Soma'da 6 yıl sonra yükselen feryat: Maalesef adaleti bulamadım
Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak, “Bize acıyı yaşatanlar cezaevinden çıktı. Ailelerimiz dağıldı, evlatlarımız gitti. Güç ve para adalete ağır bastı. Maalesef adaleti bulamadım” dedi.
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın üzerinden 6 yıl geçti. Ailelerin ilk günden beri dile getirdikleri adalet feryatları halen sürüyor. Ölümlere sebep olan firma sahibi ve yöneticileri 4 yıl dahi yatmadan cezaevinden tahliye oldu. Yıllardır adalet arayan, evlatlarının özlemi ile yaşayan aileler, acının yıldönümünde yitip giden canları koronavirüs salgını nedeniyle mezarlıkta sade bir törenle anacak.
Soma’da maden ocağında meydana gelen yangında yaşamını yiteren 301 madenciden biri de 27 yaşındaki Uğur Çolak.
Cumhuriyet'ten Mehmet İnmez'e konuşan Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak, oğlu Uğur Çolak ve yaşamını yitiren diğer madenciler için yıllardır adalet aradıklarını ama bulamadıklarını söyledi.
Baba İsmail Çolak, “Bize bu acıyı yaşatanlar cezaevinden çıktı. 301 madenciye mezar olan maden isim değiştirdi ve hâlâ çalışıyor. Hiçbir bir önlem alınmayan madenlerde binlerce insan ölümle burun buruna. Oğlum için adalet aradım. Ailelerimiz dağıldı, evlatlarımız gitti. Güç ve para adalette ağır bastı. Ama maalesef adaleti bulamadım. Bizim hâlâ ilk günkü gibiyiz, acımız hâlâ ilk günkü gibi taze” diye konuştu.
‘İNSANLARI BÖLDÜLER’
Devletin ölen madenci yakınlarına kaymakamlık aracılığıyla sadece 420 TL cenaze yardımı verdiğini anlatan 30 yıllık madenci İsmail Çolak, “Devlet bir kuruş bize yardım etmedi. Sadece cenaze parası verdiler. Bize verilen 156 bin TL AFAD aracılığıyla yurttaşın yaptığı bağışlardan ödendi. Onun dışında beş kuruş almadık. ‘Yardım ettik’ diyenler yurttaştan topladıkları parayı, yani kumbaraya atılan parayı bize verdi. O günden sonra ne belediye başkanı, ne kaymakam bizim hatırımızı dahi sormadı. ‘Aç mısın, tok musun’ diyen olmadı. Acının yaşandığı Soma’da dahi siyaset yaptılar. Onlara yakın olmayan insanların kapısını çalmadılar. İnsanları burada dahi böldüler” dedi.
"KARINCA MİSALİ BİZİM ADALET"
Faciada iki oğlundan birini kaybeden baba Şerafettin Akbulut da 6 yıldır açılan tazminat davasının sonuçlanmamasına isyan etti. Sanıkların tahliye olduğunu ama açılan davanın hâlâ Yargıtay’da olduğunu belirten acılı baba Akbulut, “Oğlum Mahmut Akbulut’u kaybettim. Onun acısı hâlâ yüreğimizde. ‘Ölümü yaşatanlar cezalandırılsın’ diye adalete güvendim ama 6 yıldır adalette dosya git, gel yapıyor. Ölümlere neden olanlar kişi başı 15 gün cezaevinde dahi yatmadılar. Artık ne diyeyim. Siyasi bir baskı olduğunu düşünüyorum. Karınca misali bizim adalet gidiyor” dedi.
Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği, bugün şehitlikte anma töreni düzenleyecek. Kısa bir konuşmanın yapılacağı tören için, salgın nedeniyle aileler, sendika ve kuruluşların toplu halde gelmemesi istendi.
UNUTULMAYAN TEKME
5 bin maden işçisinin çalıştığı ocakta başlayan yangın 96 saat sürdü. 301 madencinin ise cansız bedenine ulaşılırken 486 işçi yaralandı, 432 çocuk yetim kaldı. Madenden sağ kurtarılan işçilerden Murat Yalçın ambulansta sedyeye alınırken, sağlık görevlilerine, “Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin” diye sordu. “Hayır çıkarmayın, bir şey olmaz” sözleri hâlâ unutulmadı. Soma’ya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı protesto eden madenci yakını Erdal Kocabıyık’ın, dönemin başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel tarafından tekmelenmesi hafızalara kazındı.