'Sedat Peker'in iddialarını araştıracak savcıyı beklemeyin'

KORKUSUZ Gazetesi Yazarı Barış Yarkadaş, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarının neden soruşturulmayacağını somut örnekle anlattı.

Yarkadaş'ın bugünkü "Beklemeyin… O savcı gelmeyecek!" başlıklı yazısı şöyle:

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in yaptığı açıklamalar sonrası muhalefet partileri, iddiaların soruşturulması ve yargıya intikal ettirilmesi için “Yürekli bir savcı” aramaya başladı. Muhalefet, ”Yok mu bu iddiaları araştıracak bir savcı?” diye feryat ediyor.

Bu sorunun cevabını, lafı hiç uzatmadan verelim: Öyle bir savcı yok! Beklemeyin… O savcı gelmeyecek…

Neden mi?

CHP İstanbul Milletvekilliği görevini yürütürken, AKP’nin yargıdaki kadrolaşmasını somut örneklerle gösterdim. AKP il – ilçe yöneticilerinin, milletvekili adaylarının, kadın ve gençlik kolları başkanlarının 40 saniyelik mülakatla nasıl savcı ve hakim yapıldığını, isimlerini de vererek tek tek anlattım. AKP’nin yargıyı kendi kadrolarıyla adeta bir örümcek ağı gibi kuşattığını ortaya koydum.

ÖNLEM ALDILAR

AKP aslında bugünleri gördüğü için, kendince önlem aldı ve yargıda hızla kadrolaştı. İl ve ilçe teşkilatlarında görev yapan kişileri savcı ve hakim yaparak kendisini dokunulmaz kıldı. Bakın bugün tek bir savcı bile organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları hakkında, re’sen soruşturma açıyor ya da açmayı düşünüyor mu?

O dönem bu tezgahın nasıl kurulduğunu anlatırken, “Adalet tabutuna son çiviyi çakıyorsunuz” demiş, “Türkiye’ye bu kötülüğü yapmayın. Partili Savcı ve Hakimlik geleneğini başlatmayın” diye tepki göstermiştim.

HATIRLAYALIM…

Gelin şimdi savcıların bugün yaşadığımız rezaletlere neden sessiz kaldıkları ve görmezden geldiklerini anlamak için hafızalarımızı yenileyelim:

2017 ve 2018 yılında 2000’e yakın savcı ve hakim ataması yapıldı. AKP, 15 Temmuz darbesi sonrası, teşkilatlarında görev yapan avukatları savcı ve hakim olarak atayabilmek için yazılı sınavda alınması gereken 70 puan şartını kaldırdı. Böylece, AKP’li bir avukat yazılıda 30 puan bile alsa, ilk basamağı geçme hakkını kazandı. Gerisi zaten kolaydı. Çünkü; sınavın ikinci basamağı “mülakat” denilen yöntemdi. Mülakat dediklerine bakmayın; zaten ortada bir mülakat vs de yoktu… Altı aday aynı anda salona giriyor, her biri sorulan soruları 40 saniye içinde yanıtlıyordu. Adalet Bakanlığı’na bağlı kurul ise zaten cevaplara değil, adayın başvuru formundaki “referans” kısmına bakıyordu.

PARTİZAN YARGI

AKP bu yöntemle 1000’in üzerindeki aktif üyesini savcı ve hakim yaptı.

“Mülakat”ları yapan ekibin başında bulunan dönemin Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı ise bu “başarısı” sonrası AKP tarafından Yargıtay üyeliğine atandı. Ve aynı Bağcı, yine AKP tarafından bir süre sonra AİHM’e yargıç olarak önerildi. Ancak AİHM, Basri Bağcı’yı ‘Yetersiz’ buldu.

Kuşkusuz ki; Basri Bağcı’nın önce Yargıtay üyeliğine atanması ardından ise AİHM’e önerilmesi boşuna değildi. Böyle cesur davranacak ve parti kadrolarını 40 saniyelik mülakatla savcı ve hakim olarak atayacak kişi az bulunur!

BİR GECEDE YARGITAY’A…

Atanan isimlere internet sitemizden bakarsanız; ne dediğimi daha net anlarsınız. Örneğin, o dönem atanan isimlerden biri Erdoğan’la çay toplayan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün kızı Gonca Hatinoğlu’ydu. Hatinoğlu da aynı yöntemle hakim olarak Elazığ’a atandı. Çok genç bir avukat olmasına rağmen, bir gün sonra Ankara’ya tayini çıkarıldı ve ertesi gün Yargıtay Tetkik Hakimliği görevine getirildi. Hatinoğlu’nun bu göreve atanmasıyla birlikte, AKP’nin Yargıtay Tetkik Hakimi olunması için gereken yedi yıl mesleki deneyim şartını kaldırdığı da ortaya çıktı.

GELMEYECEK…

Sadece Danıştay Başkanı’nın kızı değildi elbette bu yöntemden yararlanan… O dönem tespit edebildiğim 1341 kişilik liste uzayıp gidiyor. Listede AKP milletvekili adayları da var, AKP Kadın ve Gençlik Kolları Başkanları da…

Şimdi anladınız mı neden “O savcıyı beklemeyin, gelmeyecek” dediğimi…

AKP de o savcıların gelmeyeceğini bildiği için bu denli pervasız ve bu denli rahat hareket ediyor zaten…