Soner Yalçın: Erdoğan'a katılıyorum

Abone ol

Sözcü yazarı Soner Yalçın, seçmeni uyardı.

Soner Yalçın, Erdoğan'a katıldığını belirterek, seçmene uyarılarda bulundu. Yalçın, vergileri, ekonomideki kötü gidişatını hatırlattı.

İŞTE O YAZI:

Erdoğan seçmene diyor ki; “duygusal davranmayın!”
Aynı görüşteyim:
Elinizde fırsat varken iktidarı uyarın!


Uyardınız uyardınız; uyarmadınız yük omuzlarınıza binecek çünkü.
Mesele sadece hayat pahalılığı değil…
Mesele sadece işsizlik değil…
Ekonomik krizin yükü, çıkarılacak vergilerle tamamen size yüklenecek…
Elektrik faturanızı düşünün:
Sadece enerji bedeli yok.


Arkasında şunlar var:
-Dağıtım bedeli…
-Enerji fonu…
-Belediye Tüketim Vergisi…
-TRT payı…


-Sayaç okuma bedeli…
-Sayaç bedeli…
Faturalar ikiye, kimi bölgelerde -özellikle sayaç okuma bedeli nedeniyle- üçe katlanıyor.
Sebebi alınan vergiler…


Demedi demeyin; eğer sandıkta uyarmazsanız iktidar elektrik vergilerini daha da artıracak.
Bitmedi:
Su faturasında neler yazılı:
Su bedelini anladık…
-Belediyelerin atık suları uzaklaştırma bedeli (KSUB) var.
-Çevre Temizlik Vergisi (ÇTV) var.
-Katma Değer Vergisi (KDV) var.
-Yapsın yapmasın bakım bedeli var.
-Bir de kuruşu kuruşuna ödeme yapmanıza rağmen “ön küsürat” bedeli var!
Katlandı mı su bedeli iki katına?


Sebebi alınan vergiler…
Demedi demeyin; eğer sandıkta uyarmazsanız iktidar su vergilerini daha da artıracak.
Bitmedi:
Ya doğal gaz faturasındaki vergiler?
Tüketim bedelini anladık başka…


-Sistem kullanım bedeli var.
-Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) var.
-Katma Değer Vergisi (KDV) var.
-Doğal gaz faturalarında daha ne “ince işler” dönüyor; anlayana aşk olsun!
Bu yazdıklarım hep konut için…
Ülkenin kalkınması için çalışan üretim yerlerinde vergiler iki katı. İktidar, sanki Türkiye üretmesin istemiyor gibi vergilerle boğuyor üreticileri. Oysa. Fransa, Yunanistan, İrlanda, Polonya, Çekya, Portekiz gibi ülkelerde sanayide kullanılan doğal gaz vergiye tabi değil…


Demedi demeyin; eğer sandıkta uyarmazsanız doğal gaz vergilerini daha da artıracaklar.
Bitmedi:

Seyredilmeyen TRT
Emlak Vergisi var…
Çevre Temizlik Vergisi var…
Zorunlu deprem sigortası var…


Deprem nedeniyle 20 yıl önce “geçici” olarak konan “Özel İletişim Vergisi” var; telefonlardan hâlâ alınıyor! Telefonlarda KDV-ÖTV dışında “telsiz kullanım bedeli” var; 27 lira 86 kuruş! Burada da TRT'ye yüzde 6 para kesiliyor. Neymiş bu TRT arkadaş; her türlü radyo ve TV yayını alan cihazlardan da yine yüzde 10 TRT payı alınıyor.
Keza: İnternetten alınan vergi var. Bilgisayar ve tabletlerden alınan vergi var.
Evdeki; yataktan yorgana, televizyondan buzdolabına, çataldan kaşığa kadar hepsinin vergisi var. Bebek bezinde bile vergi oranı yüzde 18.


Ekmekten süte, makarnadan pirince, ayakkabıdan cekete kadar vergi var!
25 kuruşluk poşetin bile 15 kuruşu vergi…


Bir paket sigaranın yüzde 86.4'ü vergi. Bir paketteki 20 tane sigaranın artık 17 tanesi vergi!
Bir kutu bira'dan alınan vergi toplamı 5.21 lira!


Bir şişe 70'lik rakı'dan alınan vergi toplamı 79.86 lira!
“Eğlenceye gideyim” desen yüzde 18 vergi ödüyorsun!
Mağazaya as “ucuzluk var” diye pankart, hemen kapına dayanırlar, “ilan ve reklam vergisi öde” diye…
Belediyeler 70 çeşit harç alıyor…


Noterlerde bile 18 çeşit harç alınıyor…
Otomobil vergisine filan girmeyeyim. Kaba hesapla; 100 bin TL olan otomobil için, ÖTV-KDV-MTV-TRT paylarıyla aracın fiyatı 311 bin 49 TL oluyor!
Vergiler yazmakla bitmez…


Eğer sandıkta uyarmazsanız vergiler-harçlar daha da artacak…

299 çeşit vergi
Türk vergi mevzuatında kişi ve kurumları ilgilendiren 299 çeşit vergi türü var!
Ceza vergisi 46 çeşit…


Harç ödemeleri 22 çeşit…
Fon ödemeleri 20 çeşit…
Diğer vergiler 211 çeşit…
Bunları siz ödüyorsunuz. Yetmiyor:
İktidarlar her sıkıştıklarında çeşitli adlar altında vergiler çıkarıyor! Bunların çoğu -halk anlamasın diye- dolaylı vergiler.


Ama halk biliyor ki; iktidar, kayıt dışı ekonomiye göz yumup, sabit maaş-ücretlilerin tepesine biniyor. Sık sık zenginlere çıkardığı vergi affıyla işçiyi-memuru bezdiriyor. Sessiz çoğunluk, iktidarın vatandaşlara eşit davranmadığını görüyor. Ödediği onca verginin karşılığını almadığının farkında!


Peki, 31 Mart'tan sonra vergilerin daha da artacağını biliyor mu?
Belki çoğu habersiz. Halbuki bilmeli ki:
Dört yıl seçim yok.
Bu son şansı. Gücünü göstermeli. Yoksa…
Hayat pahalılığı; ve daha da ağırlaştırılacak vergilerin altından kalkması zor. Tek yolu, iktidara nasihat etmek; “kendine gel” demek!


Eğer bile bile…
Duygusal davranıp sandıkta uyarısını yapmazsa; sadece kendinin ve ailesinin değil, ülke zorluklarından da sorumlu olacaktır.


Yıkıma ortak olmaması için iktidarı silkeleyip kendine getirmelidir!
Bir oy, uyarı demektir…
Bir oy, nasihat demektir…
Bu ülke hepimizin.


Yılmaz Özdil: Asrın liderimizin gönlüne en son Hüsamettin Cindoruk düştü Siyaset Bakanın 'PKK'lı' dediği kişi: '2010 yılından beri AK Parti üyesiyim' Siyaset Economist: Erdoğan, Mansur Yavaş'a ders vermek istiyor Siyaset CHP'li Battal İlgezdi: Ataşehir için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğim Siyaset