'Sosyal medya yasası'na tepki: 'Tutuklu gazeteci sayısı artacak'
"Sosyal medya yasası" olarak bilinen yasa teklifinin geneli üzerindeki görüşmeler TBMM Adalet Komisyonu'nda tamamlandı. Komisyonda söz alan basın temsilcileri eleştirilerini dile getirdi.
,AKP ve MHP'nin 26 Mayıs'ta TBMM Başkanlığı'na sunduğu, basın kartı verilmesi ve iptaline ilişkin düzenlemelerin yanı sıra "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunun da oluşturulduğu 40 maddelik Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli üzerindeki görüşmeler TBMM Adalet Komisyonu'nda gece yarısında tamamlandı.
Teklifin birinci maddesinde, basın meslek kuruluşu temsilcilerine üç dakikalık söz verildi. Temsilciler, özellikle "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunun ve cezasının oluşturulduğu 29. maddenin teklif metninden çıkarılmasını talep etti. Temsilcilerin konuşmasının ardından birinci madde kabul edildi.
"HABERLEŞME ÖZGÜRLÜĞÜNE KISITLAMA"
DW Türkçe'nin haberine göre; komisyonda 29. madde ile ilgili görüşlerini akmtaran Parlamento Muhabirleri Derneği (PMD) Başkanı Kemal Aktaş özellikle "dezenformasyon" kavramındaki belirsizlikten şikayetçi oldu. Aktaş, "Dezenformasyon ile ilgili kamu barışının esas alınması gibi hassas başlık üzerinden gerekçelendirilmesi itiraz edilecek çıkış noktası değil. Ancak böylesine hassas başlıklar üzerinden, bilginin hızla yayıldığı ve kullanıldığı baş döndürücü dijital hız ortamında dijital mecraları hiç de kötü niyetle kullanmayan vatandaşları dezenformasyon sağanağından nasıl koruyacaksınız? Dezenformasyon suçuna ortak edilmesini nasıl engelleyeceksiniz? Suç oluşmadan, suçun oluşumuna engel olacak bir tedbir öngörüyor mu düzenleme?" sorularını yöneltti.
Aktaş, düzenleme ile ilgili olarak görüşlerine başvurdukları hukukçuların eleştirilerini de aktararak, "(Hukukçular) yalan haber yapma, yalan bilgi ya da içerik yayma hususunda neyin yalan olup olmadığına, neyin 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçu olup olmadığına, suçun tespitinin objektif kriterlere göre yapılmasına imkân vermediğini dile getiriyorlar. Düzenlemenin keyfi uygulamalara çok açık olduğu, Anayasa'daki ifade hürriyetinin doğrudan ihlaline yol açacağı bu yönüyle de anayasaya aykırı olduğu görüşünü paylaşıyorlar" ifadelerini kullandı.
Meslek örgütleri olarak aynı kaygıları kendilerinin de taşıdıklarını vurgulayan Aktaş, burada basının ve geniş toplum kesimlerinin haberleşme özgürlüğünün kısıtlanacağını düşündüklerini belirterek, 29. maddenin teklif metninden çıkarılması ve bütün paydaşlarıyla tartışıldıktan sonra ayrı yasa halinde düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi.
"TUTUKLU GAZETECİ SAYISI ARTACAK"
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, "Yasa teklifi yasalaşırsa tutuklu gazeteci sayısı artacaktır. Bu tasarının yürürlüğe girmesi halinde iktidarın hoşuna gitmeyen her haber için dezenformasyon denilerek ceza istenecektir" dedi. Güneş, teklifteki 29. maddenin geri çekilmesini istedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin de, Basın Kartı Komisyonu'nda uzun yıllar yer aldığını söyleyerek, "Bu yasayı çıkardığınız için büyük pişmanlık duyacaksınız. Bir siyasi erk, bir siyasi partiye verilirse o erkten vazgeçmek kolay kolay mümkün değildir. Ellerindeki gücü ve kuvveti mümkün olduğunca kullanmaya çalışırlar. Yasaklar her zaman olmuştur, yasalar buna karşı çıkmıştır" dedi.
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Başkanı Nuri Kolaylı da teklif metninden 29. maddenin çıkarılmasını istedi. Kolaylı, ayrıca "Basın Kartı Komisyonu'nun büyük bölümü İletişim Başkanlığı'nca atanıyor, meslek örgütü temsilcilerinden oluşmasını istiyoruz" dedi.