Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz hakkında kaç yıl hapis cezası istendiği belli oldu
Açığa alınan Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz hakkında hazırlanan iddianamenin detayları belli oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma aşamasında tutuklanan şüpheli Cihan Yavuz'un, "silahlı terör örgütü (PKK) üyeliği" suçundan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması istemiyle iddianame hazırladı.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, İstanbul'da terör örgütü PKK/KCK'ya yönelik operasyonda gözaltına alınarak tutuklanan ve daha sonra açığa alınan Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Yavuz hakkında, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, PKK/KCK terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik sürdürülen çalışmalar kapsamında, 20 Eylül 2018 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yapılan bir ihbarla ilgili çalışma yapıldığı belirtilerek, kimlik tespiti yapılabilen şahıslar hakkında işlemlere başlandığı ve kollukça yapılan çalışmalar sonucunda ihbar metninde isimleri geçen 20 şahısla ilgili Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 135. maddesindeki tedbirlerin uygulandığı ifade edildi.
Daha sonra genişletilen soruşturmada 90 kişi hakkında CMK tedbiri uygulandığı ve operasyonel aşamada, şahısların irtibat konumuna göre Cezaevi Dış Koordinasyon Yapılanması ve HDK yapılanması adı atında dosyalarının ayrıldığı aktarılan iddianamede, hakkında tedbir uygulanan 20 kişiden biri olan ve e-posta ihbarında ismi geçen şüphelilerden Ramazan Yurttapan ile görüşmeleri ve irtibatı tespit edilen Cihan Yavuz'un 26 Kasım 2020'de evinde yapılan arama sonucunda yakalanarak gözaltına alındığı belirtildi.
Bu kişinin 2 Aralık 2020'de sulh ceza hakimliğince tutuklandığı bilgisi verilen iddianamede, şüphelinin evinde yapılan aramada, yasaklama kararı bulunan yayınlar, siyasi parti çalışmalarına ilişkin olduğu iddia edilen dokümanlar ile dijital materyaller bulunduğu, suç unsuru niteliğine haiz olduğu değerlendirilen malzemelere el konulduğu, el konulan telefon ve sim kartında yapılan inceleme sonucunda ise müsnet suçla alakalı herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanmadığı dile getirildi.
- "Sterk Tv'nin örgütsel yayın yaptığını bilmiyordum"
İddianamede, Cihan Yavuz'un dosyasının, hakkında işlem tesis edilen 23 şüphelinin dosyasından, diğer şüphelilerle örgüt üyeliği kapsamında birlikte iddianame düzenlenmesini gerektiren irtibat ve iltisak olmaması sebebiyle ayrıldığı da vurgulanarak, şüphelinin 1 Aralık 2020'de alınan savcılık ifadesinde, şu ifadeleri kullandığı belirtildi:
"2014 yılı sonlarından 2018 yılına kadar HDP partisinde çeşitli ilçelerde ve il yönetiminde faaliyette bulundum. Yaptığım tüm çalışmalar resmi siyasi parti faaliyetleridir...Görüştüğüm şahıslardan biri o dönem HDP'de il yönetiminde görevli arkadaştır...'Barış anneleri' lafı kamuoyunca bilinen 'cumartesi anneleri'dir...Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Sterk Tv isimli kanala verdiğim röportaj öncesinde hangi kanala bağlandığımı bilmiyordum. Bağlanınca öğrendim. O anda da Sterk Tv'nin örgütsel yayın yaptığın bilmiyordum. Ben şu anda Şişli belediye başkan yardımcısıyım. Belediyede sağlık, sosyal hizmetler ve kreşler bana bağlı olarak faaliyet yürütür. Görev bilincime aykırı hareket etmedim."
Yavuz hakkında yapılan tespitlere yer verilen iddianamede, 2019 yılında gerçekleştirilen mahalli idare seçimlerinden CHP'den meclis üyesi seçilen ve seçim sonrasında Şişli Belediye Başkanının onayıyla meclis üyesi kontenjanından başkan yardımcılığı görevine atanan şüpheli Cihan Yavuz'un, seçildiği parti dışında, seçim öncesi HDP içerisinde seçim çalışmaları yürüttüğü, bu faaliyetlerinden suç unsuru niteliğine haiz olanlarla olmayanların tespitinin yapıldığı da anlatıldı.
Şüpheli Yavuz hakkında elde edilen delillerle ilgili iddianamede şu değerlendirme yapıldı:
"Elde edilen görüşme içerikleri, ikametinde ele geçirilen PKK/KCK terör örgütü ile ilişkili, yasaklı yayınlar, diğer şüphelilerin dijital materyallerinden elde edilen veriler, şüphelinin partisel faaliyet adına olduğunu iddia ettiği örgüt mensuplarının ailesi olan ve örgütçe değer ailesi olarak nitelendirilen kişileri ziyaret etmesi, Diyarbakır Sur'da 'hendek savaşı' adı altında öldürülen örgüt mensubunu 'şehit' diye tabir ederek sahiplenmesi ve ailesini ziyaret etmesi, 27 Kasım 2016'da (örgütün kuruluş yıldönümü ) örgüt simgelerinin yoğun olarak afişe edildiği ve örgüt mensuplarının resimlerinin bulunduğu alandaki etkinliğe katılması, Belçika üzerinden örgütün amaç ve çıkarları doğrultusunda yayın yapan Sterk Tv'ye bağlanarak canlı yayında 3 Şubat 2019'da İstanbul Bakırköy'de gerçekleştirilen HDP mitinginin örtülü amacı doğrultusunda açıklamalar yapması, mitingi öncesi dönemde PKK üst düzey yöneticilerinin Sterk Tv, Anf ve benzeri yayın kuruluşlarında Abdullah Öcalan ve Leyla Güven'in açlık grevi hakkında yapılan değerlendirmeler, talimatlar ve eylem çağrıları, bu doğrultuda canlı yayında verdiği beyanatın örgüt sempatizanları tarafından takip edilen bir kanalda yayınlanması bir bütün halinde değerlendirildiğinde; şüphelinin PKK terör örgütü ile iltisaklı bulunduğu, yapmış olduğu eylemlerle örgütün amaçlarına yardım eden siyasi faaliyetler içinde bulunduğu ve atılı suçu işlediği hususunda kuvvetli şüphe oluşmuştur."
İddianamede, şüphelinin "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.