Serbest bırakılan IŞİD sanığı Meclis gündeminde

Nazlıaka, Başbakan Binali Yıldırım'ın cevaplaması istemiyle verdiği önergede, "Selefiniz Ahmet Davutoğlu’nun IŞİD hakkında telaffuz ettiği 'öfkeli çocuklar' tanımlaması tarafınızca da benimsenmekte midir? Güvenlik zafiyetlerinin ve tahliyelerin nedeni bu anlayışa mı dayanmaktadır?" diye sordu.

Nazlıaka'nın soru önergesi şöyle;

Ülkelerin milli güvenliği ve halkın huzurunun korunması hükümetin en temel görevlerinden biridir. Ancak yanlış dış politikalar sonucu terör örgütlerinin hedefi haline gelen Türkiye, son yıllarda IŞİD terör örgütünün düzenlediği saldırılara maruz kalmış, yüzlerce vatandaşımızın katledildiği bu saldırılar halkın belleğinde geri dönülmez travmalara neden olmuştur.

2013 yılında Reyhanlı’da başlayan IŞİD saldırısını Türkiye’nin Musul Konsolosluğu baskını, 2015 yılında Sultanahmet saldırısı, Diyarbakır, Suruç, 10 Ekim Ankara Garı Katliamı ve Gaziantep saldırıları izlemiştir. Türkiye tarihinin en kanlı katliamlarına imza atan bu terör örgütü bugün dahi Türkiye’yi hedef almakta, tehditlerini sürdürmektedir. Ankara Katliamı’nda en küçüğü 8 yaşında olan ve 102 kişiyi canice katleden IŞİD terör örgütü sanıklarının çeşitli illerde yargılamaları devam etmektedir.

Yargılama süreci ve sanıkların suçları doğrultusunda en ağır şekilde cezalandırılması toplumun ortak temennisidir. Ancak basına yansıyan haberler, bu temennilerin çok uzağında olunduğuna, ailelerin ve mağdurların adil yargılama talebinin “bir hayal” olarak görülmesine neden olacak türdendir. 10 Ekim Ankara Katliamı ve birçok IŞİD davasının firari sanığı, örgütün Antep’teki sorumlularından olduğu belirtilen Nusret Yılmaz’ın geçtiğimiz yıl Gürcistan sınır kapısında yakalanıp Türkiye’ye iade edildiği basın kanalıyla ortaya çıkmıştır. Ancak firari sanık Yılmaz’ın iki gün sonra aynı yerden yine geçmek istediği iddia edilmiştir. Gürcistan polisinin fark ettiği bu durum üzerine sanık Türkiye’ye sınır dışı edilmiştir. Ancak firari sanık Nusret Yılmaz’ın bugün nerede olduğu bilinmemektedir.

Basına yansıyan bir başka habere göre “IŞİD'in bombacısı” olmakla suçlanarak tutuklanan Afra Şaar isimli sanık ilk duruşmada tahliye edilmiştir. Sanığın cep telefonunda IŞİD'e ait amblemlerin bulunduğu ses dosyaları ve elinde uzun namlulu silahla çekilmiş fotoğraflar çıkmıştır.

Bu bağlamda;

1- Türkiye’de ve dünya ülkelinde sayısız katliama neden olan firari IŞİD terör örgütü sanıkları hangi yollarla yurt dışına çıkmaktadır? Gürcü polisi tarafından İnterpol ile arandığı tespit edilen Nusret Yılmaz, Türkiye’ye iade edilmesinden iki gün sonra aynı sınır kapısından nasıl geçmiştir?

2- Mağdur aileler adalet beklerken sanıkların tahliye edilmesinin nedeni nedir?

3- IŞİD tarafından gerçekleştirilen saldırılara ilişkin kaç kişi yakalanmıştır? Kaç kişinin sorgusu tamamlanmıştır? Bunlardan kaçı tutukludur?

4- IŞİD’in Türkiye’ye dönük tehditlerinin devam ettiği böylesi bir dönemde tahliye ve güvenlik zaafiyetlerinin nedeni nedir?

5- İlgili Bakanlıkların IŞİD terör örgütüne dönük çalışmaları eksik midir? Bu terör örgütünün olası saldırılarına karşı ne tür önlemler alınmaktadır?

6- Selefiniz Ahmet Davutoğlu’nun IŞİD hakkında telaffuz ettiği “öfkeli çocuklar” tanımlaması tarafınızca da benimsenmekte midir? Güvenlik zafiyetlerinin ve tahliyelerin nedeni bu anlayışa mı dayanmaktadır?

7- Muhaliflere ağır aksak işleyen hukuk sistemi, IŞİD sanığına nasıl bu kadar hızlı işletilmiştir? Uzun tutukluluk süresine rağmen iddianamesi dahi hazırlanmayan tutuklular varken IŞİD sanığının ilk celsede salıverilmesi politik bir tavrın ürünü müdür?