Selçuk Özdağ'dan Bahçeli'ye: Kurtlar Vadisi senaryolarına kendisini fazla kaptırmasın
Silahlı saldırıya uğraya Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, “Sayın Bahçeli'ye, Kurtlar Vadisi senaryolarına ve Hollywood tarzı atraksiyonlarına kendisini fazla kaptırmamasını salık veririm. Adalete müdahale etmekten vazgeçin artık" dedi
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve gazeteciler Afşin Hatipoğlu ve Orhan Uğuroğlu, Ankara'da organize saldırılara uğradı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, saldırılara ilişkin yaptığı açıklamalada, saldırıları gündeme gelmek için kendilerinin düzenlettiklerini iddia etti. İsmini vermeden Selçuk Özdağ’a yönelik silahlı, sopalı saldırının da mizansen olduğunu savundu.
Selçuk Özdağ, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Bahçeli'ye sert sözlerle yanıt verdi. Özdağ'ın açıklamaları şu şekilde:
“Kısa bir süre önce uğradığım silahlı, sopalı suikast girişiminden bu yana neredeyse iki hafta geçti. Akabinde devlet ve siyaset kurumunun tamamına yakını konuyla ilgili büyük bir duyarlılık gösterdi. Hepsine bu vesileyle teşekkür ederim.
Saldırıdan itibaren hiçbir beyanımda, failleri bir siyasi partinin sevk ve idare ettiğine dair bir açıklamam olmadı. Yine her zaman olduğu gibi bazı karanlık noktaların vuzuha kavuşması adına birtakım sorular sordum.
Bu süreçte sorularımızdan ve yargının saldırıyı kovuşturmasından ne hikmetse hep bir kesimin rahatsız olduğunu gördük. Soruşturmayı yürüten savcıları organize bir şekilde tehdit edenler, saldırıyı olumlayan, ve hatta devamı gelecek diyenlerin kimlikleri ortada.
En üst perdeden delilerimiz çoktur, talimat beklemezler diyerek aslında birilerine “talimat beklemeyin talimatı” verenler, ya kendilerini çok akıllı yada bizleri çok saf sanıyorlar. Tüm bunları söyleyerek olağan şüpheleri bizzat kendi üstüne yöneltenlerin kim olduğu malum.
Siyasi suikast girişimi olduğuna şüphe duyulmayan saldırıdan kafama aldığım darbeler neticesi, 17 dikiş atılmış, parmağım kırılmış, gözüm ve kulağım duyu kaybına uğramış, bacaklarımın morarmayan yeri kalmamış ama Sayın Devletlulara göre bunları kendime ben yaptırmışım.
Saldırıyı kamuoyu önünde açıktan kınamamak bir tercih olabilir. Hatta şahsımla ilgili yöneticilerinizin bir sempatisi de olmayabilir. Peki, bireysel tavırların, kurumsal kimlikler üstüne perde yapılması, mazisi yıllara dayanan bir siyasi hareketin tarzı mı olmalıdır?
Bu beyan v tavırlardan dolayı hayatın olağan akışına uygun olarak şüphelerin üstünüzde yoğunlaşmasının suçlusu niçin biz oluyoruz?Bu şüpheleri üzerinizden vareste tutmak için ne tür bir çabanız oldu?Çaba bir tarafa yangına körükle gidilerek devletin savcısı tehdit edilmedi mi?
Siyaseten gündeme gelmek için kendimize suikast girişimi tertip ettiğimizi, hatta bunu kayda bile aldığımızı dile getiren Sayın Bahçeli’ye, Kurtlar Vadisi senaryolarına ve Hollywood tarzı atraksiyonlarına kendisini fazla kaptırmamasını salık veririm.
Böyle akıl ve mantıktan azade kurgular ancak bir filmin senaryosu olabilir. Bizler film çevirmiyoruz efendiler. Kumpas ve desise kurmak bizim işimiz değil. Kaldı ki bu iddialarınızın kaynağı nedir? Niçin adaletin görevini yapmasını, her şeyin açığa çıkmasını istemiyorsunuz?
Saldırıdan sonra oluşan kamuoyu baskısından dolayı mı şahsıma itibar suikastine başlandı? Bunu bizim organize ettigimiz iftirasını atarak neyin amaçlandığı da ortada.Son söz koalisyon hükumetine;
Yargının yakasından elinizi çekin ve adalete müdahale etmekten vazgeçin artık.”