Şeker fabrikalarında yandaş hukuksuzluğu!
Doğuş Yiyecek Grubu’nun 336 milyon liraya aldığı Bor Şeker Fabrikası’nı, devir işlemi tamamlanmadan AKP’li Şaban Dişli’nin akrabalarına verdiği ortaya çıktı.
Sözcü'den Başak Kaya'nın haberine göre Doğuş Yiyecek Grubu'na 336 milyon liraya satılan Bor Şeker Fabrikası'nın bir kez daha el değiştirerek, kamuoyunun yakından tanıdığı Dişli Ailesi'ne geçtiği ortaya çıktı. Fabrikanın yeni sahipleri, DSL İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi oldu. Bu şirket bir süre önce Hollanda'ya büyükelçi olarak atanan, AKP'li Şaban Dişli'nin amcasının oğlu Davut Dişli'nin çocukları Emir Haktan Dişli, Eren Ali Dişli ve Sadık Enes Dişli'ye ait bulunuyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, Ankara'da yaptığı açıklamada, özelleştirme kapsamında satılan bazı şeker fabrikalarının devir işlemlerinin henüz tamamlanamadığını açıkladı.
Sarıbal, Doğuş Yiyecek Grubu'nun satın aldığı Bor Şeker Fabrikası'nın ise Cumhurbaşkanı Başdanışmanı iken Hollanda'ya büyükelçi olarak atanan ve kardeşi “FETÖ darbe girişiminden” yargılanan Şaban Dişli'nin akrabalarına yeniden satıldığını belirtti.
“FABRİKALARI ARAZİLERİ İÇİN ALDILAR”
Satılan 14 şeker fabrikasından Kırklareli Alpullu, Yozgat, Ilgın ve Burdur şeker fabrikalarının devir işlemlerinin de halen tamamlanmadığını belirten Sarıbal, “Fabrikaları gayrimenkulleri ve arazileri için aldılar. Bu fabrikaların şu an sahibi yok, ne olacağı belirsiz. Müdürleri yok. Nakliye işlemlerinin nasıl olacağı belli değil. Personelinin tayinleri çıkmış olmasına rağmen mecburen çalışıyorlar'' dedi.
Bor Şeker Fabrikası'nın Doğuş Yiyecek Grubu'na 336 milyon liraya satıldığını hatırlatan Sarıbal, “Doğuş Yiyecek Grubu, şeker fabrikası ile ilgili bir tasarruf kullanıyor. Özelleştirme İdaresi'ne başvuruyor ve ‘Ben bu fabrikayı satıyorum' diyor. DSL adlı inşaat şirketine satıyor. DSL'nin sermayesi 100 bin lira ama 336 milyon liralık fabrikayı alıyor. Özelleştirme Kurulu'nun şartnamesine göre birinci alıcı tarafından alım işlemleri gerçekleştirilemez ise ihalede en yüksek teklif veren ikinci firmaya verilir. Ama burada açıkça bir hukuksuzluk var. Bu fabrikanın yeni sahibine baktığımızda, ‘Dişli' soyadı çıkıyor karşımıza. Onları da iyi tanıyoruz” diye konuştu.
Sarıbal, “Bu yapı ve bu siyasi anlayış ile şeker fabrikalarının tümü kapanacak. Alanlar ‘Zarar ediyoruz' diyerek el değiştirecek ya da kapanacak. Tamamen nişasta bazlı şekere mahkum edileceğiz. Bugün bu fabrikaların devrini almamalarının nedeni de döviz kurundaki ve faizdeki yükseliş. Ucuz kredi kullanamayacakları için şimdiden zarar ettiklerini görüyorlar'' dedi.