Seks işçilerinin pandemi isyanı: Kimsenin bizi umursadığı yok
Pandemi döneminden olumsuz etkilenen seks işçileri, kimse tarafından umursanmadıklarını söyledi.
Pandemi döneminden olumsuz etkilenen seks işçileri, kimse tarafından umursanmadıklarını söyledi. Ahwal'den Maaz İbrahimoğlu'nun konuyla ilgili hazırladığı haber şöyle:
Narin Hanım bir seks işçisi… Koronavirüs nedeniyle zor günler geçiriyor. Kendisi 3 yıldır seks işçiliği yapıyor. Ancak isteyerek bu işi yapmadığını ve mecburen yapmak zorunda olduğunu belirterek sözlerine başlıyor. Kocasından boşandığı dönemde ailesi onu reddetti. Yalnız başına hayat mücadelesi verirken işsizlik ve yoksullukla defalarca karşı karşıya geldi..
Hiç aklında olmamasına rağmen yaşadığı işsizlik ve ekonomik sebepler nedeniyle seks işçiliği yapmaya başladı. Bir süre Bursa’da ve Düzce’de yaşamış olsa da çoğunlukla hayatı İstanbul’da geçti. Bazen apart dairelerde çalıştı bazen de eskortluk yaptı. Başka alanlarda iş bulabildiği dönemlerde ise seks işçiliğini bıraktı.
Pandemi öncesinde de bir yerde iş buldu ve bir süre orada çalıştı. Ancak salgının ilerlemesiyle birlikte o da işini kaybetti. Çaresiz kalan genç kadın böylece yine seks işçiliğine yöneldi.
Peki pandemi günlerinde seks işçileri neler yaşıyor? Tedbir alabiliyorlar mı? Pembe Hayat Derneği daha önce yaptığı bir açıklamada seks işçilerine alınması gereken tedbirlerden bahsetti. Açıklamasında şu bilgilere yer verdi:
“Koronavirüs salgını, pek çok seks işçisini zor duruma soktu. İşsizlik sigortası, ücretli hastalık izni gibi pek çok iş güvencesine sahip olmayan seks işçileri, görüşmelerin iptal edilmesi ve/veya azalması, evlerin kapanması ve hastalık durumundan dolayı büyük maddi kayıp yaşamakta. Bu denli güvencesiz bir sektörde çalışan biz seks işçilerinin çalışamaması durumunda güvencesiz bir duruma düşmesi kaçınılmazdır.
Sosyal mesafelenme kuvvetle tavsiye edilirken, özellikle fiziksel temaslı güvencesiz seks işçiliği yapan işçiler ve diğer düşük gelirli işlerde çalışan kişilerin bu öneriye uyması fazlasıyla zorlayıcı oluyor. Çünkü, bu tarz sosyal mesafelenme önlemleri bizlerin gelir kaybına neden oluyor ve temel ihtiyaçlarımızı karşılayamayacak durumda olabiliyoruz.”
Ancak seks işçileri bu uyarının karşılığının olmadığı ve müşterilerin anlayışsız olduğunu belirtiyor. Pandemi döneminde kimsenin seks işçilerini ve hayat kadınlarını düşünmediğini aktaran Narin Hanım, normal dönemlerde dahi seks işçilerinin hor görüldüğünü ve aşağılandıklarını belirterek sözlerine başlıyor. Hakkının hiçbir şekilde aranmadığını ifade eden Narin Hanım sitemini şöyle dile getiriyor:
“Hiçbir şekilde bizi düşünen yok. Hatta bir kere şöyle bir tehdit aldım. Birgün biri beni tehdit etti. Ona dedim, seni şikayet edeceğim. Adamın bana dediği şu oldu, ‘Şikayet et. Sen hayat kadınısın, ben müşteriyim. Müşteri her zaman haklıdır.
Ben zevkime bakarım. Hadi karakola, kim kimin hakkını alıyormuş?’ Ki öyle, ama gerçekten öyle. Şu anda ben ölsem kimse beni umursamayacak. Hakkım aranmayacak. Normalde bile bir kadın olarak hakkım aranmıyorken böyle bir durumda hiç aranmaz.”
Pandemi döneminde ölen seks işçilerinin olduğunu da ifade eden Narin Hanım, “Pandemide ölen seks işçileri var. Artık ben bile intihara teşebbüs ettim. Çünkü kaldıramıyorum. Dışarıdan bakıldığı gibi değil. Hiçbir kadın zevkle yapmaz bunu. İşini düzeni kurmuştur.
Artık birilerini çalıştırıyordur. Çalıştırdığı kızlar vardır. O devam eder. Yoksa kimse istemez. Hiç tanımadığın, hiçbir şey hissetmediğin bir adamla yatmak falan… O adam her dokunduğunda miden bulanıyor. Altüst oluyor miden. Birçok kişi de intihar ediyor zaten” diyerek anlatıyor.
Pandemi döneminde seks işçilerine yönelik maddi ve sağlık açısından hiçbir desteğin yapılmadığını söylüyor. Kendisinin iki aylık kira borcu var. Faturalarını da ödeyemedi. Şu an maddi anlamda çok dipte olduğunu ifade eden Narin, “Şu an bırakmaya çalışıyorum çünkü bu yolu seçmedim. İki çocuk annesiyim. Seks işçiliği aklımın ucunda bile geçmiyordu.
Kimsesiz kalınca, ortada kalınca, anne baba tarafından reddedilince bu yolu seçmek zorunda kaldım. Ben boşanmak için çabalayınca ailem beni reddetti. Çok düşündüm ama mecburen kabul ettim bu işi. Daha sonra kısa kısa dönemlerde bu işi bıraktım. Normal işler bulunca bu işi bırakıyordum. Mesela Düzce’de bir dönem çalıştım kendimi toparladım ve bıraktım bu işi.
Pandemi zamanından önce iş buldum. Çalıştım. Ama sonra işler kapandı. 2 aylık kira birikti. Param yok. Şu an bırakın sigara parasını ekmek param yok. Param olmadığı için çocuklarımı bile görmeye gidemiyorum. Ölsek kimsenin umrunda değil” diyerek anlatıyor.
Kendilerine gelen müşterilerin hiçbir şeyi umursamadıklarını, hijyen ve koronavirüs tedbirleri gibi şeylere dikkat etmediklerini de ifade eden Narin Hanım, “Gelen herifler kondom bile kullanmazken maske veya hijyen gibi şeylere dikkat ederler mi? Pandemide kendimizi nasıl koruyabiliriz ki?” diyerek ölümle burun buruna bir hayat yaşadıklarını belirtiyor.
Deniz Hanım da 28 yaşında bir seks işçisi. Karnı nerede doyarsa kendini oralı olarak görüyor. Sekiz senedir seks işçiliği yapıyor. Deniz 19 yaşındayken evlendi. Evlendikten bir sene sonra eşi onu satmaya başladı. İtiraz etti ama kocasının cevabı şiddet uygulamak oldu. Gösterdiği mücadeleyle eşinden kurtulduğunu kaydeden Deniz Hanım, “ama seks işçiliğinden kurtulamadım” diyerek sözlerine başlıyor.
Deniz Hanım son bir-iki senedir başka bir iş bulup seks işçiliğinden kurtulmayı planladı. Çabasını da bu yönde ortaya koydu. Bundan dolayı da İstanbul’a yerleşti. Kendisi pandemiye kadar başka işte çalıştı. Ancak pandeminin başlamasıyla patronu işte çıkışını verdi. O da mecburen tekrar seks işçiliğine yöneldi. Ancak iki hafta önce arkadaşlarının yardımıyla tekrar bir iş buldu. Şu an o işte çalışmaya devam ettiğini söylüyor.
Yaşadıklarını anlatan Deniz Hanım, “İstanbul’a geldim. Yeni bir sayfa açmak için. İş de bulmuştum ama salgın döneminde işsiz kaldım ve başka iş bulamadım. Ne kiramı ne faturalarımı ödeyebildim. Yiyecek ekmeğim bile kalmamıştı. Mecburen yine seks işçiliği yapmak zorunda kaldım” diyerek pandemiden çok kötü şekilde etkilendiğini söylüyor.
Pandemi döneminde sağlık tedbirleri hakkında da konuşan Deniz Hanım, “Sağlığımı korumaya çalışsam da, müşteriler korumadığı için sürekli risk altındayım. Müşteriyi bu konuda uyarsam, ‘Paranı verdim, söz hakkın yok’ tavrını takınıyor. Hatta bir keresinde bundan dolayı darp edildim müşteri tarafından. Devletin de bana zerre desteği olmadı. Zaten bizi pislik olarak görüyorlar. Aramızda ölen arkadaşlar oldu. Devlet dönüp bakmadı bile” diyerek düşüncelerini aktarıyor.
Hiç kimseden bir beklentinin olmadığını özellikle vurguluyor. Pandemi döneminde seks işçilerinin seslerini kimsenin duymadığını ifade eden Deniz Hanım, yaşadığı zor günlerde yanında sadece aktivist Tülay Yıldırım’ın olduğunun altını çizerek sözlerini şöyle bitiriyor:
“Ne diyebilirim ki. Yıllardır çığlık atıyorum duyulsun diye ama ne duyan var ne de yardım eden. Bu süreçte sadece Tülay vardı yanımda. 2 kez iş buldu bana ama patron işler kötü diye çıkış verdi. Maddi manevi hep yanımdaydı. Şimdi yeni bir iş buldu. 1 haftadır orada çalışıyorum ve dilerim her şey yolunda gider. İşten çıkarılmam ve seks işçiliğine bir daha dönmem.”
32 yaşındaki bir trans seks işçisi olan Canan Hanım ise üniversite mezunu. Ama trans olduğu için iş bulamadı. Seks işçiliğinden başka seçeneğinin kalmadığın söylüyor. Pandemi döneminde ne müşterilerin ne kimsenin kendilerini düşünmediğini aktaran Canan Hanım, “Ben pek sıkıntı yaşamadım. Müşterilerin zaten aklı hep uçkurunda. Ne kendi sağlıklarını önemsiyorlar, ne bizimkisini. Virüs bulaşacak gibi bir dertleri yok. Kendilerini düşünmeyince bizi de düşünmüyorlar tabi” diyerek sağlık şartlarını açıklıyor.
Kendisinin temizlik ve hijyen konularında çok titiz bir insan olduğunu belirten genç kadın, müşterilerin hiçbir şeyi umursamadığını da ekliyor:
“Ben zaten çok titizimdir temizlik, hijyen, hastalık konusunda ve müşterilerimi de uyarırım. Ancak müşterilerin umurunda değil virüs. ‘Öleceksem senin kollarında öleyim’ arabeski içindeler.”
Canan Hanım’a göre homofobik bir ülkede yaşanıldığı için böyle bir ülkede devlet hem trans hem de seks işçisi olan birine iyi gözle bakmaz. Trans seks işçilerinin onların gözünde ahlaksız, sapkın olarak algılandığını belirtiyor. Bu süreçte pek kimsenin kendilerine yardım elini uzatmadığını belirten Canan Hanım, birkaç arkadaşının dışında kendisine pek kimsenin hayrının dokunmadığını belirtiyor.
“Hoşgörü dinine inandığını, iman ettiğini iddia eden iktidara hoşgörü, sevgi, vicdan diliyorum” diyerek konuşmasını sürdüren Canan Hanım, namuslu homofobik kişilere tepki göstererek sözlerini şöyle bitiriyor:
“Kimse bizi zavallı, acınacak durumda sanmasın. Bizler de herkesle aynı yasal haklara sahibiz. Ancak haklarımız gasp edildiği için çalışma alanımız kısıtlı. Evet seks işçisiyim ve birçok namuslu geçinen homofobikten daha namusluyum.”
Not: Seks işçilerinin güvenliği için isimler değiştirilmiştir.