Seçimlerde Erdoğan'ı destekleyen partiden 28 Şubat açıklaması: Darbeci bürokratlar ise taltif üzerine taltifle görevlerini sürdürmektedir
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ı destekleyen HÜDA-PAR, 28 Şubat üzerinden AKP'yi hedef aldı. HÜDA-PAR'ın açıklamasında "Darbeci bürokratlar ise taltif üzerine taltifle görevlerini sürdürmektedir" ifadeleri yer aldı.
2018’de gerçekleşen son Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyen, İslamcı kimliğiyle bilinen HÜDA-PAR, haftalık değerlendirme raporunu açıkladı.
Raporda, 28 Şubat sürecinin devam ettiği belirtilerek isim verilmeden AKP hükümeti hedef alındı.
“DARBECİ BÜROKRATLAR İSE TALTİF ÜZERİNE TALTİFLE GÖREVLERİNİ SÜRDÜRMEKTEDİR”
HÜDA-PAR’ın raporunda “28 Şubat postmodern darbesi, üzerinden geçen 25 yıla rağmen etkisini yitirmemiş, zihin kodları üzerinde bıraktığı izler devam edegelmiştir” denildi ve şu ifadeler kullanıldı:
“Toplumun dinî, ahlakî ve kültürel yapısına savaş açan darbe bütün gerçekliğiyle anlaşılamamış, bürokrasi, medya, akademi, iş dünyası ve daha pek çok kesimdeki darbe destekçilerinden hakkıyla hesap sorulmamıştır. Halen darbenin mağdurları cezaevinde aklanmayı beklemekte, mesleklerinden ihraç edilenler ise özlük haklarına kavuşmayı ummaktadır.
Darbeci bürokratlar ise taltif üzerine taltifle görevlerini sürdürmektedir. Kamuda başörtülü eğitim ve çalışma hakkı yasal bir güvenceye kavuşmamış adeta pamuk ipliğine bağlanmıştır. 28 Şubat’ın istihbari zihin kodları kullanılmaya ve insanlar aynı yöntemle fişlenmeye devam etmektedir. 28 Şubat failleri ile hesaplaşılmadığı ve darbecilik geleneğine karşı yasal ve anayasal önlemler alınmadığı için 15 Temmuz kalkışması meydana gelmiştir.”
“STATÜKOCU ZİHNİYETİN TOPLUM İLE BARIŞMAMAKTA ISRAR ETMESİNİN BİR SONUCUDUR”
Raporda ayrıca şunlar yer aldı:
“Anayasal devlet nizamını ortadan kaldırmayı hedefleyen darbecilik anlayışının devam etmesi, statükocu zihniyetin toplum ile barışmamakta ısrar etmesinin bir sonucudur. Darbe kültürünün önüne geçmek için devletin her şeyden önce kendi toplumunun değerleri ile barışması, özüne ve inanç değerlerine bağlı vatandaşlarını tehdit olarak görmekten vazgeçmesi ile mümkündür.
Bu anlamda yasal ve anayasal düzenlemeler ivedilikle tamamlanmalı, toplumumuzun tarihi, kültürü ve inancıyla uyumlu sivil bir anayasa yapılmalıdır. Aksi halde bu kısır döngü devam edip duracaktır. Bu vesile ile 28 Şubat postmodern darbesini şiddetle kınıyor, sebep olduğu bütün mağduriyetlerin giderilmesi çağrımızı tekrarlıyoruz.”