Son 2 ayda gelen faturalar TBMM gündeminde: Yasal soygunculuk mu yapılıyor?

CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, Temmuz ve Ağustos aylarına ait elektrik faturalarındaki fark nedeniyle vatandaşlarda oluşan tepkiyi Meclis gündemine taşıdı.

Akdeniz bölgesinde CK Enerji’ye karşı artan şikayetleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bakanı Fatih Dönmez’e yönelten Özer, “Vatandaşların dile getirdiği gibi, yüksek elektrik faturalarıyla yasal soygunculuk mu yapılmaktadır?” dedi.

Temmuz ve Ağustos aylarına ait elektrik faturalarındaki zamları TBMM gündemine taşıyan CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer; “Elektrik faturaları halkımızı cayır cayır yakıyor” diye konuştu. 1 Temmuz itibariyle yüzde 15 zam uygulanmasının yansıdığı faturalardaki artışlar nedeniyle vatandaşlardan pek çok mesaj aldıklarını belirten Özer, yazılı bir açıklama yaparak şunları söyledi:

“Faturalar halkımızı cayır cayır yakıyor. Aşırı sıcaklar nedeniyle klima kullanımının artması veya tarifelerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlendiği yönündeki açıklamalar ikna edici değil. Yani bütün suç klimanın mı? 57 kuruş olan birim fiyatın 74 kuruşa çıkarılması, kayıp/kaçak bedeli, KDV, TRT payı ya da fonların hiç mi suçu yok?”

FATURALARLA İLGİLİ TALİMAT VAR MI?

Özer'in Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bakanı Fatih Dönmez'e yönelttiği diğer sorular ise şöyle:

-Elektrik faturalarındaki ücretlendirme bakanlığınızın sorumluluğu kapsamında değil midir?

-Neden fahiş artışların önüne geçilmemektedir?

*Faturalardaki kayıp/kaçak bedeli ile TRT payının kaldırılması ve vergilerin düşürülmesine yönelik neden hiçbir yetkiniz bulunmamaktadır?

-Bugüne kadar payların kaldırılmasına ve vergilerin düşürülmesine dair gelen talepleri değerlendirerek konuyla ilgili hükümetin yetkili olan organına herhangi bir tavsiye kararında bulundunuz mu?

-Elektrik faturalarındaki artışa ilişkin Cumhurbaşkanı tarafından Bakanlığınıza verilmiş bir talimat var mıdır?

– Yüksek faturalarda EPDK'nın rolü nedir? Bakanlığınızla ilişkili olan EPDK'nın kararlarıyla ilgili olarak bir söz yetkiniz yok mudur?

-Sayaç arızaları ve iade süreçlerine ilişkin enerji dağıtım şirketlerine yönelik herhangi bir denetim yapılmakta mıdır?

“BİR AİLEDE MAAŞIN YÜZDE 13'U ELEKTRİK FATURASINA GİDİYOR”

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şubesi Başkanı Şaban Tat yaptığı yazılı açıklamayla son zamanlarda yapılan zamlara dikkat çekti. İklim krizinin artık her sene daha da ciddi oranda hissedileceğini belirten Tat, şu ifadeleri kullandı: “Antalya gibi iklime sahip bölgelerde ısınma ve soğutma elektrik temellidir. Özellikle iklim nedeniyle elektrik tüketimi fazla olan illerimizde faturalar fahiş rakamlara ulaştı. Vatandaşımızın cebi yanıyor. Sosyal çevremizde iki sohbetten biri artık elektrik faturalarının yüksek olması”

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu`nun (EPDK) Resmi Gazete`de yayımlanan tarife tablolarına göre, bir evdeki asgari tüketim üzerinden 4 kişilik bir ailenin 230 kilovatsaat (kWh) elektrik harcadığını açıklayan Tat, sözlerine şöyle devam etti;

“Bir ailenin 2020 yıllık elektrik faturası ortalaması ay bazında 235.88 TL iken, 1 Temmuz 2021 itibariyle aynı ailenin aylık elektrik faturası ortalaması, 271.22 TL'ye çıktı. Yani ortalama 35 TL zam görüldü.N e yazık ki geçim bu kadar zor iken özellikle asgari ücretle geçimini sağlayan bir ailede maaşın yüzde 13'u elektrik faturasına gidiyor. Yıl sonuna kadar olası zam durumlarında bu oranın aynı paralellikte seyredeceği bekleniyor”

“EKONOMİK KRİZ YENİ ALIM GARANTİLERİNİ KAÇINILMAZ KILIYOR”

Elektrik, üretimde kullanılan temel bir girdi olduğundan tüm sektörleri direkt etkilediğini vurgulayan Tat, tüm mal ve hizmetlerin fiyatını artırıcı bir etkisi bulunduğunu söyledi.

Tat, elektrik fiyatlarındaki can yakıcı artışları durdurmak için acil olarak harekete geçilmesini şu sözlerle dile getirdi: “Özelleştirme ve kar esaslı piyasa politikaları terk edilerek, ülkemiz kaynakları kamu yararı temelinde en iyi şekilde değerlendirilmelidir.

Yani farklı elektrik üretim kaynaklarının birbirlerinin maliyetlerini sübvanse edeceği yeni bir sistem oluşturmak zorundayız. Hem iklim krizi hem ekonomik kriz yenilenebilir enerji kaynaklarında alım garantilerinin yeniden gözden geçirilmesini kaçınılmaz kılıyor. Daha az fosil yakıt tüketilmesini sağlayacak yatırımlar ülkemizin ekonomisini toparlayabilir ve en önemlisi vatandaşımızın cebini yakmayacaktır”