ÖSYM’nin 2018 yılı geliri 737.367.448,26 TL iken, gideri 623.578.517,32 TL. Yani ÖSYM gençlerin üniversiteye girebilme ve iş bulabilme umutlarını fahiş sınav ücretleri ile sömürerek aleni bir tüccar zihniyeti ile yönetiliyor” eleştirisinde bulundu.
“Cengiz İnşaat’ın 400 milyon TL’yi aşkın vergi borcunu bir kalemde sıfırlayanlar, iş bulma umuduyla sınavdan sınava giren, ailesinin eline bakan gençlerimizin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazı görmezden geliyor. Bu yapılanlar sosyal devlet ilkesiyle, eşitlik ilkesiyle açıkça çelişmekte. İktidarın görevi işsizlerin iş bulma umudundan gelir yaratıp yandaşın vergilerini sıfırlamak değil, istihdam yaratmak, iş imkanı yaratmak, gençlerin yarınlarına umutla, güvenle bakabilmelerini sağlamaktır” diyen CHP’li Şeker, önergesinde aşağıdaki sorularına yanıt istedi:
ÖSYM tarafından yapılan %25 oranındaki zammın gerekçesi nedir?
ÖSYM tarafından gerçekleştirilen KPSS’nin ÖSYM’ye toplam maliyeti ve bu maliyetin aday başına düşen payı ÖSYM tarafından ne kadar tahmin edilmektedir?
Resmi enflasyon oranının dahi üzerinde ilan edilen bu zammın tekrar gözden geçirilmesi ve öğrenciler lehine zammın geri çekilmesi düşünülmekte midir?
Eğer ÖSYM sınav maliyetlerinde %25 oranında bir artış öngörüyor ise TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığı ve gerçek enflasyonun en az %25 olduğunu söylemek mümkün müdür?
İktidar ÖSYM’nin adaylardan topladığı sınav ücretlerini bütçe açıklarını kapatmak için bir gelir kapısı olarak mı görmektedir?
Sosyal devlet ve eşitlik ilkeleri gereğince, tüm adayların bu sınavlara rahatça girebilmelerini sağlamak için sınav ücretlerinin kaldırılması ya da makul bir seviyeye çekilmesi düşünülmekte midir?