Saray'dan hava sahası açıklaması
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Suriye'nin İdlib bölgesinde meydana gelen saldırının ardından Türk askerlerinin şehit olmasıyla ilgili açıklama yaptı.
İLETİŞİM Başkanı Fahrettin Altun, "Rejimin mevzilerini hem havadan hem de karadan hedef almaktayız. Kahraman askerlerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Askerlerimizi şehit edenler, yaptıklarının bedelini ödeyene kadar Suriye'deki operasyonlarımız devam edecek" dedi.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı İngilizce açıklamasında, İdlib'de Türk askerine yönelik alçak saldırının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bir ulusal güvenlik toplantısının gerçekleştirildiğini bildirdi. Türkiye'nin hem bu saldırıdan hem de yüz binlerce Suriyelinin öldürülmesinden sorumlu olan gayrimeşru Esed rejimine karşılık verdiğini, vermeye devam edeceğini kaydeden Altun, "Rejimin mevzilerini hem havadan hem de karadan hedef almaktayız. Astana Süreci’ne dahil olan bütün taraflara ve uluslararası topluma sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısı yapıyoruz. Geçmişte Ruanda ve Bosna’daki gibi soykırımların İdlib’de de yaşanmasına izin verilemez. Kahraman askerlerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Askerlerimizi şehit edenler, yaptıklarının bedelini ödeyene kadar Suriye’deki operasyonlarımız devam edecek" dedi.
Altun'un Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklama şu şekilde:
'ESED REJİMİ ETNİK TEMİZLİK YAPIYOR'
Altun, Suriye rejiminin Astana sürecinde verdiği taahhütleri yerine getirmeyi reddettiğini, Türkiye'nin ise meşru müdafaa hakkını kullanıp, İdlib’de insani bir felaket yaşanmasını önlemeye yönelik operasyonlarında uluslararası hukuka uygun olarak hareket ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Esed rejimi etnik temizlik yapıyor ve milyonlarca Suriyeliyi İdlib'den çıkarmayı hedefliyor. Bu insanlar Türkiye’ye ve Avrupa’ya kaçmaya çalışacaklar. Halihazırda 4 milyona yakın mülteciyi barındıran Türkiye'nin, bir milyon Suriyeli’nin daha ülkeye girmesine izin verecek kapasitesi ve kaynağı yoktur. Rejim yıllardır işlediği suçlara uluslararası bir tepki verilmemiş olmasından faydalanıyor. İdlib’i kendi kaderine bırakmak, rejimin karanlık hayallerinin gerçekleşmesi anlamına geliyor. Rejim bölgede demografik ve etnik bir temizlik peşinde. Bunu elbette görmezden gelemeyiz"
'ULUSLARARASI TOPLUM HAREKETE GEÇMELİDİR'
Milyonlarca sivilin aylardır rejim tarafından hava bombardımanına tutulduğunu, okullar ve hastaneler de dahil olmak üzere birçok yapının rejim tarafından sistematik olarak hedef alındığını belirten Altun, açıklamasında şunları kaydetti:
"Gözlerimizin önünde yavaş yavaş bir soykırım gerçekleştiriliyor. Bilinçli ve onurlu olanlar bu katliama karşı seslerini yükseltmelidir. Uluslararası toplum, sivilleri korumak ve uçuşa yasak bölge oluşturmak için harekete geçmelidir. Astana sürecinin garantörleri olan Rusya ile İran, İdlib’de şiddetin ve çatışmaların azaltılması için verdikleri taahhütleri yerine getirmezlerse bütün güvenilirliklerini yitirirler. Türkiye meşru müdafaa için Suriye’de teröristlerle savaşıyor, Astana ve Soçi anlaşmalarında verdiği sözleri yerine getiriyor ve yerlerinden edilmiş kişilere ve mültecilere yardım ediyor. Taahhütlerimizden ve yaptığımız anlaşmalardan döneceğimizi düşünenler derin bir yanılgı içindedir. Bir suç ağı gibi hareket eden ve kendi halkına terörü yaşatan Esed rejimi hem ulusal güvenliğimiz hem bölge hem de Avrupa için bir tehdit durumunda. Bütün bu olanları durup hiçbir şey yapmadan izleme lüksümüz yok. Bizden Suriyelileri terk etmemizi bekleyenler kendilerinden utanmalıdır."