Sınırda insanlık dramı! 'Yunanistan gerçek mermi kullanıyor'

Edirne Pazarkule Sınır Kapısı'nda sınırın açılmasını bekleyen göçmenlere Yunanistan güvenlik kuvvetleri tarafından açılan ateş sırasında TBMM İnsan Hakları Komisyonuna bağlı Göç ve Uyum Komisyonu üyeleri de bölgede incelemelerde bulunuyordu.

Komisyonda AKP’li Başkan Hakan Çavuşoğlu’nun yanı sıra CHP’li üyeler Mahmut Tanal ve Aziz Çalışkan ile birlikte 8 üye bulunuyordu.

'GERÇEK MERMİ KULLANIYORLAR'

Birgün'den Sultan Temiz'in haberine göre; Yunanistan güvenlik güçlerinin gerçek mermi kullandığına dikkat çeken CHP milletvekili Aziz Aydınlık, şöyle konuştu:

"Edirne Kapıkule’deydik. Sabahleyin çok yoğundu, çok kalabalık vardı. Suriyeli vatandaşlar Yunanistan tarafına geçmişler. Yunan tarafı ise ateş açmış 5 yaralı vardı. 5 yaralının içerisinden 1 sığınmacı yaşamını yitirdi. Biz şu an İpsala kapısına geldik. Buradaki mültecileri kontrol ediyoruz.

Yaşam şartlarını, ne şekilde besleniyorlar, ne şekilde burada duruyorlar ve geçenler var mı yok mu diye. Bir kısmı geçmiş. Bir kısmı geri dönmüş. Burada gerçek mermi kullanıyorlar. Gerçek mermi kullanıldığı için vatandaş geri dönüyor. İpsala’da Pazar günü 500 kişi geçmiş Yunanistan tarafına. Orada ateş açılmış bir Suriyeli vatandaşımız yaşamını yitirdi.

Karşıya geçen 500 vatandaş geri döndü. Durum böyle. Buradaki insanlar gece dışarıda kalıyorlar. Çadır kurmuşlar, çadırlarda kalıyorlar. Yeme içmelerine valilik, belediye yardım ediyor. İnsanlar bu hava şartlarında nasıl olabilir? Geçen geçiyor geçmeyen bu tarafta bekliyor. Valilik, belediye ve vatandaşlar yardım ediyor. Günlük problemleri çözülüyor."

'YAŞAM HAKKINA MÜDAHALE EDİLİYOR'

Göçmenlerin en temel hakkı olan yaşama hakkına müdahale edildiğini kaydeden CHP milletvekili Mahmut Tanal da sınırda yaşananlarla ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Pazarkule’den İpsala’ya geçtik. İpsala’da incelemeler yaptık. Yol üzerinde Doyran Köyü vardı orada incelemeler yaptık. Edirne Merkezde yığılma var ama İpsala’da Doyran’da kimse yok. Dün akşam Doyran’da insanların olduğu söylenildi ama geceleyin 30 otobüsle Uzunköprü tarafına götürüldüğü söylendi. Yol üzerinde benzin istasyonu var. İnsanlar benzin istasyonundaydı.

Bugüne kadar geçit verilmedi İpsala’daki kapıya Türkiye kimseyi almıyor ama Pazarkule’ye alınıyor insanlar. Sanki kapıya dayandıkları zaman Yunanistan kapıyı açıyor. Açmayınca karşılıklı o takışmalar nedeniyle taşlar atılıyor. Karşı taraf biber gazı ve silah kullanıyor. Oradaki sığınmacıların yaşam hakkı tehdit altında. Yani burada bir çifte standart var. İpsala’da ki kapıya kimse alınmıyor da Pazarkule’ye neden alınıyor.

Aslında orada olay çıkarma, kamuoyu yaratma bahanesiyle mülteci üzerinden pazarlık yapılıyor. Aslında bu vicdansızlıktır. İnsan hakları ihlali var bu çok yanlış. Yunanistan sınırı kim geçiyorsa kalkıp eziyet edemez, işkence edemez, dövemez ve soyamaz. Uluslararası sözleşmelere göre beyanını alırsın ya sığınmacı olarak kabul edersin ya geri gönderirsin. Ama insanlara insanlık dışı muamele yapmaya hiçbir devletin hakkı yoktur. Ama Türkiye’nin de mültecileri pazarlık konusu yapması ayrı bir vicdansızlık.

Bölgede çadırlarda kalanlar var, dışarıda kalanlar var. Devlet seyyar tuvaletler yerleştirmiş. Besin ihtiyaçları karşılanıyor. Hatta Pazarkule’de otobüslerle odun götürülmüş, odunları da yakıyorlardı. Ama yaşam koşulları kötü tabii ki. En temel hak yaşam hakkıdır ama yaşam hakkına müdahale ediliyor. Bu doğru değil. İpsala Kaymakamlığı’nda görüştüğümüz bir sığınmacıya şu soruyu sorduk. Siz burayı nasıl buldunuz? Cevap olarak şoförler yönlendiriyorlar hangi kapıya gidip gitmeyeceğimizi. Yani böyle bir şey olabilir mi? Politika yanlış. Sığınmacılar üzerinden pazarlık yapılıyor. Buda insan hak ihlalidir. Ben olaya insan hakkı çerçevesinde bakıyorum."