Skandal rapor: Halk sağlığı hiçe sayıldı!
Eskişehir Alpu’ya yapılacak termik santralın ÇED raporunda, 'hava kirliliği ve halk sağlığı değerlendirmesi' yer almadı.
Temiz Hava Hakkı Platformu (THH), Eskişehir’e yapılması planlanan Alpu Termik Santralı’nın hava kirliliğine bağlı sağlık etkilerinin hesaba katılması için yetkilileri göreve çağırdı. Temiz Hava Hakkı Platformu, Eskişehir Tabip Odası ile gerçekleştirdiği basın açıklamasında, Eskişehir’e yapılması planlanan Alpu Termik Santralı’nın ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporuna Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 'hava kirliliği ve halk sağlığı değerlendirmesi' yapılmadan olumlu görüş verildiğini açıkladı. Platform, her yıl 7,8 milyon ton linyit kömürü yakacak santral için 15 Ağustos’ta yapılması planlanan ihaleden ‘acilen vazgeçilmesi’ çağrısında bulundu.
17 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu THH, yaptığı basın açıklamasında söz konusu ÇED raporunun içerdiği hata ve eksiklikler nedeniyle sivil toplum kuruluşlarının açtığı iptal davalarının sürdüğüne dikkat çekti. ÇED raporuna onay verilme aşamasında, Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimleri tarafından verilen görüşlerin kömürlü termik santralların halk sağlığına etkilerini de değerlendirilmesi gerektiğinin altı çizildi.
THH temsilcileri, Eskişehir’de hava kirliliği yükünü artıracak bir tesis planlanmasına rağmen İl Sağlık Müdürlüğü’nün görüşünde halk sağlığını ve hava kirliliğini ilgilendiren hiçbir maddenin olmamasına dikkat çekti. Eskişehir kömürlü termik santralının devam eden dava ve ihale sürecinde göz önünde bulundurulması için projenin halk sağlığı üzerindeki etkilerini içeren uzman görüşünü de kamuoyu ve yetkililerle paylaştı.
THH Platformu üyesi kurumlardan olan Greenpeace Akdeniz’in hazırladığı “Eskişehir’de Kömürlü Termik Santral Tehlikesi” isimli raporda yapılan araştırma verilerine göre söz konusu santralın çalışması sonucunda, santralın ömrü olan 35 yıl boyunca toplam 3 bin 200 kişi erken ölüm yaşayacak.
Projenin sağlık etkisi değerlendirmesi yok
“Eskişehir İli Temiz Hava Planı 2011-2014” eylem planında 1994 yılı öncesinde sadece evsel ısınmada kullanılan linyit kömürü nedeniyle Eskişehir’de hava kirliliğinin artmış olduğundan sıklıkla bahsedilmektedir. Tüm bu verilere karşın 7,8 milyon ton linyit kömürü yakacak ve kanserojen etkisi DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından kabul edilmiş olan PM2,5 emisyonuna neden olacak santral projesinin sağlık etkisine dair bir değerlendirme yapılmamıştır. Kaç kişinin erken ölümüne neden olacağı veya olası iş günü kayıplarının hesaplamadığı, bu olumsuzluklara engel olmak için alınacak önlemlerin belirlenmediği görülmektedir.
Ne olmuştu?
Projenin ÇED süreci Eylül 2017’de proje sahibi Elektrik Üretim AŞ’nin (EÜAŞ) başvurusu ile başladı. Aynı ay içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı’nda revizyon yaptı. Eskişehir Toprak Koruma Kurulu tekrar bu proje için toplandı ve 893 hektarlık tarım alanı salt çoğunlukla tarım dışına çıkarıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mart 2018’de Çevre Etki Değerlendirmesi sürecini, ÇED raporunun eksik ve yanlışlarına rağmen nihailendirdi ve ÇED olumlu kararı verdi. Kararın iptali için yaşam savunucuları ve sivil toplum örgütleri dava açtı. Projeye dair toprak koruma kurulu kararı, çevre düzeni planı ve ÇED olumlu kararı gibi kritik izinlerin hepsi dava konusu edilmiş durumda. Özel sektöre devredilecek olan projenin özelleştirilme ihalesi Ocak’tan beri 3 kez ertelendi. Özelleştirme İdaresi en son ihalenin 15 Ağustos 2018’te yapılacağını duyurdu.
***
Bu yanlıştan geri dönün
Uzmanlar Eskişehir’deki hava kirliliğini ve yapımı planlanan termik santralı şöyle yorumluyor:
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) temsilcisi Doç. Dr. Çiğdem Çağlayan: Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü de halk sağlığı etkilerini değerlendiren bir yaklaşım yerine sadece iş sağlığını değerlendiren bir görüş sunmuştur. Oysa DSÖ başta olmak üzere birçok sağlık kuruluşu, kansere ve ölüme yol açan olumsuz sağlık etkileri nedeniyle kömüre dayalı enerji üretiminden vazgeçilmesi için çağrıda bulunmaktadır. Eskişehir’de 2016 yılında evlerde yakılan kömür miktarının 156 katı kadar kömür yakılmasına neden olacak Alpu Termik Santralı’nın izin sürecinin de yetkililer tarafından halk sağlığı ve hava kirliliği konusundaki bilimsel veriler ışığında acilen tekrar değerlendirilmesi ve mevcut ihale sürecinin iptal edilmesi gerekmektedir.
Eskişehir - Bilecik Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Akif Aladağ: Havası göreceli olarak temiz kabul edilen Eskişehir ili, Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı 2016 yılı ölüm nedenleri istatistiklerinde ülkemizde kanser ölümlerinin en yüksek olduğu beş il arasında sıralanmıştır. Termik santrallar hava kirliliği yaratmaktadır ve hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘Grup I’ kanserojen olarak tanımlanmaktadır. Alpu Termik Santralı’nın hayata geçmesi, önümüzdeki 35 yılda özellikle Alpu ilçesi olmak üzere Eskişehir ilinde kanser görülme sıklığını ve kanserden ölümleri artıracaktır. Eskişehir’in ve hemen komşusu olan ilçelerin nüfusu göz önüne alınırsa 1 milyondan fazla insan Alpu Termik Santralı’nın yaratacağı hava kirliliğinden etkilenecektir.
HEAL-Sağlık ve Çevre Birliği Türkiye Koordinatörü Funda Gacal: Türkiye’de her yıl termik santrallardan kaynaklı hava kirliliği en az 3 bin kişinin erken ölümüne neden oluyor. Bu rakam 2015 yılında elimizdeki kısıtlı verilerle oluşturulmuş bir sonuç, kömürlü termik santralların sağlık maliyeti ise hem hava hem çevre kirliliği sebebiyle çok daha fazla.