Sevilay Yılman'dan Pakdemirli'ye: Boşluğa düşmeyip bu itirafta bulunmasaydı...
Sevilay Yılman, THK uçaklarını eleştiren ve skandal iddialarda bulunan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye Yunanistan'a gönderilmesi planlanan uçakları sordu.
Habertürk Gazetesi yazarı Sevilay Yılman, bugünkü yazısında orman yangınları sürerken gündemden düşmayan THK uçaklarını, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin açıklamalarını yazdı.
Sevilay Yılman'ın 'Yunanistan'a hangi uçakları gönderecektiniz başlıklı yazısı: şöyle oldu:
Pazartesi Bodrum’dan kendi aracımızla sabah erken saatlerde yola çıkıp İzmir civarına yaklaştığımızda şahit olmuştuk İzmir’deki orman yangına.
Dağların ardında yükselen simsiyah dumanlar… Etrafı saran kesif bir koku…
Yol bitip, İstanbul’a vardığımızda hâlâ devam ediyordu İzmir yanmaya...
Gece boyu ve hatta ertesi gün akşama kadar da sürdü en şiddetli haliyle.
Dün tamamen söndükten sonra servis edilen fotoğraflardaki dehşet tam 54 saat süren felaketin doğada nasıl bir tahribat yarattığını gözler önüne sermişti.
Keşke demeyi hiç sevmem ama “keşke” olmasaydı bu yangınlar.
Ya da keşke büyümeden, etki alanı genişlemeden müdahale edilmiş olsaydı.
Ancak sonradan öğrendik ki zaten ikinci ihtimal imkansızmış.
Çünkü dört bir yanı orman olan güzel ülkemin havadan yangın söndürmede kullanacağı doğru dürüst bir uçağı bile yokmuş!
Varmış da… Hepi topu 6 tane imiş bunlar. Fakat bunlardan üçünün motor yuvalarında motor yokmuş. Diğer üçünün de ring kurma ihtimali!
O nedenle müdahale edilememiş anlayacağınız İzmir’in ciğerlerini söküp atan o yangınlara!
Samimiyetle söylüyorum… İtiraf gibi bu açıklamayı yapan sıradan bir bürokrat ya da iktidar karşıtı birileri olsaydı asla inanmazdım doğruluğuna.
“Alenen yalan söylüyorlar” derdim.
Ama bu itirafı yapan bu işin en sorumlu kişisi…
Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli…
Mutlaka okumuşsunuzdur. Duymuşsunuzdur ama ben yine de Sayın Bakan’ın herkese, hepimize “İnsan gerçekten hayret ediyor!” dedirten o açıklamasını aynen aktarıyorum sizlere…
Diyor ki Sayın Bakan; “Bir ağaç daha az yansın diye mücadele ediyoruz. Ancak insan hayatı da bizim için değerli. Dışarıdan kiralama yaptığımız zaman uçaklara orman personelleri binmek istemiyor. Çünkü güvenli olduğunu düşünmüyorlar. Binmek isteyenler buyursunlar binsinler. Çünkü uçaklar 1960'lı modellerde ve teknik olarak iyi seviyede değiller. Bunun yanı sıra teknik özellikleri son derece kısıtlı ve sınırlı. Uçakları konu etmek siyasi rant olduğunun göstergesidir!”
Sizi bilmem ama ben Tarım Bakanı’nın bu açıklamaları karşısında hakikaten şoka girdim.
Neye üzüleceğimi şaşırdım.
Düşünsenize… “Batı bizi kıskanıyor!” diye büyük gurur duyduğumuz ülkemizin orman yangınlarını söndürecek doğru dürüst çalışabilen 6 tane uçağı bile yok!
THK’ya yani Türk Hava Kurumu’na ait 20 tane uçak olduğu sanılıyormuş.
Pakdemirli’nin söylediğine göre öyle bir şey de yokmuş.
O da bir şehir efsanesi imiş.
Bakanın açıklamasına göre yangın olması halinde uçak kiralamaya gidiliyormuş. Ancak onların da modelleri çok eski ve riskli olduğu için haklı olarak pilotlar kullanmak istemiyorlarmış.
Özetle değerli okurlarım… Dört bir tarafı yeşillik, ormanla kaplı Türkiye maalesef hazır değilmiş büyük orman yangınlara.
Şahsen ben Sayın Bakan’a kendi adıma… Bu ülkenin bir yurttaşı olarak teşekkür ediyorum.
Belki istemeyerek oldu ama yaptığı bu “itirafla” Türkiye’nin orman yangınları ile mücadele alanında çok önemli bir aydınlanmanın yolunu açtı.
Dün görüştüğüm bazı kaynaklarım Bakan Pakdemirli’nin bu açıklamalarının sadece vatandaşta değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’da da şok etkisi yarattığını ve havadan yangın söndürme konusunda tüm eksiklerin kapatılması için talimat verdiğini aktardılar.
Çok yakında havadan yangın söndürmek üzere tam randımanlı çalışacak bir uçak filomuzun olacağı bilgisini ilettiler.
Ne diyeyim…
Hepsinden Allah razı olsun…
En başta da dediğim gibi Bakan Pakdemirli’den.
Niye?
Ee, çünkü yapılan eleştiriler karşısında ne diyeceğini bilemeyip boşluğa düşmeyip bu itirafta bulunmasaydı biz hiçbir zaman orman yangınları ile mücadele konusunda devletimizin ne kadar aciz durumda olduğunu öğrenemeyecektik.
Sağ olsun. Var olsun…
Ancak yazıyı bitirmeden kafamın almadığı bir soruyu da Sayın Bakan Pakdemirli’ye sormak isterim.
Bugün; “Uçağımız yok, olanlar da zaten çalışmıyor!” diyen siz, geçen yıl yine bu zamanlarda Yunanistan ormanlarını teslim alan yangınların söndürülmesi için; “THK yangın söndürme uçakları İzmir’de. Yunanistan’a yardım için hazır hepsi!” çağrısına bulunmuştunuz.
Merak ettim efendim... Eğer Yunanistan; “Lütfen gönderin o uçakları” demiş olsaydı siz hangi uçakları yollayacaktınız!
Motorsuz olanları mı yoksa yağ akıtanları mı?
NOT: Bu arada tam yazıyı bitirip yazı işlerine gönderiyordum ki, Bakan’ın yeni açıklaması düştü önüme. Evlere şenlik! Önceki açıklamaları üzerine “20 söndürme uçağımız var” diyerek kendisinin yaptığı açıklamayı reddetmesi üzerine THK’ya çok fena saydırmış. THK’nın uçaklarının bir işe yaramadığını ve muhalefetle hareket ettiğini söylemiş… O açıklamayı da eke koyuyorum değerli okurlarım... Takdiri sizin artık.