Selçuk Özdağ’a saldırıda savcı değişti, Ülkü Ocakları yöneticilerine takipsizlik çıktı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Ocak’ta Selçuk Özdağ’ın evinin önünde saldırıya uğramasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.

Ankaragazetecisi'nden Alican Uludağ'ın haberine göre; Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, sanıklar Abdurrahman Gülseren, Berke Aygün, Gülahmet Türk, Kadir Hukanoğlu ve Muhammet Raşit Gürsoy; Selçuk Özdağ’a yönelik kasten yaralama suçundan 9 yıla kadar, şoförünü ise silahla tehdit suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

Olay nasıl oldu

İddianamede, Selçuk Özdağ’a saldırı olayı şöyle anlatıldı:

“Olay tarihinden yaklaşık iki gün önce Musa Şahin beyaz renkli Peuguout 301 marka aracı kiraladı. Akabinde bu kiralık aracı arkadaşı olan şüpheli Gülahmet Türk’e isteği üzerine ödünç verdi. Olay tarihinden önce arkadaş olduklarını kabul eden şüpheliler Raşit Gürsoy, Berke Aygün ve Kadir Hukanoğlu, olay günü diğer şüpheliler Abdurrahman Gülseren ve Gülahmet Türk ile birlikte Musa Şahin’in kiralayıp Gülahmet Türk’e ödünç verdiği beyaz renkli araçla müştekiye ait evin bulunduğu sokağa geldi. Burada şüpheliler ve müştekiler arasında sebebi tam olarak tespit edilmeyen ve edilmesi mümkün olmayan bir nedenle tartışmaya başladı.

Bu tartışma sırasında şüphelilerden biri sopayla, biri de yumrukla Selçuk Özdağ’a vurdu. Olayın başında şüpheli Muhammet Raşit Gürsoy, belinde bulundurduğu tabancayı müşteki Bayram Polat’a (Özdağ’ın şoförü) doğrultarak müştekinin kavgaya müdahil olmasına mani oldu. Akabinde beyaz renkli araca binerek kaçtılar. Diğer üç şüpheli ise yaya olarak olay yerinden uzaklaşmaya başladı.

Şüphelilerin kaçmaya başlamasından sonra müşteki Selçuk Özdağ’ın, “bayram silahı çek vur şu piçleri” şeklindeki talimatının ardından müşteki Bayram araçtan çıkardığı tabanca ile şüphelilerin arkasından iki el ateş etti. Araca binen şüpheliler, yaya olarak açan üç şüpheliyi de araca alıp, beraber olay yerinden uzaklaştılar.”

Eylem ve fikir birliği içinde

Şüphelilerin savunmalarına itibar edilmediği belirtilen iddianamede, 5 şüphelinin de fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği vurgulandı.

Kemik kırığının takdiri

İddianamede, Selçuk Özdağ’ın elindeki kırığın şüphelilere yumruk attığı sırada mı yoksa dışarıdan gelen darbeyle mi gerçekleştiğinin tespitinin yapılmasının tıbben mümkün olmaması nedeniyle bu haliyle kırığın meydana gelen şekli bakımından oluşan şüphe halinin şüphelilerin leh veya aleyhine değerlendirme takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtildi.

Savcılık, şüpheliler Suat Yılmazzobu, Mehmet Özdemir ve Musa Şahin hakkında ise yaralama ve silahlı tehdit suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Ülkü Ocakları bağlantısı yok

İddianamede, şüpheliler Abdurrahman Gülseren’in Ankara Ülkü Ocakları Ortaöğretim Birim Başkanı olmasına, Kadir Hukanoğlu’nun Karapürçek Ülkü Ocakları Başkan Yardımcısı olmasına değinilmemesi dikkat çekti. Yine takipsizlik verilen Suat Yılmazzobu ve Musa Şahin’in Ankara Ülkü Ocakları’nda yönetici olmasına karşılık, iddianamede saldırıda Ülkü Ocakları’nın rolünün olup olmadığına yönelik de herhangi bir değerlendirme yapılmadı.

Saldırı sonrasında soruşturmayı yürüten ilk isim olan Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Alparslan Tufan, MHP ve Ülkü Ocakları yöneticileri tarafından sosyal medyada hedef gösterilmişti. Ancak buna ilişkin herhangi bir soruşturma açılmamıştı.

Soruşturma savcısı değişti

İddianameyi hazırlayan savcının, soruşturmada ilk operasyonu yapan savcı olmaması dikkat çekti. İsimlerin farklı olması, soruşturma sürecinde dosyanın savcısının değiştiğini ortaya koydu.