Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü'den 'mücadeleye devam' mesajı
Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, yeni dönemde de 'temiz siyaset' mesajı verdi.
Kendisine yöneltilen eleştirileri yanıtlayan Hayri İnönü, “Ben Şişli için mücadeleye devam edeceğim. Temiz siyaseti oluştururken de Şişlililerin yanımda olduğunu biliyorum. Hatta Türkiye’de temiz siyaset özleyen herkesin yanımda olduğunu biliyorum. Yolsuzluklara ve haksızlıklara karşı mücadelesiyle Türkiye siyasetinde yükselmiş, adalet için kilometrelerce yürümüş bir genel başkanla çalışmak, temiz siyaseti oluşturma yolundaki azmimi daha da artırıyor” dedi.
Hayri İnönü, CHP’den Şişli Belediye Başkan adayı olan eski başkan Mustafa Sarıgül’ün 22 Aralık 2018 tarihinde Cumhuriyet'te yayımlanan söyleşisinde yer alan “Görüyorum ki Şişli’nin ışığı söndü. Görüyorum ki burada insanlar mutsuz” açıklamasına yanıt verdi.
Aday adaylığını bir kez daha kamuoyuna duyuran Hayri İnönü’nün Cumhuriyet'e verdiği yanıtlar şöyle:
Sayın Başkan, Şişli’nin ışığını söndürmekle suçlanıyorsunuz? Siz bu suçlamaya ne diyeceksiniz?
Uzun süredir kaçındığım bir polemik konusu bu. Ama sizin de belirttiğiniz gibi bu istikrarlı bir karşı propagandaya dönüşünce yanıt vermem kaçınılmaz oluyor. Sönen Şişli’nin ışığı değil, Şişli halkının yüzünde patlayan flaşlardır. İnsanların suratına flaş patlattığınızda etrafta olup bitenleri göremez hale gelirler. Gözünün önünden en kıymetli varlığını alıp götürseniz, farkına varmazlar.
Evet biz flaşları söndürdük Şişli’de. Kent rantına karşı savaş açtık. Şeffaf, kamu kaynaklarının kamu yararına kullanıldığı bir sistemi yerleştirmek ve Şişli’nin 15 yılda talan edilen mallarını yeniden Şişlililerin hizmetine sunmak için çalıştık. Bunda da başarılı adımlar attık. Atmaya da devam edeceğiz. Bazı insanların bu yeni oluşturduğumuz sistemden dolayı mutsuz olduğu doğrudur. Kent rantından eskisi gibi pay alamayan bir avuç insan mutsuzdur tabi. Özellikle Şişli’nin kaynaklarını büyük bir pişkinlikle sömürenlerin mutsuz olduğunu tahmin etmek güç değil. Sarıgül bunları kastediyor sanırım...
Siz sessiz kalmayı tercih ettiniz. Bu, zımnen suçlamaları kabul ediyorsunuz anlamına gelmiyor mu?
Ne münasebet. Tabi ki değil. Ben siyasi terbiyemi büyükbabam İsmet İnönü ile amcam Erdal İnönü’den aldım. Mütevazı ve şov yapmayı sevmeyen insanlarız. Ona buna laf yetiştirmekle uğraşamam. Öncelikle, hukuka intikal etmiş bir süreç yaşıyoruz. Bunu bilmesi gereken herkes biliyor. 2014 yılında göreve geldiğimden bu yana Şişli’nin talan edilmiş mallarını Şişli’ye iade etmek için mücadele ediyorum. 2012’de, belediye meclis kararıyla mevcut başkanın kendi kurduğu bir özel okula bedelsiz devrettiği toplam 82.276 metrekare büyüklüğündeki mal varlığını geri almak için uğraşıyorum. Bu mallar, belediyenin sahip olduğu 10 gayrimenkulden 9’u dönemin belediye başkanının kurduğu vakfa devredilmiş. 2016 yılından bu yana İdare Mahkemesi, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay’da toplam 37 dava kazandım. İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam eden tek bir dava kaldı. Onu da kazanacağımdan eminim. Bu malların değeri yaklaşım 500 milyon dolar. Bu durumda bazılarının mutsuz olmasından daha doğal ne olabilir.
Temiz toplum mücadelesi
Aranızdaki tartışmanın sebebi nedir?
Aramızda bir tartışma yok. Bir hukuk süreci başlattım. Bu süreç partimin bilgisi dahilinde sürüyor. Sürecin tamamlanmasını bekliyorum. Türkiye’ye hâkim olan rant düzeniyle bu düzene karşı çıkan, temiz bir toplum yaratmak için mücadele eden insanlar arasında bir tartışma olduğu doğru. Bu alttan alta süren bir tartışma aslında. Ve bana soracak olursanız yetersiz. Temiz toplum ideali için mücadele eden insanların sesinin daha gür çıkması gerekiyor. Ama uzunca bir süredir topluma hâkim olan, tüm toplumu esir alan bir kuralsızlık, yapıp edilenlerden utanmama, bir yüzsüzlük durumu var. Bunu çok tehlikeli buluyorum.
Toplumu içten içe çürüten, geri dönülmesi çok zor yaralar açan bir durum bu. Bu mücadeleyi verirken, halkın sizin samimiyetinize inanması, size güvenmesi gerekiyor. “Bu benden” diye görmemezlikten gelirseniz, inandırıcılığınız kalmaz. Toplum sizin söylediklerinizden çok yaptıklarınıza bakar. Samimiyetinizi yaptıklarınızla test eder. Büyükbabam İsmet İnönü’nün “Bir ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur olmadıkça o ülke batar” sözü benim en sevdiğim sözdür. Hayatım boyunca bana rehberlik etti bu söz. Namusluların sesinin daha gür çıkması gerektiğine inanıyorum. Şişli’de rant çeteleriyle mücadele ederken çok sevdiğim arkadaşım, başkan yardımcım Cemil Candaş’ı şehit verdik. Makamında öldürdüler Cemil’i. Bu temiz toplum için mücadele edenlere de bir gözdağıdır. Ama yıldıramadılar.
Alkış için çalışmadım
Bir eleştiri de Şişli için bir şey yapmadığınız?
15 yılda 3 kreş açılmış, biz 5 yılda 6 kreş açmışız. 5 yılda çocuklarımız için 3 bilim evi açmışız binlerce çocuk buradaki eğitimlerden yararlanmış. Türkiye’de bir ilke imza atarak 2 tane çocuk oyun kitaplığı açmışız. 15 yılda bu alanlarda hiçbir çalışma yok. 5 yılda 10 toplum merkezi açmışız, 15 yılda bir tane bile açılmamış. 5 yılda 1 aşevi açmışız, bugüne kadar 1 milyon öğün yemek dağıtmışız. 15 yılda bir aşevi kurulmamış. 5 yılda büyük bir sosyal market kurmuşuz, 2 yılda 73.000 yurttaşımıza giysi yardımı yapmışız.
Kent Atölyeleri kurarak Romanların yaşadığı Kuştepe ve İzzetpaşa mahallerinin 50 yıllık kentsel dönüşüm sorununu çözmek için adım atmışız. Mültecilerle ilgili yaptığımız çalışmalar neticesinde Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından dünyada en başarılı belediyelerden biri ilan edilmişiz. İrtibat büroları ve mahalle evleri kurarak, halkı yönetime katmanın araçlarını oluşturmuşuz. Bütün bunları da alkış almak için değil, görevim olduğu için yaptım ve yapmaya devam edeceğim. Bir tek şey yapmadım ve yapmayacağım. Yılbaşında 7 milyon TL harcayarak, üzerinden araç geçsin diye sokaklara kırmızı halı sermeyeceğim. Şimdi kalkıp 15 yıl bu koltukta oturan birisi, onu yapacağım bunu yapacağım dediğinde, daha önce neden yapmadın, diye sorarlar adama.
ADAYLIK YARIŞI
Ben Şişli için mücadeleye devam edeceğim. Temiz siyaseti oluştururken de Şişlililerin yanımda olduğunu biliyorum. Hatta Türkiye’de temiz siyaset özleyen herkesin yanımda olduğunu biliyorum. Yolsuzluklara ve haksızlıklara karşı mücadelesiyle Türkiye siyasetinde yükselmiş, adalet için kilometrelerce yürümüş bir genel başkanla çalışmak, temiz siyaseti oluşturma yolundaki azmimi daha da artırıyor. Aday adaylığımı açıklarken de belirtmiştim. Hâlâ devam eden bir hukuk süreci var. Bu süreç tamamlanana, Şişli’nin kayıp malları Şişli’ye iade edilene kadar bu koltukta oturmak istediğimi belirttim. Bu mücadeleyi sekteye uğratacak bir karar alınmayacağını düşünüyorum.