Semptom göstermeyen koronavirüs taşıyıcısı mısınız? İşte bilinmesi gerekenler
İlksel bulgular, pek çok insanın haberi olmadan enfeksiyon geçirdiğini öne sürüyor. Peki siz belirti göstermeyen koronavirüs taşıyıcılarından olabilir misiniz?
Koronavirüse maruz kalınıp kalınmadığını kontrol eden kan testleri çıkmaya başladı. İlksel bulgular, pek çok insanın haberi olmadan enfeksiyon geçirdiğini öne sürüyor.
Sonuç olarak COVID-19’un yaygın belirtilerini yaşayan insanlar bile, virüs bulaştığı zaman öksürmeye başlamıyorlar veya ateşleri çıkmıyor.
Popular Science'ın haberine göre; William Petri, Virginia Üniversitesi’nde çalışan ve bulaşıcı hastalık alanında uzmanlık yapmış bir tıp ve mikrobiyoloji profesörü. Burada, belirti göstermeyen COVID-19 vakaları hakkında bilinenlerden ve bilinmeyenlerden bahsediyor.
İnsanların haberleri olmadan virüs kapması ve virüsü yenmesi ne kadar yaygın görülen bir şey?
Genel olarak, herhangi bir belirti olmadan enfeksiyon geçirmek yaygın bir durum. Bunun belki de en kötü örneği; 1900’lü yılların başında, kendisinde hiç belirti olmadan diğer insanlara tifo ateşi yaymış olan Tifolu Mary.
Meslektaşlarım ve ben, pek çok enfeksiyonun kişinin haberi olmadan vücut tarafından defedildiğini bulduk. Örneğin, ishalin en büyük sebeplerinden biri olan Kriptosporidyum parazitine karşı çocukları dikkatli bir şekilde takip ettik ve parazitin bulaştığı çocukların neredeyse yarısının hiç belirti göstermediğini bulduk.
Grip durumunda ise, enfeksiyonların yüzde 5 ile yüzde 25’lik arasındaki bir kısmının, hiç belirti göstermeden meydana geldiği tahmin ediliyor.
Çoğu durumda belirtiler, aslında bir enfeksiyonla savaşmanın yan etkisi niteliğinde. Bağışıklık sisteminin savunmayı toplaması biraz zaman alıyor; bu yüzden bazı vakalar, daha uygun biçimde; belirtisiz olmaktan ziyade belirti öncesi şeklinde düşünülüyor.
ÖKSÜRMEDEN, HAPŞIRMADAN KORONAVİRÜS YAYILIR MI?
Birisi öksürmüyor ve hapşırmıyorsa, koronavirüsü nasıl yayabilir?
Herkes, bir koronavirüs hastasının öksürük ya da hapşırığından püsküren su damlacıklarına karşı tetikte. Halk sağlığı yetkililerinin, herkesin maske takmasını önermesinin en büyük sebeplerinden biri de bu.
Fakat virüs, virüs içeren ufak damlacıkların taşınabildiği; normal nefes verme yoluyla da yayılıyor. Sıradan bir nefes, virüsü 1-2 metreye kadar yayabilir.
Yayılma, virüsün toplanıp aktarıldığı yerlerden de kaynaklanabilir; yani kapı kolu veya market arabasının tutacağı gibi, koronavirüsün bulaştığı kişinin dokunmasıyla kirlenmiş yüzeylerden…
Belirti göstermeyen bir insan ne kadar bulaştırıcı olabilir? Bu konuda neler biliniyor?
Ne olursa olsun; eğer COVID-19 birine maruz kaldıysanız, 14 günlük bütün kuluçka dönemi boyunca kendinizi izole etmelisiniz. İyi hissediyorsanız bile, halen koronavirüsü diğerlerine yayma tehlikesi barındırıyorsunuz.
En son çalışmalarda, COVID-19’un ateş ve öksürük özelliğine kadar günler (hatta bir haftadan fazla) sürebilen “belirti öncesi” dönem esnasında, solunumsal salgılarda yüksek seviyede virüs bulunduğu gösterildi.
Virüsün belirti göstermeyen insanlar tarafından bulaştırılabilmesi, salgının en büyük sebeplerinden biri.
Belirti göstermeyen bir enfeksiyondan sonra, kişinin kanında halen SARS-CoV-2’ye karşı antikor olur mu?
Çoğu insanda, COVID-19’dan kurtulduktan sonra antikorlar gelişiyor; hatta muhtemelen, belirti göstermeyenlerde bile. Bilim insanlarının diğer koronavirüsler hakkında bildiklerine dayalı olarak; bu antikorların, yeniden enfeksiyona karşı bir miktar koruma önlem sağlayacağını varsaymak mantıklı.
Fakat şimdilik kesin olarak bilinen bir şey yok.
Geçenlerde New York’ta yapılan serolojik testlerde, insanların kanlarında SARS-CoV-2 antikorları aranmış ve şehirdekilerin beşte biri kadar büyük kısmının, önceden COVID-19 enfeksiyonu geçirmiş olabileceği görülmüştü.
Biliyor olsunlar ya da olmasınlar, bu kişilerin bağışıklık sistemleri virüsü defetmişti; ayrıca görünüşe göre çoğu bunu bilmiyordu.
BELİRTİ GÖSTERMEYEN VAKALAR NE KADAR YAYGIN?
Belirti göstermeyen COVID-19 enfeksiyonu ne kadar yaygın?
Kimse kesin olarak bilmiyor. Şimdilik, kanıtların çoğu kişisel.
Ufak bir örnek vermek gerekirse; pek çok sakinin enfekte olduğu Vaşington’daki huzurevini düşünün. Yirmi üç kişi pozitif çıkmıştı. Bunların on tanesi halihazırda hastaydı. On tanesinde daha belirti ortaya çıkmıştı. Fakat pozitif çıkan üç kişi, hiç hastalanmamıştı.
Doktorlar, Boston’daki bir evsiz barınağında kalan 397 kişiyi test ettiklerinde, bu kişilerin yüzde 36’sı pozitif çıkmıştı; üstelik hiçbirinin, herhangi bir belirti şikayeti yoktu.
Çin’in Vuhan bölgesinden tahliye edilen ve COVID-19 testi yapılan Japon vatandaşları bağlamında ise, virüsün bulaştığı kişilerin tam yüzde 30’u belirti göstermiyordu.
İtalya’da yapılan ve henüz denetlenmeyen bir çalışmada, COVID-19 testi pozitif çıkan kişilerin yüzde 43’ü hiç belirti göstermemiş.
Araştırmacılar, bireylerden alınmış örneklerde ne kadar virüs bulunduğuna dayalı olarak; belirti gösteren ve göstermeyen kişilerin potansiyel yönden ne kadar bulaştırıcı olabileceği konusunda hiçbir farklılık bulunmadığını keşfetmişler.
Ülkenin farklı bölgelerinde başlayan serolojik antikor testleri, enfekte olmuş kişilerin önemli bir bölümünün (muhtemelen yüzde 10 ila yüzde 40 arasında bir yerde) belirti yaşamayabildiğine dair daha fazla bulgu sunuyor.
Görünüşe göre, belirti göstermeyen SARS-CoV-2 enfeksiyonu yaygın; ve salgının kontrol altına alınmasını zorlaştırmaya devam edecek.